Resul Tosun

Resul Tosun

Hükümet bu hatayı da telafi etmeli

Hükümet bu hatayı da telafi etmeli

Gündemimizden düşmesi gerekirken anayasa tartışmaları, Kozan'da Tevhide'nin sahneden indirilişi ve son olarak TÜBİTAK'taki tören, başörtüsü problemini yine gündemin birinci sırasına taşıdı.

Daha önce defaatle yazdım şimdi tekrar ediyorum ki, başörtüsü yasağı hukuki bir yasak değildir, keyfi bir yasaktır.

Bu keyfi başörtüsü yasağı, mevcut anayasanın 13. maddesindeki,'temel hak ve özgürlüklerin sınırlandırılması', 24. maddesindeki 'din ve vicdan özgürlüğü', 42. maddesindeki 'eğitim hakkı ve ödevi' ve 49. maddesindeki 'çalışma hakkı ve ödevi" ile getirilen kurallara aykırıdır.

Mahkeme kararı diye gerekçe olarak gösterilen Anayasa Mahkemesinin yorumu da bizzat anayasayı ihlal eden bir niteliktedir.

Başörtüsü yasağı hukuki olmadığı için keyfi ve fiili bir yasak olduğu için ne anayasada ne de yasalarda başörtüsü ile ilgili özel bir hukuki düzenlemeye de bence ihtiyaç yoktur. Problemin bugünkü boyutlarıyla büyümesinin, katmerleşmesinin ve derinleşmesinin temelinde bu hukuki düzenleme teşebbüsü yatmıyor mu?

Yani bu konuda TBMM'nin herhangi bir yasal düzenleme getirmesine ihtiyaç yoktur. Sorunun çözülmesi yetkililerin uygulamalarına bağlıdır.

Başörtüsü hizmet alan veren gibi akla mantığa ziyan ayırımların ötesinde toplumun ve devletin her kesiminde ve her düzeyinde serbest olması gereken en tabii bir insan hakkıdır. Yasağı da açık bir hak ihlalidir.

Başörtüsü toplumda herhangi bir sorun sebebi değildir. Toplumun başörtüsünden bir rahatsızlığı yoktur. Başörtüsünden rahatsız olan çevre jakoben azınlık çevresidir.

Bu jakoben azınlık sadece başörtüsünden değil halkın iktidarından da rahatsızdırlar. Milli iradenin egemen olmasından da rahatsızdırlar.

Son gelişmeler bir kez daha göstermiştir ki ülkede mahalle baskısı değil jakabon azınlık baskısı vardır.

Kozan'da Tevhide'nin kürsüden indirilişi ve TÜBİTAK'taki ödül töreninde Büşra'nın kürsüye çıkışına soruşturma açılması hükümetin insan hakları karnesine olumlu olarak yansımamış toplumu üzmüştür.

Başbakan'ın Tevhide'yi ve ailesini arayarak onları teselli etmesi duyulan üzüntüyü birazcık olsun hafifletmiş halka umut vermiştir.

Ancak TÜBİTAK ödül töreni sonrası ajanslara düşen haber kamuoyu vicdanını sızlatmıştır.

Demokrat ve özgürlükçü bir düşünceye sahip olduğunu yakından bildiğim sayın bakanın jakoben azınlığın baskısını bertaraf etmek için soruşturma talimatı vermiş olmasına şahsen ben de üzüldüm.

Başörtülü öğrenci Kozan'da olduğu gibi kürsüden indirilmemiş, tahkir edilmemiş aksine bakanlık müsteşar yardımcısı ödülünü vermiştir. Kozan'daki gibi müessif bir tablo oluşmamıştır.

Ama soruşturma açılması talimatı bu fiili yasağı hükümetin de desteklediği izlenimini doğurduğu için üzücü olmuştur.

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik bey en başarılı milli eğitim bakanlarından biri olmuştur. 5 yıl boyunca yaptığı başarılı icraatlarını hem bu köşede, hem de vekilliğim döneminde meclis kürsüsünde savundum. Ama eğer bu talimatı kendisi verdiyse –vermemiş olmasını umuyorum - Hüseyin beyin bence ilk siyasi hatası bu soruşturma olmuştur. Bakanı kendilerine karşı savunduğum kesim şimdi onun bu tutumunu göklere çıkarmaktadır.

Ortamın gerilmemesi adına alındığını tahmin ettiğim bu tedbir bürokrasi nezdinde anlaşılabilir bir tedbirdir. Ancak bu soruşturmanın halka anlatılması ve halk tarafından anlaşılması kolay değildir.

Ayrıca muhalefetin eline çok büyük bir koz verilmiştir.

Çünkü halk 22 Temmuz'da hükümete destek vererek jakoben azınlığın baskılarına açıkça rest çekmiştir. Hükümet bu baskılar karşısında dik durduğu ve seçimi öne alarak halkı hakem tayin ettiği için son derece isabetli bir adım atmış halk da üzerine düşen görevi yapmıştır. "Cumhurbaşkanı eşi başörtülü olamaz." diye kriz çıkaranlara karşı halk, 22 Temmuz'de AK Parti'ye destek vererek "olabilir" cevabını vermiştir.

Bundan sonra hükümete düşen bu fili yasağı fiilen kaldıracak adımlar atmasıdır. Bunun zamana yayılmasını herkes anlıyor. Ama soruşturma açılması hükümetin aleyhine delil teşkil etmiştir. Bence bu soruşturma bu güne kadar başarıyla yönettiği başörtüsü konusunda hükümetin de ilk hatası olmuştur.

Herkes hata eder. Hükümetler insanlardan oluşuyor. Dolayısıyla hükümetlerin hata etmesi de normaldir. Önemli olan hatadan dönmektir ve hatayı telafi etmektir. Tıpkı, başbakanın Tevhide ve ailesini arayarak yapılan hatayı telafi etmesi gibi toplum bu hatanın da bir şekilde telafi edilmesini bekliyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Resul Tosun Arşivi