Tasfiye üstüne
Kandil Dağı'ndaki kadroların gelişmeleri ne kadar doğru okuduklarını bilmiyoruz ama gerçeği kavramaları zamanı geldi: PKK'nın önünde tasfiyeden başka seçenek yok.
Çünkü hareket alanları her geçen gün daha da daralıyor:
Kuzey Irak yönetimi PKK'lıları bünyesinde eritmeye hazır ama Kandil'den "Silahsız" inmeleri koşuluyla.
Türkiye son zamanlarda yürüttüğü sessiz ama etkin diplomasiyle, PKK'nın uzantılarını epey budadı.
ABD ile istihbarat işbirliği sadece Irak'la sınırlı olmaktan çıktı, terör örgütünün faaliyet gösterdiği tüm coğrafyaları kapsayacak biçimde genişletildi.
Almanya ve Fransa ile teröre karşı işbirliği sonuç alıcı bir aşamaya geldi. Sadece bu iki ülke değil, tüm Avrupa ülkeleri artık PKK'yı sırtlarından atmaya hazırlanıyor.
Son olarak Danimarka'da Roj TV dosyasıyla görevlendirilen savcının, PKK'nın kanalının kapatılıp mal varlığına el konulmasını talep etmesini dayandırdığı gerekçe bile her şeyi anlatmaya yeterli: "Roj TV, dağa çıkışları teşvik ediyor." Bu, Kandil'e giden yolların henüz kesilmese bile en azından daralmaya başladığı anlamına geliyor.
Evet, PKK'nın önünde tasfiyeden başka seçenek yok. Biz bu tasfiyenin siyasal ve barışçı çözümle gerçekleşmesinden yanayız:
PKK önce eylemsizlik kararını süresiz hale getirmeli, silahlı güçlerini Türkiye dışına çıkarmalı, daha sonra silahları bırakmalı ya da teslim etmeli, son aşamada da bundan böyle tüm mücadelesini yalnızca siyasal alanda vereceğini cümle âleme duyurmalı.
Elbette bu sürecin her durağında, her kavşağında Ankara'nın da bazı adımlar atması gerekecek. Hiç kuşkumuz yok; PKK ev ödevini aksatmazsa, Ankara da anlayışını, hatta cömertliğini esirgemez.
PKK barışçı yollardan tasfiyeye yanaşmazsa ne olur? Cevabı, SABAH'ın bugünkü manşetinde veriliyor: Askeri seçenek.
Ve Kandil'dekilerin bilmesi gerek; asla ama asla istemeyiz ama askeri seçenekten başka açık kapı ya da çare kalmazsa, bu kez geçmiştekilerden çok daha kapsamlı, çok daha soluklu, çok daha bitirici bir operasyonun hedefi olabilirler.
Haydi adını koyalım; teröre karşı "Topyekûn" harekât gündeme gelebilir. Ve kimsenin de "Gık"ı çıkmaz.
Kesinlikle arzulamadığımız bu seçeneğin aslında Kandil'dekileri de ürperttiğini tahmin ediyoruz. Onu da yarın anlatalım. Daha doğrusu bir kez daha hatırlatalım.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.