Hocaların Hocası Sabahattin Zaim
Allah rahmet eylesin. Bugün Sabahattin Zaim hocamızın aramızdan ayrılışının 3. yıl dönümü.
Ne dilim, ne kalbim, ne yüreğim, ne bilgim, ne de zihnim hocamızı anlatmaya yeter.
Rahmeti Rahman’a kavuşmadan önce, kendisiyle birlikte doğduğu topraklara seyahat etmiştik.
O günler yanından ayrılmadan; özlemle, hasretle ve dikkatle kendisini izlemiştim. Dünyaya ve insana gülümseyen fotoğraflarını çekmek nasip olmuştu.
Kısaca hocamız hakkında bilgi vermeye çalışayım.
Daha geniş bilgi, İşaret Yayınları’ndan çıkan eserinde. Ondan da Pazartesi günü söz edeceğim inşaallah.
Hocaların Hocası olarak anılan Prof. Dr. Sabahattin Zaim, 1926 yılında Osmanlı İmparatorluğu’nun Rumeli Vilayet-i Celilesine bağlı İştip Kasabası’nda doğdu. Ailesi zeamet sahibi olduğu için Zaim soyadını almıştır.
Osmanlı İmparatorluğu tarafından Selçuklu’nun asil ailelerinin yerleştirildiği bir bölgede yaşamakta olan Sabahattin Zaim, 1934 yılında ailesiyle birlikte İstanbul’a hicret ederek, son nefesine kadar insanlığa hizmet etmiştir.
Prof. Dr. Sabahattin Zaim ömrünü, Peygamber Efendimiz’in hadisi olan “İnsanların en hayırlısı insanlara faydalı olandır” sözü üzerine vakfetmiştir.
Vefatından sonra kendisini en güzel tanımlayan ifade ise “Peygambersiz Dönemin Sahabesi” sözünde gizlidir.
Hayatını, Kuran-ı Kerim ve Peygamberimiz’in sünnetleri doğrultusunda iyi ahlaklı insan olmaya ve böyle insanlar yetiştirmeye adamış olan Prof. Dr. Sabahattin Zaim, geride 20 civarında kitap, 200 civarında makale, onlarca TV programı ve radyo konuşması, yüzlerce hoca ve binlerce talebe bırakmıştır.
Hocamızı çok güzel anlatan ifadelerden birisi de talebesi Doç. Dr. Sevgi Kurtulmuş’a aittir:
“Dışarıdan bakıldığında ‘büyük’ zannedilen bir çok kişiyi yakından tanıyıp, ‘küçük’ hesaplarını görerek hayal kırıklığına sıkça uğradığımız bir zamanda, saygımızın ve sevgimizin gittikçe arttığı, gerçekten bir büyük insandı. ‘Güzel insan’ ve ‘Allah’a yakın kul’ olmak dışında hiçbir hesabı yoktu.”
Evet, hayatının bütünün inceleyen herkes görüp bilecektir ki, Sabahattin Zaim hocamızın her ameli, Allah’ın rızası, Peygamber Efendimiz’in şefaati ve insanların huzuru ve refahı üzerine olmuştur.
Hocamızdan yine güzel bir tavsiye:
“Bir mevkie eleman alırken önce ‘istikamet sahibi’ olup olmadığına dikkat edin, ‘istikamet sahibi’ olanlar arasından ‘liyakatli olanları’ seçin. İstikamet sahibi olmak arabanın direksiyonu, liyakat ise motoru gibidir.”
Bir de insan olmaya dair sözü:
“Günümüzde insanlar karşısındakinin dört dörtlük olmasını, sahabe gibi olmasını bekliyor. En ufak kusurunu gördüğü insanı çiziyor. Mutlaka her insanın iyi hasletleri vardır.
Bir insanın iyi tarafları daha fazla ise onu sakın bırakmayın, daha iyi olması için ona şans verin, bırakırsanız şeytanın kucağına itmiş olursunuz.
Farklı isimlerle nitelendirilen grupların mensuplarını dışlamadan, şucu bucu diye ayırım yapmadan, insanlığın hayrına çalışan kimin size ihtiyacı varsa, tereddütsüz omuz verin.”
El Fatiha.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.