Serdar Arseven

Serdar Arseven

CHP… Severim ben böyle zihniyeti!..

CHP… Severim ben böyle zihniyeti!..

İşittiniz mi;
CHP “özgürlükçü” bir parti imiş!..
Hem de Türkiye’nin en “özgürlükçü” partisi imiş!..
Ve bundan dolayı da…
“İçki kısıtlamalarına karşı” imiş!..

Müthiş!..
CHP’nin en ağır toplarından Muhterem Mustafa Özyürek’in açıklamalarına bayıldım.
AK Parti, kıyısından köşesinden “içki tüketimine fren” çabasına girdi diye…
Bir fırtına koptu ki…
Müthiş!..
Baktık Mustafa Bey, kanal kanal dolaşıp ya da dolaştırılıp “içki kısıtlamasına” isyan etmekte.
Ve dahi…
“Aslında millet çok içsin daha çok içsin derdinde değilim” demekte.
Nedir sizin derdiniz Sayın Vekilim…
Aradık sorduk…
Aynısını söyledi:
“Özgürlükler!..”
İçki tüketimine sınırsız özgürlük!
Peki diğerlerine?..
Özgürlüğe o kadar düşkün iseniz…
Tahmin ettiniz nereye getireceğimi;
“Çocukların Kur’an eğitimi almasına niçin karşı çıktınız?..”
Şunu da sormak gerekmez mi;
“Tam 411 vekilin oyuyla Meclis’ten geçen özgürlük düzenlemesini niçin Anayasa Mahkemesi’ne götürüp iptal ettirdiniz?..”
Bunlara cevap yok…
Yok çünkü…
Kendisi dedi:
“O meseleler başka. Oraya buraya çekmeyin bizi!..”

Evet evet çok matrak bir parti bu….
Vekillerinden biri, hadi ismini de vereyim; yine parti ağır toplarından Pek Muhterem Mehmet Sevigen, eşcinsellerin arasına girip bir basın toplantısı düzenlediydi Meclis’te!
Onunki de “eşcinsel özgürlüğünü” savunmaca!..

Ya bu ne zihniyettir;
içki olunca, eşcinsellik ya da “zina suç olmasın”cılık…
Aynen devredeler.
Eğitim özgürlüğü, ibadet özgürlüğü, teşebbüs özgürlüğü, dil özgürlüğü…
Bunlarda ise yoklar!..
Hatta bu türden özgürlüklerin önünde takozlar!..

Cumhuriyeti bunlar kurmuş…
En Atatürkçü olan da bunlarmış!..
Sanki Cumhuriyet böyle bir şey ve Atatürk de böyle bir zat.
Nedir bu…
Bırakın Atatürk’ü, yakın silah arkadaşı ve çok yakın can düşmanı İnönü bile böyle bir adam değildi.
O bile, içkiye aşırı vergi uygulamış…
Sebebini soranlara da;
“İçmeyenlerin sağlığından, içenlerin de servetinden istifade ederiz” demişti!..

Atatürkçülük kimlere kalmış ve hatta İnönücülük kimlere kalmış…
Şimdi…
Her ikisinin de kemikleri sızım sızım sızlamaktadır…
Şu an Anıtkabir’e çok yakın bir mevkideyim.
Ve gidip ruhları için, en azından sadece Atatürk’ün ruhu için bir dua okumak istemekteyim.
Zira…
Atatürk bu değil, İnönü bile değil!..
İnsan, diyelim ki günahını, sirozunu göze alıp içebilir…
Ve “Zararım kendime, ay kime ne kime ne!” diyebilir.
Ama içkiye sahip çıkmaz, içki propagandası yapmaz.
Birçok batı ülkesinde satışı son derece sınırlı olan “içki”ye dair
“kısıtlamalara” batılılaşma namı altında karşı çıkmaz.
Mustafa Özyürek ve diğerleri bilirler mi ki; İsveç denilen en harbi batı devletinde “İçkiyi bıraktığını belgeleyenlere” vergi indirimi uygulanmaktadır!..
Bilmez herhalde ya da bilir de işine gelmediği için görmez!..

Bir zihniyet ki bu…
Ne demeli…
İyisi mi…
Aha şöyle bitirmeli:
Severim ben bu zihniyeti!..

Önceki ve Sonraki Yazılar
Serdar Arseven Arşivi