Başbakan Erdoğan ve İsviçre hesabı
Günlerdir Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın İsviçre bankalarında sekiz ayrı hesabı olduğu konuşuluyor.
Konuşulması normaldir, millet olarak öyle bir alışkanlığımız var ki; ister doğru, ister yanlış olsun, her olayın üzerine balıklama dalarız.
“Elbet konuşulmalı, tartışılmalı, hiçbir şey gizli kapaklı kalmamalı” diye çok akıl dane bir ifadeyle de meselelerin aydınlığa çıkmasını isteriz.
Güya bu ifadeleri; herkesten çok dürüst olduğumuz, herkesten çok akıllı olduğumuz ve kendimizi herkesten üstün saydığımız için kullanırız.
Oysa böyle beylik laf edenlere; “Kaşının altında, burnunun üstünde gözün var” denilse, kaşının altında, burnunun üstünde olan gözünü inkâr ederek hemen savunmaya geçerler.
¥
Başbakan’ın İsviçre bankalarında bulunan sekiz ayrı hesabı da “konuşulmalı, tartışılmalı” çerçevesinde gündemi işgal ediyor. Kimileri hesabın varlığına inanıyor, kimileri inanmıyor.
İnananlara bir diyeceğim yok. Onlar sözlerimin kapsama alanı dışındadırlar. Yollarından dönmesinler. Yalnız inanmayanlara söyleyeceklerim var.
Bir kere Recep Tayyip Erdoğan’ın, dünyanın bütün ülkelerinde hesabı olsa, İsviçre’de olması mümkün değildir.
Normal bir zekâya sahip dağdaki çobandan cumhurbaşkanına kadar her aklıselim sahibi insan bilir ki, Başbakan İsviçre’de hesap açmaz, açtırmaz.
Neden?
İsviçre dünya masonlarının kurduğu ve hâkim olduğu bir ülkedir. Masonlar dünyayı bu ülkeden yönetir ve tüm dünya masonlarının buraya bağımlılığı ve bağlantısı vardır.
Recep Tayyip Erdoğan mason olsaydı, İsviçre’de belki hesap açabilirdi. Ama mason olmadığı ve olamayacağı için burada hesabının olması mümkün değildir.
Yine aklıselim insanlara sorarım: “Başbakan’ın içimizdeki ve dışımızdaki en büyük düşmanlarını bilmek istersek kimler çıkar karşımıza?”
Tabii ki masonlar ve onların aldatılmış silahlı ya da kalemli tetikçileri başta gelir.
¥
Başbakan’ın İsviçre’de hesabı olacak ve başta Süleyman Demirel, Mesut Yılmaz gibi açık ve gizli büyük masonlar ile onların şamar oğlanları rahat duracak öyle mi?
Eğer küçük büyük herhangi bir hesap olsaydı, yüzyıl sonra dünyaya gelecek bebelere bile miras kalacak şekilde davul çaldırır ve ortalığı karman çorman ederlerdi.
Ayrıca içerideki masonları bir tarafa bırakın, dışarıdaki masonlar ve Siyonistler, bütün hesapları didik didik eder; dağlara, ormanlara, kuşların kanatlarına kadar yazdırırlardı.
Bu hadisede yine en komik duruma düşen kişi, her zaman ve her olayda olduğu gibi CHP’li Kemal Kılıçdaroğlu oldu.
Malum şahıs, siyasi tarihin bugüne kadar yazmadığı, bundan sonra da yazamayacağı, şimdiki neslin ve gelecek nesillerin de bir daha asla göremeyecekleri bir liderlik sergiliyor.
Yahu akıl var iz’an var. Başbakan’ın İsviçre’de hesabı olacak da şimdiye kadar gizli kalacak ve bunu da sadece Wikileaks duyuracak.
Sözün özü; Başbakan’a kin ve öfkeyle değil, insanca bakan hiç kimse inanmaz bu işe.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.