Merhamet melekesinin kullanım alanı
"Resûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Cennet bana öylesine yaklaştırıldı ki ona doğru gidebilseydim oradaki meyve dallarından devşirip size getirebilirdim. Ardından cehennem bana yaklaştırıldı ve ben 'Ey Allahım ben onlarla beraberken mi cehennemi yaklaştırıyorsun?' dedim. O sırada bir kadın gördüm. Bu kadını bir kedi tırmalayıp duruyordu. 'Bu kadının hali ne böyle?' diye sorduğumda bana: 'Gördüğün o kadın bu zavallı kediciği hapsetmişti; ne karnını doyuruyor ne de kendi yakaladıklarıyla beslenebilmesi için salıveriyordu. Sonunda bu kedi açlıktan öldü' dediler. ( Buhari. 745)
Hadisimizde bahsedilen bir kadın merhamet melekesini bir kediye karşı kullanmamış ve bunun neticesinde de imtihanı kaybetmiş ve cehennemi boylamıştır… Kadınların erkeklere nisbetle daha merhametli olmasına rağmen insan dilinden anlamayan zavallı bir kediciği aç ve susuz bırakarak işkence etmiş ve ölümüne sebep olmuştur…
Akla şöyle bir soru gelebilir; Sonuçta insana değil sıradan bir hayvana zarar vermenin kime ne zararı var? Bir hayvan yüzünden insan cehenneme girer mi hiç?
Bu sorularımıza şu hadisi şerifle cevap vermeye çalışalım inşaAllah;
‘’ Ebû Hureyre radıyallâhu anh dedi ki: Peygamber sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Susuzluktan neredeyse ölmek üzere olan bir köpek, bir kuyunun etrafında dönüp dururken İsrâiloğulları fahişelerinden bir fahişe onu gördü. Ayakkabısını çıkartıp o köpeğe (onunla) su içirdi. Bundan dolayı da ona mağfiret olundu." ( Buhari. 3467 )
Her iki hadisimizi dikkatli olarak incelediğimizde her iki kadının da merhamet melekesiyle imtihan edildiğine şahit oluruz… Sonu cennet ya da Cehennemle biten bir imtihan… Ve yine ilginçtir ki merhamet melekesiyle imtihan edildikleri de birer hayvan…
Şimdi buracıkta bir iki dakikalığına şu soruyu ortaya atıp etraflıca düşünelim; sorumuz şu;
‘’ Merhamet melekemizin kullanma tasarrufu kimin elinde? Yani merhamet melekemiz üzerinde söz hakkı kime ait?’’
Birçoğumuz tarafından yanlış anlaşılan ya da tam olarak anlaşılamayan konulardan biri de budur aslında…
Bu iki hadisimizi dikkatlice incelersek merhamet melekesinin kullanım serbestiyetinin insana verilmediğini görürüz… Yani hiçbir insan kalkıp ta istediği canlıya zulmedemez! Bazı anlar vardır ki merhamet etmek zorundasınız…
İnsana yüklenen melekelerden hiçbirinin kullanım serbestiyeti insana verilmemiştir. Allah, insana yüklediği melekelerin kullanma kılavuzunu da vermiştir. Bu kılavuza bakarak kullanmamızı istemiştir. Akıllı olan insan meselenin farkına varır ve her konuda Allah’a danışır… Bizler de akıllılar zümresinden olmak istiyorsak emaneten verilmiş melekeleri doğru bir zeminde ve doğru bir şekilde kullanmamız gerekir.
İnsana sadece merhamet melekesi yüklenmedi… Sevgi, dostluk, düşmanlık, cimrilik, cömertlik… Bir çok melekeler yüklendi ve insanoğlu bu melekelerle sınava tabi tutulur. Ya,bu melekelerin tasarruf hakkını kendinde görür; sınavı kaybedenlerden olur, ya da emanet olduğunu anlar, kullanma kılavuzuna bakar…
Not: 11-12-2010 cumartesi günü: İnsan-der… ışıklar cad.kardesler sok.no:5 samanpazarı-ulus/ Ankara’da “ Hadisler nasıl okunmalı?”,
12-12-2010 Pazar günü; Bankalar cad. Hüdavent Hatun düğün salonu/ Niğde. adresinde “'Kur'an ve İnsan arasında şeytanın rolü' konulu konferansım olacaktır inşaallah. Kardeşlere duyrulur.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.