CHP ve Kürtler
KEMAL Kılıçdaroğlu’nun Diyarbakır gezisi iyi bir başlangıç oldu. Sezgin Tanrıkulu’nun CHP’ye alınması da kesinleşmiş gibi gözüküyor.
Sosyal demokrat bir partiye yakışan adımlardır bunlar.
Kılıçdaroğlu aynı zamanda “etnik siyaset yapmayacaklarını” belirterek ölçüyü de ortaya koydu. DSP ile ittifak konusunda da “kimseyle ittifak arayışımız yok” diyerek dikkatli davrandı.
Bunlar olumlu, fakat CHP’nin Kürt vatandaşlarımızla sıcak bir ilişki kurmak amacıyla attığı bu adımlar, ‘genel teorisi’ yapılmadığı için, toplu ve tutarlı bir politika olarak gözükmüyor. Kılıçdaroğlu’na parti içinden eleştiriler geldiği gibi PM üyeleri TV ekranlarında zıt fikirler ileri sürerek birbirleriyle çatışıyorlar.
BDP ile ittifak?
Kılıçdaroğlu “ittifak arayışımız yok” dediği halde bu mesele gündemden düşmüyor. Evet önemli bir konu ama o kadar da kolay değil.
Bu tecrübeyi daha önce Erdal İnönü ve SHP yaşadı. 1987’de yüzde 25 oy alan ve bütün büyükşehir belediyelerini kazanan İnönü ve SHP, 1991 seçimlerinde Leyla Zana ve arkadaşlarıyla seçim ittifakı yaptı. Zana ve arkadaşlarının militanca eylemleri yüzünden, aşağıdaki grafikte görüldüğü gibi, SHP hızla erimeye başladı:
Sonra sol, umudunu CHP-SHP birleşmesine bağladı; birleştiler ve birlikte barajın altına düştüler! Hesap yanlış çıkmıştı, yükselen Ecevit olacaktı.
Siyasette “aritmetik toplama” işlemi yürümez!
Onun için, Pollmark’tan Ertan Aydın’ın, “BDP ile ittifak CHP’ye 6.5 puan getirir” sözü gerçekçilikten uzaktır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.