Şu malum 'Günlükler'
Birinci yanlış: Nokta dergisi ' kapatılmadı' yani yayınına mahkeme kararıyla son verilmedi. Sahibi, baskılara dayanamayarak dergisini kapattı. Yani doğru ifade: ' Kapanan Nokta dergisi'.
Gelelim ikinci yanlışa: Nokta dergisinin emniyet tarafından aranması, bilgisayarlarındaki tüm bilgilerin kopyalanması, 'Darbe Günlükleri'ni yayınladı diye olmadı.
Peki, işin aslı neydi?
Ana hatlarıyla süreç şuydu:
Deniz Kuvvetleri'nin eski komutanı Oramiral özden örnek, günlük tutmaya meraklı bir kişiydi. Onun özel yaşamı kimseyi ilgilendirmez. Ama 2003 ve 2004 yıllarına gelindiğinde, görevi sırasında yapıp ettiklerine ilişkin notları, her vatandaşı ilgilendirecek bir hal alıyordu.
Dönemin kuvvet komutanları darbe hazırlığına girişmişti. Sivil siyasete müdahale edeceklerdi. Bu darbeye ' Sarıkız' kod adını vermişlerdi.
Ancak yeterli desteği bulamamışlardı: Alt düzeydeki komutanlarda öyle bir hava yoktu... Genelkurmay Başkanı Org. Hilmi özkök de buna karşıydı... Ayrıca 28 Şubat ( 1997 ) darbesindeki gibi medya desteği de alamamışlardı.
En şahin komutan
Günlüklere bakılırsa içlerindeki en şahin, en darbe yanlısı kişi, Jandarma'nın başındaki Org. Şener Eruygur'du. 'Sarıkız' işi yatınca, kendi başına ' Ayışığı' kod adlı başka bir plan hazırlamıştı. Ama o girişim de sonuçsuz kalmıştı.
Nokta 'Darbe Günlükleri'ni geçen yıl yayınladı. Ama asıl rahatsızlık veren, ellerine ulaşan bir başka önemli belgeyi daha yayınlamaları oldu:
"Askeriyeye yakın olan 100'den fazla sivil toplum kuruluşu " belirlenmişti. Bunlarla sıkı temas kurulacak, eğer gerekirse yönetimlerine söz dinleyecek kişiler getirilecekti.
İşte asıl baskı bu belgenin yayınlanmasıyla baş gösterdi. Ve Nokta kapandı.
Peki, o belge niye bu kadar önemliydi? çünkü iktidar partisine ve hükümete karşı, "cumhuriyet mitingleri" adı verilen bir dizi gösteri düzenleniyordu.
Görünüşte laiklik konusunda hassas olan kesimler mitinglere katılmaktaydı. Bu doğruydu ama mitinglerin perde arkasındaki organizatörlerinin, tam da o belgede sözü edilenler olduğu da doğruydu.
Mitingler ile askeriye arasındaki ilişki o belge sayesinde kanıtlanmış oldu: 2004'te darbe yapmayanlar, bu kez halkı harekete geçirerek bir gerilim ortamı yaratmaya çalışıyordu.
'İlgili makamlar' harekete geçti. Neticede "Darbe karşıtı haberlerin odağı" haline gelen Nokta kapandı.
Ama süreç bitmedi.
özden örnek, Nokta'nın Yayın Yönetmeni Alper Görmüş'e 'yayın yoluyla hakaret' ve 'iftira' davası açtı.
Geçen cuma mahkemeden Görmüş için 'beraat' kararı çıktı. Ancak Alper Görmüş bundan hiç memnun değildi. çünkü mahkemeye göre 'Darbe Günlükleri'ni yayınlamak bir 'hakaret' ya da bir 'iftira' değildi.
Muallakta kalan nokta
İyi de... Haber doğru muydu?
Mahkemenin kararı, haberin doğruluğu konusunda bir şey demiyordu. O nokta muallakta bırakılıyordu.
Alper Görmüş ise haberinin doğru olduğunu yani 'Darbe Günlükleri'nin özden örnek tarafından yazılmış olduğunu ispat etmek istiyordu.
Zaten Ergenekon soruşturmasını yürüten savcılık, günlüklerin yer aldığı CD'nin, örnek'in bilgisayarından kopyalandığını " teknik " olarak saptamıştı.
Mahkeme ise bu önemli bilgiye ilgi göstermemiş, olayı daracık bir çerçeve içinde değerlendirmeyi tercih etmişti.
Not: Hani 'kamplaşma var' deniyor ya... Gerçekten de var: 'Darbe Günlükleri'ne ilgi göstermeyenler, Ergenekon hakkında susanlar, 'Ordu göreve' pankartı altında yürüyenler, kapatma davasına alkış tutanlar, demokrat taklidi yapanlar hep aynı kampta.