Bu İsrail Savaşamaz
Bir yangının İsrail’in işini bitirdi. Dünyanın başının belası İsrail, bir yangınla baş edemedi. Bir yangın dünya önünde rezil etti İsraili. Allah’ın görünmez ordularından bir ordusu, yani o meşhur yangın, İsrail’i mağlup etti ve dünyanın gözünde pilinin bitirdi.
Biz böyle bir yangında sivillerin ölmesini sevinçle karşılamıyoruz elbette. Sivil halkın ölmesi karşısında asla “oh oldu” demiyoruz. Uçaklarımızın yardıma gitmesini de olumlu buluyoruz.
Ama Allah’ın intikamını ibretle seyrediyoruz aynı zamanda.
Biz bu yazıyı yazarken İsrail'in kuzeyini kaplayan ve Perşembe gününden beri süren orman yangınları nedeniyle şu ana kadar 42 kişinin öldüğü 20'den fazla kişinin de yaralandığı belirtilirken, 17 bin kişinin de evlerinden tahliye edildiği belirtiliyor.
İsrail'in orman yangınlarıyla baş edememesi ülkede yeni bir tartışma daha başlatmış. İsrail'in Haaretz gazetesinde Aluf Benn imzalı bir yazıda, orman yangınıyla baş edemeyen İsrail'in İran'la yapacağı bir savaşta başarılı olamayacağını yazmış.(*)
“Anlayana sivrisinek saz, sit anlamayana davul zurna az” demişler. İsrail kendisini dev bir balon gibi gösteriyordu dünyaya. O yangın küçük bir toplu iğne oldu ve havasını aldığı İsrail’in. İçi ne kadar boşmuş, gücü ne kadar kofmuş, gösterdi mübarek yangın.
Bir de taktik öğretti insanlara. İsrail bir savaşa girdiği zaman üç beş muhalif insan üç beş yerden bir yangın başlatsa, İsrail’in işi bitecek ve dünyayı yardıma çağıracak demek ki. Bu kadar basitmiş işi.
Madem bu kadar güçsüzsün, ne demeye fitne fesat çıkarırsın? Neden kendini ve herkesi rahatsız edersin? Neden herkesi kendine düşman edersin? Bu şımarıklık neden? Bu bozgunculuk neden?
Bunun sebebini, tarihten bu yana kazanılmış ve genlerine sirayet etmiş kötü bir alışkanlık olarak izah edebilir miyiz acaba? Kuran da şahittir, tarih kitaplarına baktığımızda açıkça şunu görüyoruz, bulunduğu yerde biraz güçlenen Yahudiler hemen orada fitne ve fesat çıkartarak başkalarını hep rahatsız etmişler. Şerlerinden usanan konu komşuları da nihayet isyan ederek onları memleketlerinden çıkarıp atmışlar.
Tarihte büyük sürgünler yaşamış olan Yahudiler, neden bu sürgünlerin altındaki sebebleri görmezler acaba? Görüp de ibret almazlar? Ders alacak yerde neden insanlar düşman oluriar?
İsrail devletinin kurulduğu günlerde ora’ya gitmek için hazırlık yapan şımarık bir Yahudi,” Hulasatül Beyan Fi Tefsiril Kur’an” isimli tefsirin yazarı Konyalı Mehmetleri ve efendiye rastlar İstanbul’un bir sokağında. Büyük bir gurur ve kibir içerisinde İsrail devletini kurduklarını anlatır. Orada büyüyeceklerini ve dünyadan intikam alacaklarını anlatır.
Önce çok şaşıran, şaşkınlığı gidince de tebessüm eden Konyalı Mehmet efendi şöyle söyler:
“Bu haber çok iyi oldu. Benim büyük bir merakımı giderdiniz. Çünkü kitaplarımızda okuduğuma göre sizler bizimle son bir savaşa gireceksiniz. Bizlerde sizi büyük bir mağlubiyete uğratacağız. Gebermemek için kaçıp kurtulmaya çalışacaksınız. Size takip edeceğiz. Arkasına saklandığınız her bir taş dile gelerek sizi ihbar edecek. “Arkamda fitneci bir Yahudi var, gel onu öldür” diyecek ve biz de sizi öldüreceğiz.
Seb bunu bildirmeden önce kendi kendime şöyle dedim: “ Allahım! Bunlar yedi ilklimin her bir tarafına dağılmışlar. Nerden biraraya gelecek de bizimle savaşacaklar? Bizler onları nerde bulup da öldürebileceğiz?
Sen şimdi bu haberi vermekle merakımı giderdin ve beni büyük bir rahatlığa kavuşturdun.”
Bu yangın İsrail’in daha büyümediğini de gösterdi. Demek biraz daha büyüyecek ve gelişecekler. Sonra dünyaya meydan okuyacaklar. Sonra da insanlık onların işini bitirecek.
Belki insanlığa da hacet kalmayabilir. Belki bir yangın bile onların işini toptanı bitirebilir.
Ne dersiniz?
(*)https://www.habervaktim.com/haber/ 158263/turkiye_sondurdu_israil_yakti.html