CHP ve AKP
DEĞERLİ Hocam Şerif Mardin’i NTV’de Ruşen Çakır ve Mirgün Cabas’ın programında izledim. Böyle kaliteli bir program yaptıkları için kutluyorum.
Mardin’in konuşmasının geniş bir özetini yayınladığı için de Milliyet’i kutluyorum. (17 Eylül )
Şerif Hoca bilhassa zihnimizdeki kalıplara (streo tip) göre düşünmenin yanlış olduğunu örneklerle anlattı. Bunun yerine “profesörce” düşünmeyi savunan Mardin’in bundan kastı, karmaşık olaylarda kesin hükümlerden sakınarak ve “Başka sebepleri olamaz mı? Başka türlü olamaz mı?” sorularının peşine takılarak düşünmektedir.
Bir bakıma, düşünürken ve sonuca varırken şüpheci ve esnek olmak...
Mesela Hoca “ilerici” kelimesinin ne kadar farklı, çeşitli ve hatta çelişkili anlamlara gelebileceğini, ilerici-gerici kabılının yanlışlığını...
Prof. Mardin’in belirttiği gibi bizde maalesef kalıplara göre düşünmek, ak-kara hükümleri vermek yaygındır.
Ege hangi partili?
Şerif Hoca’ya göre, Menderes’in DP’si ile bugünkü AKP’nin “sosyal kökeni çok farklı yerlerden geliyor.” Onun için AKP’lilerin Menderes’i ve DP’yi savunmaları “yanlış referans”tır.
Hoca’nın bu analizini “Başka türlü olamaz mı?” diye soruguluyorum.
Evet Menderes’in kalesi olan Ege illeri bugün CHP’ye oy veriyor... Fakat bu durum DP ile AKP arasında sosyolojik devamlılığın olmadığının kanıtı ise, o vakit DP’nin sosyolojik devamı bugün CHP midir?!
Ben, bugünkü oy dağılımına göre değil, yine Mardin’den öğrendiğimiz “merkez-kenar ilişkileri” açısından analiz yapmanın doğru olacağını düşünüyorum.
DP’nin temel özelliği, “merkez” deki Cumhuriyet elitlerinin siyasi kurumu olan CHP karşısında, DP ve ardından gelen AP, ANAP ve bugünkü AKP “kenar”ı temsil eden partilerdir. Bu bakımdan sadece ideolojik değerlerde değil, sosyolojik açıdan da aralarında önemli ölçüde devamlılık vardır.
Erdoğan ve arkadaşlarının Menderes ve Özal’a atıfta bulunmaları “onların ideolojisini kendisine mal etmek” gibi kuru bir ‘akılcı’ hesapla izah edilemez. Asıl sebep sosyolojik devamlığa dayalı ortak değerler ve duygulardır. Bunun kanıtı, AKP tabanındaki milyonların Menderes ve Özal’ı daima ‘duygusal’ olarak da benimsiyor olmalarıdır.
Kenar’ın yükseleşi
İzmir, evet 1950’de Menderes’e yüzde 57 oy vermişti; Türkiye ortalamasının üç puan üstünde... Fakat İzmir 1977 seçimlerinde Ecevit’e yüzde 53 oy verdi, Türkiye ortalamasının 11 puan üstünde...
Bunun iki sebebi var: “Ortanın Solu” hareketi, geleneksel CHP’den farklı olarak “kenar”a daha yakındı. İkincisi, İzmir Ecevit’i “Çoban Sülü”ye göre daha yakın bulmuştu.
Dün Atatürk’ün partisi karşısında Fethi Bey’i ve Menderes’i destekleyen İzmir ve Ege’nin bugün CHP’ye oy vermesinin sebebi, AKP ile sadece iktisaden değil, kültürel değerleriyle de yükselmekte olan “kenar” karşısında, anlaşılabilir bir refleksle, kendisini artık “merkez”de hissetmesidir.
Çatışmadan sakınmak
“Kenar”ın yükselmesi aslında ekonomik kalkınma ve demokratik gelişme demektir. Weber’in belirttiği gibi, toplumsal modernleşme sürecinde, “merkez”le “kenar” arasındaki eski duvarlar yıkılır. Merkez-kenar ilişkileri eski hiyerarşik yapısından (yasaklar, darbeler) kurtularak kesimler arasında daha “eşitlikçi” ilişkiler oluşur, demokrasi bu şekilde gelişir.
Önemli olan “kenar”ın yükselmesiyle eşitlikçi ilişkilerin ve demokrasinin önem kazandığı bu gerilimli aşamada kutuplaşmaktan, sert çatışmalardan sakınmaktır.
Bunun için AKP’nin “merkez”e, CHP’nin “kenar”a açılması gerekiyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.