Taha Akyol

Taha Akyol

Milli Eğitim’de kitap kampanyası

Milli Eğitim’de kitap kampanyası




MİLLİ Eğitim Bakanlığı’nın üst kademesi Kızılcahamam’da kampa çekilmiş, “öğrencileri nasıl kitap okuru yapabiliriz?” konusunu tartışıyor. Beş gün süren “Şimdi Okuma Zamanı” çalıştayı yapılıyor. Amacı, öğrencileri kitap okumaya alıştırmanın yollarını tespit etmek...
Milli Eğitim Müsteşarı Esengül Civelek ve Talim Terbiye Kurulu Başkanı Merdan Tufan’la birlikte çok sayıda öğretmen, akademisyen ve uzman orada...
Milli Eğitim’de ilk kadın Müsteşar olan Esengül Civelek son derece aktif, karizmatik bir kişilik... Personele çok sıcak ve motive edici davranıyor.
Kendisini kutladım, sorum üzerine şunları söyledi:
- Çok başarılı olmalıyım ki iyi örnek oluşturmalıyım ve hem eğitim camiasında hem bütün hayatta kadınlar daha etkili yerlere gelsin...
Milli Eğitim Bakanlığı’nda görevli kadın sayısının artacağını belirtti, bakanlık çalışmaları hakkında bilgi verdi.
Bu vesile ile kadın faktörüne ve kız çocuklarının okumasına özel bir önem veren Bakan Nimet Çubukçu’yu da kutlamak istiyorum.

Kitap konusu
Konuşmalardan notlar alıyorum. Programı yöneten Talim Terbiye Kurulu Üyesi Zübeyir Yılmaz “kendisiyle, toplumla ve dünya ile barışık” gençler yetiştirilmesinden bahsediyor.
Kurul Başkanı Merdan Tufan, “ezbercilikten kurtulmuş, araştırarak öğrenen, soran, sorgulayan, girişimci nesiller” vurgusu yapıyor.


19-23 Ekim’de yapılan Çalıştay’da soldan sağa, Müsteşar Esengül Civelek, Talim Terbiye Başkanı Merdan Tufan, Genel Müdür Ömer Balıbey.

Öğretmen Yetiştirme Genel Müdürü Ömer Balıbey, nüfusumuzun yüzde 55’inin genç olduğuna dikkat çekerek gençlerin ‘okuyucu’ olmasının önemini anlatıyor.
Müsteşar Şengül Civelek kürsüde, özellikle, “araştıran, soran, sorgulayan, öğrenen, muhakeme gücü gelişmiş, birey...” vurgusu yapıyor.
Bunları duymaktan çok mutlu olduğumu belirtmeliyim: Sorgulayıcı olmak, araştırıcı olmak, birey olmak...

AKP havası?
Katılımcılar, dördü yabancı profesör olmak üzere eğitim fakültesi öğretim üyeleri... Atandığı her ilde “okuma saatleri” uygulaması yaparak başarılı sonuçlar alan Vali Nuri Okutan konuşmasında, kendi tecrübelerini anlattı, ben de coşkuyla alkışladım.
Katılımcılardan sol eğilimli yazar Adnan Binyazar’la görüştüm; davet edildiğine ve katılıp konuşma yapacak olmasına çok sevindiğimi söyledim.
Düzeyli bir Talim Terbiye Çalıştayı, hiçbir ‘siyasi hava’ yok. Konuşmacılar hiçbir ideolojinin dilini kullanmadılar, “pedagoji”nin diliyle konuştular.
Ben de konuşmamda “ezbercilik” üzerinde durdum. 1939’da toplanan ilk Maarif Şûrası’nda, Hitler’den kaçıp İstanbul Üniversitesi’nde görev yapan Prof. Fritz Neumark’ın sözlerini aktardım. Türklerde araştırma ruhunun olmadığını belirten Neumark yetmiş yıl önce diyordu ki:
“Üniversitede bazı talebeler zannediyor ki, mühim olan tek şey dersleri takip etmek ve anlatılan bilgileri imtihan için ezberlemektir... Fakat özel çalışmalar yapmak veya diğer kitaplara başvurarak araştırmak fikri hemen hiç yok...” (Maarif Şûrası, sf. 455)
Ne kadar mesafe almışız?!
Zihinlerimize hükmeden ezberleri kırmanın yolu, bol ve çok yönlü okumaktır, çocuklarımızın okumasını sağlamaktır...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Taha Akyol Arşivi