Serdar Arseven

Serdar Arseven

“Başarısız Komutanlar” ve çürük “paşa yakınları”

“Başarısız Komutanlar” ve çürük “paşa yakınları”

Başarılı muhabirimiz Kemal Gümüş, hangi paşa yakınının “çürük” raporu almak suretiyle askerlik muafiyeti elde ettiğini çok uzun bir liste halinde ortaya koymuştu.
Biz de Genelkurmay’a “Bu konuda gerekli çalışmanın yapılıp yapılmadığını” sormuştuk.
Aradan iki sene geçti; Genelkurmay’dan “dosyaların yeniden açılacağına” dair bir işaret alamadık.
Bu konuda sürekli olarak “hatırlatmada” bulunmuş olmamıza rağmen ses çıkmadı.
Tuhaf;
Eski Bakan Bahattin Şeker’in “askerlik” işini didik didik edip “yeniden askerlik” yaptıran irade, Vakit haberini ihbar kabul edip meselenin aslını feslini ortaya dökmek için harekete geçmiyor.
Mesela, listedeki bütün “çürük paşa yakınlarını” yeniden muayeneye çağırmıyor.
Vakit’in bu büyük hizmetini, kafalardaki istifhamları gidermek için bir fırsat olarak görmüyor.
Biz, “Olan biten tesadüften ibarettir. Kim çürük raporu almışsa mutlaka çürüktür!” diye yırtınaduralım.
Asker, bu savunmamıza destek vermek için harekete geçmiyor.
Vesaire...
Hükümet’in üç paşayı muhteşem bir kararla devre dışına itmesinin ardından “Komutanlar terörle mücadelede başarısız!” yargısının ortaya çıkması üzerine bu konuyu yeniden gündeme getirelim dedik.
Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’ne gönderdiği savunma yazısında Gediktepe, Aktütün, Hantepe gibi “PKK-Derin Devlet terör örgütü”ne maalesef büyük “reklamasyon” fırsatı sunan “başarısızlık” örneklerine dikkat çekiyor Hükümet.
Bence “Balyoz”dan çok daha önemli bir nokta bu.
Bu kadar çok darbe yapan, muhtıra veren, hükümetler tehdit eden bazı grupların “sivil iradeyi” yıkmak için her yolu mubah saymasının şaşırtıcı tarafı yok.
Lâkin; “Bin oğlum olsa binini de PKK’nın üzerine yollarım” ruh halini yıllar boyunca muhafaza eden kahraman anne-babaların terörle mücadeledeki “sıkıntılara” muttali oldukça, şaşkınlık ve acı dehlizlerinde boğulduklarını biliyoruz.
“BBG evi gibi gözetlendiği” iddia olunan bölgenin, PKK teröristlerinin “alay edercesine” cirit attıkları ve yine alay edercesine Memet’lerimizi toplayıp götürdükleri bir “utanç alanı” haline gelmesinin izahı şart!..
Hiçbir kurumun bütün mensupları dört dörtlük değildir; terörle mücadelede “personel hatasından” kaynaklanan zaaflar olabilir.
Önemli olan bu zaaflardan dolayı hesap sorulması ve kahraman anne ve babaların kalplerinin mutmain edilmesidir.
Onbinlerce vatan evlâdının hayatını kaybetmesine, trilyonlarca dolarlık kaynağımızın heba olmasına yol açan otuz yıllık kirli serüvenin hiçbir aşamasından hiçbir komutanının sorumlu tutulmaması garip karşılanmaz mı?..
İşte ilk defa bu hükümet bu garabeti ortadan kaldırma yolunda adım attı.
Ve Mahkeme’ye “Komutanlar başarısız!” bilgisini sundu.
“Postal boyamamanın” bile hapislik suç olarak değerlendirildiği bir vasatta terörle mücadeledeki zaaflardan dolayı herhangi bir “komutanın” cezalandırılmamasını kimseye izah edemezsiniz.
Hele şehit ana ve babalarına hiç izah edemezsiniz!..
Hükümet, “Komutanlar başarısız” notuyla terörle mücadeleye büyük katkıda bulunmuştur.
Asker’in üzerine titrediğimiz imajına büyük katkıda bulunmuştur.
Sivil irade olarak Asker’ine sahip çıkmıştır.
Bir mesleğin saygınlığına en çok o mesleği ifa edenler sahip çıkmalıdır.
Bu demektir ki;
yazının başında ifade ettiğimiz “Çürük paşa yakınları” listesini ele almak, çürükleri teker teker çağırıp yeniden muayeneye tabi tutmak da Asker’in görevidir.
Yapılacak inceleme sonucunda bütün “çürük” vakalarının “reel” çıkması en çok bizi memnun eder.
Yanlış oldu, en çok şehit-gazi anne ve babalarını memnun eder!..
Güzel bir döneme giriyoruz; Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’nin “üç paşa meselesine dair” kararı bu aşamadan sonra çok da belirleyici değil.
Bundan böyle her komutan çok daha hassas davranmak mecburiyetinde ya...
Önemli olan bu!..
Anaların, babaların binbir emekle, zahmetle, göz nuruyla yetiştirip komutanlara teslim ettikleri fidanlarımıza sahip çıkmak vatan görevidir.
Hata yapan bedelini öder.
Rütbesi ve makamı ne olursa olsun!..

Önceki ve Sonraki Yazılar
Serdar Arseven Arşivi