Can onun, cehennem Allah'ın
Atalarımız, “asılacaksan Frenk ipiyle asıl” demiş. Bu sözü birden fazla anlama gelecek şekilde yorumlamak mümkün.
Amerika ve İsrail’in Afganistan’da, Irak’ta, Filistin’de yeni silahlar, bombalar denediği herkes tarafından biliniyor. Bir anlamda, Müslümanları kobay olarak kullanıyorlar.
Biz ise, bizden birilerinin beşerli onarlı gruplar halinde öldürülmesine çoktan alıştık. Birçok İslâm beldesinde onlarca insanın aynı anda katledilmesi haber değeri taşımıyor artık. Sadece, bazı kanalların haber bültenlerinde alt yazı olarak veriliyor.
Alışmakla kalsak, yine iyi...
Amerika’nın bize, bölücü teröristlerle ilgili anlık ya da anında istihbarat vereceği gündeme gelince, bu haber eşliğinde Türk televizyonlarında hangi görüntülerin kullanıldığını bir hatırlayın.
Amerika ve İsrail’in uydu, helikopter veya gece görüş cihazlarından elde ettiği görüntülerin, yani hareket halindeki insanların, araçların, suçlu/suçsuz ayrımı yapılmadan anında roketle, füzeyle vahşi bir şekilde imha edilmesi...
Bu görüntüleri bir insanlık suçu olarak teşhir edeceğimiz yerde, haberimizi desteklemek, süslemek için kullanıyoruz.
Amerika Irak’ta yeni bir silah daha deneyecekmiş.
Bunu haber olarak sayfalarına taşıyanlar, en ufak bir utanma veya rahatsız olma belirtisi göstermiyor.
Sözü edilen şey, ısı silahı imiş... Bu silaha maruz kalan kişinin vücudundaki su beş saniyede buharlaşıyormuş. “Öldürücü değilmiş, öldürmeden etkisiz hale getiriyormuş.” Sizin anlayacağınız, öldürmekten beter ediyormuş.
Gazete, bu silahı “teknoloji harikası” olarak tanımlıyor. Madem bu silah teknoloji harikası, o halde Amerika Birleşik Devletleri kendi halkını niye bundan mahrum ediyor?
Bu silahı kendi ülkesindeki eylemcilere ve suçlulara karşı kullanmıyor da, gelip Irak’ta deniyor?
Soru sormadıkça, cevap da alamayız.
Atalarımızla başladık, yine onlarla devam edelim: “Can onun, cehennem Allah’ın...”
*
Filistin, Irak, Afganistan gibi İslam beldeleri Batılı silah şirketlerinin laboratuarı haline gelmişken, Türkiye’de durum ne?
Türkiye ise maalesef, dış kaynaklı toplum mühendislerinin uygulama sahası olmuş durumda...
İmam Hatipli Tevhide örneğinde de gördüğümüz gibi, dün kime karşı istiklal harbi mücadelesi verilmiş ise, bugün o zihniyet protokol koltuğunda oturuyor.
İlk cümlesinden son cümlesine kadar atalarımızı kötüleyen, onlara hakaret eden kompozisyonun ödül almasından veya askerlerimizin başına çuval geçirilmesinden rahatsız olmayanlar, kızlarımızın başını örtmesinden rahatsız oluyor vs.
Şahsen ben, yukarıda adını andığımız ülkelerde denenen yeni silahlar ile her gün yeni bir örneğine rastladığımız bu olayları ayrı kefelere koymuyor, bir şekilde birbirleriyle bağlantılı olduğunu düşünüyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.