Kaç kere söyledim:
Muhalefetin, hele anamuhalefetin “iyi” olması işime gelir.
Onu bunu bırak, gazeteci olarak işime gelir.
Ne bu böyle; bir tarafta tek başına Recep Tayyip Erdoğan, öbür tarafta bir dolu ‘Genel Başkan’ etiketli kasaba politikacısı.
Bu nitelemenin dışında bir Sayın Numan Kurtulmuş kalıyor...
O da, yokluklar içindeki varlık!..
Son bütçe konuşmalarının ardından Hürriyet’teki “bizim oğlan” bile, “Tayyip Erdoğan ezdi geçti. Hele Kemal Bey’in düştüğü durum içler acısıydı” demek mecburiyetinde kaldı.
Evet doğru.
Tek kale maç izliyoruz.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek; “Sayın Deniz Baykal, şöyleydi böyleydi ama hakkını teslim etmek gerek; Sayın Baykal’daki liderlik potansiyeli ile Kemal Kılıçdaroğlu’nunki kıyaslanamaz. Baykal, ötekine tur üstüne tur bindirir” diyor ya...
Bu da doğru.
CHP kuruluş mantığı itibariyle “at gözlüğü”ne mahkûm bir parti olduğundan “lider” üretemiyor.
Partinin zirvesi Bülent Ecevit’ti...
Gerisini varın siz hesap edin!..
CHP’de böyle bir sıkıntı var; adam sıkıntısı...
Bunlar, cep telefonu, bilgisayar kullanamazlar.
Teknoloji özürlüdürler!..
(Şekil 1-Önder Sav olayı)
Arkadaşlarının karılarını sekreter yapar; sekreter yaptıklarını vekilliğe taşır, sekreteriyken vekilliğe taşıdıkları ile “bürokrat” kıvamlı ilişkiler içine girerler.
(Şekil 2-Baytok mevzuu!)
Bir yandan “başörtülülerden” oy devşirmeye çalışırken diğer yandan duvarlara “başörtüsüne hakaret” afişleri asarlar.
(Şekil 3-Avcılar Vak’ası!)
Bir yandan “Örtü yüzünden atılan memurlar, memureler affedilsin” teklifi verirken, diğer yandan da “kamusal alanda örtü yasağı” nı savunurlar.
(Şekil 4-Her zamanki halleri!)
“Sazan” gibidirler.
Bir AK Partiliye ilişkin “yolsuzluk dosyasının” kapağını görmek bile yeter bu adamlara.
Bir belge düzenleyin ya da üç beş kuruşa birini bulun, şikâyet için...
Ve götürün “Kemal Abi”sinin gözüne girmek suretiyle listedeki yerini garantilemeye çalışan vekillerden birinin eline verin...
İşlem bitmiştir!..
(Ve şekil 5- Kayseri faciası!..)
Buradan devam:
Kayseri Büyükşehir’de yolsuzluk varmış!..
Kimin iddiası...
Ya da bu iddiayı...
Kılıçdaroğlu’nun eline veren kim?..
Eyvahlar olsun; yolsuzluktan yargılanan bir müteahhidin “iş alması” için CHP’li Manavgat Belediyesi’ne baskı yaptığı “yasal dinlemeyle” ortaya çıkan bir CHP’li vekil!..
Bana kılavuzunu söyle, sana burnunun nerede olduğunu söyleyeyim!..
Öyle bir dosya vermiş ki CHP’li vekil, Kemal Abi’sinin eline, evlere şenlik...
Kayseri Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki üzerinden AK Parti’yi vurmaya ayarlı dosyada CHP’lilerin işine yarayabilecek tek bir belge var:
Vali Yardımcısı İbrahim Yurdakul’un, İçişleri Bakanlığı’na havale ettiği yazı.
Yurdakul, Savcılık’tan kendisine gelen ve Hacı Ali Hamurcu adlı bir ‘mahkûmun’ iddialarına yaslanan yazıyı İçişleri Bakanlığı’na havale ediyor.
Bu sıradan bir işlem.
Vali yardımcıları bu tür yazıları hep İçişleri Bakanlığı’na gönderir!..
Mesele, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı yolsuzluk yapmış mı yapmamış mı?..
Savcılık, bu işi aylarca araştırmış...
Banka kayıtlarını incelemiş, Başkan dahil 50 kişinin ifadesini almış, tapu kayıtlarına bakmış...
Ve sonunda “takipsizlik” kararı vermiş!..
Yargının takipsizlik kararı verdiği bir hususta, İçişleri Bakanı ne yapsın?..
¥
Hem sonra, ortada bir “yolsuzluk” varsa, İçişleri Bakanı’nın izni gerekmiyor ki...
Özhaseki’nin dokunmazlığı da yok!..
Bu durumda Kılıçdaroğlu’nun derdi ne?..
Ya da dosyayı eline verenin!..
¥
Adamlar bir de “Erikel”lerin Yusuf olanı ile Yakup olanını karıştırmış.
Yusuf olan Ergenekon’dan yargılanıyor yani kendi adamları.
Yakup ise bizim arkadaş, düzgün avukat...
Biri Ergenekon’un diğeri MÜSİAD’ın üyesi!..
Bir komedi dizisi ki evlere şenlik!..
¥
Bu hafta sonu kurultay mı varmış ne varmış CHP’de...
Bizi de davet etmişler.
Gitmez olur muyuz?..
Daha komiği nerede var!..
Bedavaymış üstelik!..