CHP'de iç savaş: Tornistan Kemal kazanır inşallah!

CHP'de iç savaş: Tornistan Kemal kazanır inşallah!

Hürriyet gazetesinin başyazarı (ki okurdan bilgi kaçırdığı için ben ona "başyazmaz" derdim) Oktay Ekşi' nin, yaptığı terbiyesizlik yüzünden istifa etmek zorunda kalması, CHP'li Kemalist gençleri derinden etkilemişi benziyor.
Öç alma havasına girip "Biz de kelle isterük" diyerek harekete geçtiler.
Hedef olarak da, sürekli fikir değiştiren, bir dediği diğer dediğini tutmayan Kemal Kılıçdaoğlu'nu "dansöz" kıyafetiyle çizen Salih Memecan'a yüklendiler...
Neymiş, CHP liderine hakaret edilmiş.
Hadi canım sen de!

***
Bu arkadaşlara biraz sanat-kültür dersi vermek şart oldu. Ama önce kendi pozisyonumu ortaya koyayım da, "Arkadaşını koruyor" diyemesinler.
Hatırlarsınız: Cumhuriyet yazarı Musa Kart, Başbakan Erdoğan'ı "iplere dolanmış küçük kedi olarak" çizmişti.
Başbakan da Kart'a "hakaret" davası açmıştı.
Ben karşı çıktım: Musa Kart'ın amacı Erdoğan'a hakaret değil, Başbakan'ın sorunlar yumağı içinde bunaldığına işaret etmekti.
Bunun üzerine Penguen dergisi, "Hayvanlar Âlemi" başlığıyla Erdoğan'ı çeşitli hayvanlar biçiminde çizdi. Başbakan ona da hakaret davası açtı. (Tartışma sürerken Leman da Başbakanı patlıcandan kabağa, çeşitli sebze ve meyveler şeklinde çizmişti.) Ben o davaya da karşı çıktım.
Hatta eğer Penguen mahkemeyi kaybederse, cezayı ödemeleri için katkıda bulunacağımı ilan ettim.
Niye böyle yaptım?
Çünkü karikatürcünün amacı hakaret etmek değildir. (İçinden öyle geçse dahi!) Bizim yazıyla ya da sözle anlattığımız bir meseleyi, karikatürcü çizgiyle ifade eder.
Bunu yapabilmek için yararlandığı temalardan biridir hayvanlar: "İnatçı" demez de bir "keçi" çizer karikatürcü...
Saldırganlığı "kurtla", sürekli kavga edenleri, "dalaşan kedi ve köpekle" anlatır.
Aynı şekilde meslekleri ve aileyi de kullanır:
Kasap, asker, manav, otomobil yarışçısı, futbolcu... Baba-oğul, anne-kız, gelin-damat ilişkileri gibi...
Siyasi karikatürün büyük ustası Bedri Koraman (ki 6 Ok'çudur) dönemin SHP Başkanı, rahmetli Erdal İnönü'yü "gelin" olarak çizmişti.
Bülent Ecevit'i leylek, Süleyman Demirel'i tilki, Rahşan Ecevit'i papağan, Turgut Özal'ı kanguru, Bedrettin Dalan'ı yunus yapmıştı Koraman.
Kimse de "Vay bizim liderimize nasıl hakaret edersin" dememişti.
Çünkü herkes kastedileni anlıyordu!

***

Tekrar Kemal Bey'e dönersek...Kılıçdaroğlu beş aylık yoğun başkanlık performansında sabah söylediğini, akşam geri alan bir lider oldu.
Onun gibi böyle fikrinden sürekli dönenler, tüm karikatür tarihi boyunca "dansöz" olarak çizilmiştir.
Ben de bazı yazılarımda, "bir ileri, bir geri" adım attığı için "Tornistan Kemal" demiştim.
Ne olmuş yani?
Hakaret değil, Kemal Bey'i eleştirmek amacıyla yapılan söz ve çizgi oyunları bunlar.
Kemal Bey'in dansözlük yapmasını, tornistan etmesini değil, sözünde durmasını istiyoruz biz. (Örneğin türban sorununu çözme sözü.) CHP'li gençler ise Kılıçdaroğlu'nun sürekli fikir değiştirmesini normal buluyor olmalılar ki dansöz benzetmesine kızıyorlar!
Not: Ben bu yazıyı kaleme aldıktan sonra CHP'de önemli gelişmeler oldu. Belli ki Kılıçdaroğlu ile Önder Sav fena halde kapışacak.
Benim gönlüm Kemal Bey'den yana.
Çünkü her şeye rağmen 'Yeni Türkiye'ye o daha yakın...

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi