STK andıcı ne anlama geliyor?
Genel kurmay dışarıdan proje yardımı alan sivil toplum örgütlerini fişlemiş. Andıçlanan STK’lar kaç gündür tepkilerini dile getiriyorlar.Proje desteği almakla ihanetin özdeşleştirilmesini haklı olarak eleştiriyorlar.TSK’nin elli yıldır ABD’den aldığı hibelere dikkat çekerek –fişlemedeki-mantığın sakatlığını bizzat TSK üzerinden göstermeye çalışıyorlar.
Bir defa dışardan gelen her desteği bir hizmetin karşılığı olarak düşünmek yanlış..Hizmetin varlığını yokluğunu dış yardım değil, yapılan projelerin içeriği tayin eder.Bu ülkede dışarıya en büyük hizmeti kimin yaptığını anlamak için 27 Mayıs’a, 12 Mart’a, 12 eylül’e, 28 Şubat’a bakmak kafidir. Milyon tane sivil toplum örgütünün yapamayacağı hizmeti müdahaleler yoluyla darbeciler yapmıştır.
1 Mart tezkeresinin T.B.M.M. de ret edilmesi üzerine şimdi emekli olmuş bazı askerlerin Pantegon’dan aranarak” bize üç buçuk darbe borcunuz var, borç böyle mi ödenir” diye azarlandıkları dönemi anlatan kitaplarda iddia ediliyor.Daha hiçbir sivilin, Türk siyasetini ABD’nin keyfine göre tanzim edecek biçimde ABD’ye borçlandığı bu güne kadar iddia edilemedi.
12 Eylül’ü tiyatro seyrederken haber alan ABD başkanı Carter’ın etrafına dönerek,”bizim çocuklar darbe yapmışlar” dediğini artık herkes biliyor. Bu ülkede hiçbir siyasetçi, hiçbir sivil toplum örgütü lideri –bizim çocuklar-iltifatına mazhar olmadı.Onun için –andıçlarla-fişlerle kimse vatan haini olmaz.Kimsenin de andıçlandık diye korku ve heyecana kapıldığını sanmıyorum.
Ancak, her zaman olduğu gibi yanlış şeyleri tartışıyoruz..İddiaları cevaplandırmak,uzun, uzun açıklamalarda bulunmak yapılan kanunsuzluğu meşrulaştırmaktır.önce genel kurmay’ın böyle bir yetkisi var mı, yok mu ona bakmalıyız. Gerek iç hizmet kanunu, gerekse diğer yasalar, askere böyle bir görev ve yetki vermemiştir.Kimse kanunun vermediği bir yetkiyi kullanamaz.Bu çalışmanın ülke güvenliği ile de bir alakası yoktur.
Yapılan fişlemenin muhatapları incelendiğinde aslında genel kurmay’ın ne yapmak istediği kolayca anlaşılır.STK andıcı ile TSK’nin hem iç siyasete müdahale ettiği, hem de ince bir manevra ile Yargı kisvesine bürünmüş darbeye dolaylı destek sağlamaya çalıştığı görülecektir.. Fişlenen tüm sivil toplum örgütleri Liberal görüşleriyle bilinen, ısrarla demokrasi vurgusu yapan dernekler.Hemen hepsi de parti kapatmaya karşı…
İşte meselenin püf noktası da burada yatıyor.
14 Mart’ta başlatılan demokrasiyi traş etme operasyonunun bir parçası da bu andıçtır.
Darbe karşıtı örgütlere aba altından sopa gösterilmiştir.
Yani fişleme bilinçli olarak basına sızdırılmış, hedefteki örgütler baskı altına alınarak, duruşlarını değiştirilmeleri amaçlanmıştır..Bu aynı zamanda Yargı darbesinin sadece yargı darbesi olmadığı anlamına da gelmektedir.