Akif Bir Derya İdi Anlaşılmadı Gitti
Gönül isterdi ki ve gönlü olanlar ve gönülden olanlar isterdi ki, Mehmet Akif Ersoy’un vefat yıldönümünde, Taceddin Dergahı dolsun taşsın.
Olmadı, olması da beklenmiyordu zaten. Çünkü yıllardır aynı manzara sürüp gidiyordu.
Bildiğimiz kadarıyla Mehmet Akif Ersoy’a sahip çıkan tek sivil toplum örgütü, Türkiye Yazarlar Birliği’dir. Onlar da karınca kaderince, maddi güçleri yettiğince sahip çıktılar.
Türkiye Yazarlar Birliği tam 32 yıldır Akif’in vefat yıldönümünde, Taceddin Dergahı’nda buluşuyorlar.
Bu yıl ki programa ben de katıldım. Ilık bir Ankara sabahında çocukken komşu olduğum Taceddin Dergahı’nın bahçesinde, Akif’in evinin etrafında buluştuk.
Mehmet Akif Ersoy’un vefat yıldönümüne bu sene Esder (Esnaf ve Sanatkarlar Derneği) de bir kadirşinaslık gösterdi.
Anma programından sonra Akif adına Taceddin Camii’nde mevlid okuttular ve Ahi Pilavı dağıttılar.
Daha önceki yıllarda yapılıyor muydu bilmiyorum ama Esder’in başlattığı bu güzel hizmet, bir gelenek haline gelmeli ve en azından pilav ikramı sürmeli.
Yine Ankara’da bulunan Özel Çağrı Koleji de bir grup öğrencisi ve öğretmeniyle programa katıldı ve öğrenciler İstiklal Marşı’nı okuyarak renk kattılar.
Programa hükümet adına Kültür Bakanı Ertuğrul Günay katıldı. Kültür Bakanlığı’nın Akif ile ilgili yaptığı ve yapacağı hizmetlerden söz etti.
Anma programına katılanların ise Ertuğrul Günay’dan bir isteği vardı.
Çevre düzenlemesinde Akif’in evi çok çukurda kaldığı için buradaki düzenlemenin yeniden yapılmasını istediler.
Esas bir başka garabet daha vardı. Taceddin Dergahı’nı da Akif’in evini de gölgede bırakan ve tepelerinde bir tehdit gibi duran Hacettepe Hastanesi’ne ait yakışıksız bina.
Söz konusu bina, zamanında kaçak yapılmış, Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in binayı yıkmaya gücü yetmemiş, yani boyunu aşmış Melih Bey’in.
Dahası var bu binanın. Binayı yaptıran rektör, zamanında mahkemeye verilmiş ve mahkeme kaçak yapılanmadan dolayı ilgili rektörü mahkûm etmiş, fakat adam çok yaşlı olduğu için cezasını çekmemiş.
Yani o acayip ve garayip binaya nereden bakılırsa bakılsın, hatta yapımı hukuki de olsa Taceddin Dergahı, Akif’in evi ve Karacabey Camii ile külliyesine karşı çok yakışıksız duruyor.
Bu sebeple yazının başlığında “Akif Bir Derya İdi Anlaşılmadı Gitti” dedim. Sol saplantılı hükümetleri bilmem amma sol saplantılı olmayan iktidarların, bu meseleye sahip çıkması gerekirdi.
Yeri gelmişken bir cümle ile de Melih Gökçek’e ilişelim.
Melih Gökçek veya bir temsilcisinin, ayrıca Altındağ Belediyesi’nden kimsenin törende bulunmaması katılanlar arasında hayretle karşılandı.
Bu hayrete cevap olarak birisi de şöyle dedi.
“Melih Gökçek ayak işlerine bakalıdan beri, kafa işlerini bırakır oldu.” Yanlış anlaşılmasın ayak işlerinden kastedilen futbol meselesiymiş.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.