Herkes ayrı ayrı her gazeteyi alıp okuyamaz.. Dolayısı ile haberler kaçar..
Ben istedim ki, önemli bulduğum haberleri vatandaşlarıma aktarayım..

KANSIZ CEZAEVİNDE
Yok vallahi hakaret olsun diye ben uydurmuş değilim.. Adamın soyadı KANSIZ.. Yani, İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Enstitüsü müdürünün..
Başımıza taş yağacak herhalde..
Baksanıza, çok sayın Mehmet Haberal’ın raporunu gizlediği için sayın Kansız kodese atılmış.. Halbuki Haberal büyüğümüz aklına eseni, gözlerine çarpanı mahkemeye verir, ya tazminat koparır ya da ceza verdirirdi..
Roller değişmeye başladı..
Dikkatle seyreyleyin siz bu filmin devamını..

YANDAŞLIK-YOLDAŞLIK NASIL OLUR?
Kendileri gibi düşünmeyenleri, kendileri gibi yazmayanları ifrata varan, ifritçe hakaretlerle /Yandaş, yoldaş, yalaka/ diyerek tacizde bulunan kim varsa CHP yalağında toplanıyor..
Doğan medyanın yardım ve destekleriyle “büyük yazar” kategorisine terfi eden, “Basın Konseyi” isimli illegal konseyin de başkanlığını yapan Oktay Ekşi, CHP’ye kaydolmuş..
Yahu bu adamlar zaten tescilli CHP yandaşıdır.. Solcu yoldaşlardandır. Sırf K.K. yani Kemal Kılıçdaroğlu parti rozetini taktı diye partili oldu sanmayın.. Doğan medyada görev yapan, yalağından su içen kim varsa, CHP’nin kayıtsız amma, kayıtsız şartsız üyesidir..
Oktay Ekşi’yi ayırmamız düşünülemez.. Evet, rozet takılmadan önce /yandaş, yoldaş, soldaş, candaş/ desek, adımız “müfteri”ye çıkardı..
Karadenizlinin dediği gibi:
Hani ne oldu?

DEVLET BAHÇELİ DİKTATÖR OLDU
Ben demiyorum..
Taraf gazetesi bu iddiayı manşete çekmiş..
İhtimal vermiyorum.. Devlet Bahçeli ancak ulusalcı arkadaşlarına ellerini öptürür.. Hem de babası yaşındakilere..
Ramiz Ongun’u Anayasa referandumunda EVET oyu verdiği için partiden ihraç ediyormuş..
Haklıdır, eder..
Bilumum emarelerine rağmen sen onun peşinden yedekte yürürsen olup olacağı budur..
MHP, eski saf ve mert ülkcülerin partisi değildir artık.. Nerelerden geldikleri, kim oldukları bilinmeyen adamların yuvalandıkları, sığınma evidir..
Esas ÜLKÜCÜLER orada yaşayamazlar.. En akıllıca hareket ise, Devlet Bahçeli bohçalayıp dışarı atıvermeden ayrılmaktır..
Diyorum ki.. Acaba “Yüce Divana” ya da “İstiklal Mahkemeleri” benzeri bir yerlere sevk edilmeleri de gündemde mi?

DEMOKRAT PARTİ ÇIKMAZI
Hüsamettin Cindoruk tarifsiz sıkıntılar içinde kıvranıyor..
Mason babasının iğfaline kanarak Demokrat Parti’ye genel başkan oldu..
Yenilikçi ulusalcı bu tongaya nasıl düştü demiyorum.. Çünkü babası emretti.. Durumlar umduğu şekilde gelişseydi muhtemelen Süleyman Demirel partinin başına geçecekti..
Yandaş aradılar olmadı,
Ortaklık teklif ettiler kimse yanaşmadı..
Ben terk ediyorum, gelin siz yedeğinize alın şu partiyi dedi, olmadı..
Baba sessiz-baba ebkem..
Çünkü ileriyi görebiliyor.. DP macerası ise “suyun geçidini deliye yoklatırlar” türünden bir yoklamaydı..
Tansu Çiller bile reddetti ki daha gerisi yoktur bunun..
İlhan Kesici damatlık falan tanımadı.. Ben yokum bu kirli işte, dedi ve geriye çekildi..
Mesut Yılmaz’ın neden itibar etmediği düşündürücü..
Şu işe bakar mısınız?
Sevgili dostum Namık Kemal Zeybek kabul etmiş DP başkan adaylığını.
Muhterem Zeybek susuz kuyuya kova sarkıtmanın gereksizliğini bilir, amma bu sefer hataya bile bile lades demesini hiç sevmedim..
Acaba diyorum, bacanağı medya imparatoru Aydın Doğan’ın bir dahli var mıdır? Bence hem mümkün, hem değil.. Tabii kendi kendine yazıklar eylemiş..

Hak’kı tutan yiğitler elbet Hakta toplanır
Ötede yalakalar bir yalakta toplanır
Toplanıp dağılmalar ciddiyeti yitirdi
Türlü türlü yemekler bir tabakta toplanır.