Erdoğan’ın kararı
Başbakan Tayyip Erdoğan dün partisinin grup toplantısında başörtüsü konusunda son sözü söyledi ki, bence doğru tavır buydu.
Erdoğan başörtüsü konusunda CHP ve MHP’nin tavrını eleştirirken bu sorunun genel özgürlükler çerçevesinde yeni anayasa kapsamında çözüleceğini belirtti.
İlk baştan beri söylediğimiz de buydu.
Özgürlükler konusu bir bütündür.
Demokratik bir ülkenin Aleviler için ayrı, başörtülüler için ayrı, ateistler için ayrı bir düzenlemeye gitmesi doğru olmaz.
Evet, başörtülü kızların üniversite eğitiminin engellenmesi ciddi bir sorundur.
Ama cemevlerinin ibadethane statüsünün kabul edilmemesi, zorunlu din dersi, Ruhban Okulu’nun durumu da bir sorundur.
Tıpkı Kürtlerin anadilde eğitim, yurttaşlık tanımı taleplerinin hala ciddi görülmemesi gibi.
Türkiye tek tip elbiseden çıkmanın sıkıntısını yaşıyor.
Elinizi attığınız her yerden bir ceraat çıkıyor.
Yıllardır toplumu tek tek bireylerden meydana gelen bir topluluk olarak görmeyen, herkesi Türk ve Sunni müslüman kabul eden anlayış kırılıyor.
Böylesi köklü bir dönüşüm ve değişimin toplumun güç kaybeden kesimlerinde korkulara yolaçması kaçınılmazdır.
O nedenle muhafazakar kesime sıcak gelecek değişiklikleri tek tek ayırıp, sorunlarını çözmek sadece bu korkuları artırmaya yarar.
CHP, başörtüsü konusunu gündeme getirip çözümü koşula bağlayarak tam da bunu yapmıştır.
Oysa, çözüm yolu açıktır, özgürlükçü bir anayasa.
2011 seçimleri de bu anlamda bir referandumdur.
Daha özgürlükçü bir anayasa talebine karşılık gelen AK Parti ile 1940’ların paradigmasının sürmesini isteyen CHP ve MHP arasında bir referandum.
Bu referandumun iyi tarafı şu olacaktır, başörtüsü sorunun çözümü için AK Parti’ye oy verenler, aynı zamanda Alevilerin, Kürtlerin sorunlarının çözümüne de evet dediklerini bilecektir.
Bu önermenin tam tersi de doğrudur elbette.
Herkesin Öteki’nin sıkıntısını anladığı ve tüm sorunların çözümü yönünde irade beyan ettiği bir Türkiye tam demokrasi yönünde tarihi bir dönüşüm gerçekleştirmiş olacaktır.
Genç kızların üniversite kapısında çektikleri sıkıntının tek olumlu sonucu bu olsa gerek.