ADALET Bakanı Sayın Sadullah Ergin’le konuşuyorum... HSYK konusunda muhalefetin “tuzak var” dediği üç konuyu soruyorum: Yasa ne zaman çıkacak, yeni HSYK’da Bakan’ın ve Müsteşar’ın yetkileri ne olacak?
Mesela YARSAV Başkanı Sayın Emine Ülker Tarhan’a göre, HSYK’nın görev ve yetkilerini düzenleyen yasa geciktirilecek, bu arada hâkim ve savcı kıyımı yapılacaktı... Bakan ve müsteşar yeni yasada HSYK’nın çalışmalarını kilitleyebilecekti...
Sayın Rıza Türmen’e göre de Adalet Bakanı’nın HSYK Başkanı sıfatıyla alacağı kararlara karşı hükümet yargı yolunu kapatmayı planlıyordu... Böylece Bakan bir soruşturmayı engellerse yargıya gidilemeyecekti...
Bunların çok abartılı iddialar olduğunu yazmıştım ama konu önemli olduğu için gazeteci olarak izliyorum, dün de Sayın Bakan’a sordum...

Kanundan ne haber?
Evvela, referandumun üzerinden yaklaşık on gün geçtiği halde HSYK’nın görev ve yetkilerini düzenleyecek yasadan ses seda yok! Yasa geciktirilerek bu arada ‘kıyım’ mı yapılacaktı? Yasa kapalı kapılar ardında hazırlanıp baskın tarzında mı Meclis’ten geçirilecekti?
Bakan Ergin’in cevabı:
- Referandum sonuçları henüz YSK tarafından yayımlanmadı. Halen eski hükümler yürürlükte. Sonuçlar yayımlanır yayımlanmaz, süratle, taslağı Bakanlığımızın internet sitesine koyacağız, tartışmaya açacağız.
Bu bir ‘iyi haber’dir. Tasarı süratle hazırlanacak, geciktirilerek kıyım yapılmayacak... Baskın tarzında da yasalaştırılmayacak, tartışılmaya açılacak...
Yargı camiası da, taslağın “tuzaklarla dolu” olduğunu söyleyenler de rahat nefes alabilirler.

Bakan’ın yetkisi
Sayın Türmen de yazmıştı, önemli bir konu: HSYK bünyesinde Yetkili Daire’nin alacağı soruşturma kararının Bakan’ın onayına tabi olması... Ben de bunun yargı denetimine açık olduğunu yazdım. Bu konuda Bakan’ın açıklaması şöyle:
- Bakan’ın bakanlık işleriyle ilgili bütün tasarrufları yargı denetimine tâbidir. ‘HSYK Genel Kurul Başkanı’ sıfatıyla yapacağı tasarrufların bir özelliği yok, bu sıfatla alacağı kararlar da elbette yargı denetimine tâbidir! Şüphe etmek mümkün değildir.
Demek ki, Bakan bir soruşturmayı geri çevirirse son kararı yargı verecektir...
Bu konuda en çok şüphe belirten Sayın Türmen’di, sanırım bundan memnun olacaktır.
Bakan’ın yetkileri konusunda Sayın Ergin’in şu sözlerini, kamuoyuna yapılmış bir taahhüt sayıyorum:
- İstiyoruz ki, HSYK’nın işleri temel prensip olarak Daire’lerde başlasın Daire’lerde bitsin...
Bunun yanlış olduğunu kim söyleyebilir?

Müsteşar kilitleyecek mi?
Yine “tuzak” denilen bir konu: Müsteşar HSYK’da yer alacağı Daire’nin toplantılarına katılmayarak yine çalışmaları kilitleyebilecek... mi acaba?
Ergin’in cevabı:
- Hayır, müsteşar 7 üyeli Daire’deki üyelerden sadece biridir. Toplantı ve karar yeter sayısı olarak Daire’lerin 5 üye ile toplanmasını, 4 oyla karar almasını düşünüyoruz, müsteşar katılsa da katılmasa da...
Açıkça görülüyor ki, müsteşar bugün olduğu gibi yeni HSYK’nın çalışmalarını kilitleme imkânına sahip olamayacaktır.... Demek ki “tuzak” değilmiş.
Hukukçulara seslenmek istiyorum; artık önyargıları bırakıp, yeni çıkacak HSYK yasasını dikkatle ve ‘teknik hukuk’ gözüyle izleyelim, tartışalım, tansiyonu düşürecek bir yasa çıkmasına katkıda bulunalım.
Referandum kavgası bitti, artık bu konuyu bari ‘hukuk diliyle’ konuşalım.