Taha Akyol

Taha Akyol

Protestocu gençler

Protestocu gençler

CUMHURBAŞKANI Gül, Yıldız Teknik Üniversitesi’nin açılışında konuşurken, dışarıda küçük bir öğrenci grubu protesto gösterisi yapıyor. Polis protestocuları Gül’ün konuşma yaptığı oditoryuma yaklaştırmıyor. Bu normal...
Polis bu grubu üniversitenin yan tarafına yönlendiriyor, gençler orada oturarak protestolarına devam ediyorlar. Parasız eğitim diyorlar, örgüt üyeliği iddiasıyla başka bir gösteride tutuklanmış olan iki arkadaşlarının serbest bırakılmasını istiyorlar, pankart açıyorlar. Bu da normal...
Eleştirilmesi gereken husus, polisin sertliğidir. Görüntüleri gazetelerde, TV’lerde yayınlandı. Ağızlarını kapatarak, saçlarından tutarak yapılan gözaltı işlemi...
Radikal gazetesi haberi verirken hukuki tanımı da yaparak “oransız müdahale” diye belirtmiş; doğrudur, öyledir.
Bu “orantı” meselesi hukukun temel kavramlarından biridir: Suçla cezanın orantılı olması, şüphe ile tutuklamanın orantılı olması, eylemle müdahalenin orantılı olması...
Çağdaş hukukta “orantı” kavramı “hakkaniyet” anlamına geliyor. Toplumda adalet duygusunun gelişmesi bakımından da “ıslah” bakımından da önemlidir.

Ölçülü davranmak
Diyelim ki bu gösteriyi legal hatta illegal bir örgüt yaptırdı.
Kendiliğinden bir eylem olmadığı belli zaten.
Polisin “orantısız” güç kullanması bu gencecik insanları daha da militanlaştırmaz mı?!
Onun içindir ki, “orantı” kavramı sadece hukuki değil, aynı zamanda ‘pedagojik’ bir değere de sahiptir. AİHM içtihatlarında en çok irdelenen kavramlardan birinin bu “orantı” ya da “ölçülülük” kavramı olması sebepsiz değildir.
Beyaz Saray’ın önünde şiddete başvurmadan her türlü protesto eylemi yapılır. Protestocular bahçeye girmeye kalkmaz, polis de dışarıdaki göstericilere, başkana hakaret edilse bile müdahale etmez.
Bizde de hem protestocuların şiddetten uzak durması, hem polisin orantısız davranmaktan sakınması yönünde güçlü bir kültürün gelişmesi için en çok polis özen göstermeli ve örnek olmalıdır.
Bu konuyu “türban serbest, protesto yasak” mantığıyla ele almak da yanlıştır. Türban bir kıyafettir, toplu bir protesto eylemi değildir. Bir özgürlüğü savunurken öbür özgürlüğü kötülemenin anlamı yok.

Ölçüsüz konuşmalar
Cumhurbaşkanı Gül’ün öğretim üyelerine polemiğe girmeden toplumsal ve siyasi konularda araştırma ve yorum yapmalarını tavsiye etmesini isabetli buluyorum.
Maalesef fena bir kutuplaşma döneminden geçiyoruz. Duyguları ve ‘cephe’leri kaşıyan polemikler “taraftar”lardan alkış alıyor ama onları itidalden uzaklaştırıyor.
“Öğrenmek” ve yeni bilgiler edinerek “düşünmek” gereken en karmaşık konularda bile önyargılarımızla hemen kılıçların çekilmesi reyting ve oy getirse bile hem kutuplaşmayı körüklüyor hem zihinlerimizi kilitliyor.
Köklü değişim süreçleri karmaşık hatta kaotiktir. Büyük çatışmalar ve aşırı akımlar hep böyle dönemlerde zemin bulmuştur tarihte de...
Toplumda sert kutuplaşmalar yaşanırken ölçüsüz konuşmalar, tahrikçi davranışlar, orantısız tepkiler tarafları keskinleştirir; yeni ortaya çıkan sorunların gerektirdiği yeni bilgilere zihinlerimizi kapatır.
Konuşurken, yazarken, görev yaparken, özgürlüklerimizi kullanırken ölçülü olmak hele de böyle dönemlerde hayati derecede önemlidir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Taha Akyol Arşivi