Kendi sıfatını kendin seç
Taraf gazetesinin, "Cumhuriyet Halk Partisi'nin Doğan'ları" başlığıyla verdiği listeye, birçok medya kuruluşu yer verdi.
Listede bulunan isimler, "hâlâ" ya da "bir süre" Aydın Doğan'ın yanında çalışan CHP'liler:
Oktay Ekşi, Nebil İlseven, Erdoğan Toprak, Hurşit Güneş, Süheyl Batum, Altan Öymen, Tarhan Erdem...
Listeye Binnaz Toprak'ı eklemeyi unutmuşlar. Biliyorsunuz, o da Radikal'de endişeli modernlik oynuyordu bir aralar; şimdi CHP'de...
Tarhan Erdem, Altan Öymen, Nebil İlseven ve Hurşit Güneş nispeten eski CHP'liler... Ben bu kişileri ahlaki açıdan eleştirmem.
Çünkü "CHP'li değilmiş gibi" yapmadılar.
Oktay Ekşi ile Süheyl Batum'un hali ise nahoş! Yıllarca "Olayları tarafsız biçimde ele alan yorumcu" rolünü oynadılar. Ekşi ona, buna ayar verdi; Batum hukukladı...
Ama maskeler düşünce altından CHP çıkıverdi.
Kendi sıfatını kendin seç:
a) Yandaş b) Yalaka c) Candaş d) Hepsi...
***
Operatör imparator
CHP dedik de... Bir yanlış anlamayı düzeltmek isterim:
Kadir Has Üniversitesi'nde yapılan araştırmadan hareketle, "Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye'yi yönetemez" dedik ya dün...
Tabii bu iddia, vatandaşın algısı... Araştırmaya göre halkın önemli bir bölümü böyle düşünüyor.
Peki, gerçek bu mu? Hayır, değil...
Gerçek şöyle: Evet, doğru, Kemal Bey, bu kafayla, Türkiye'yi yönetemez ama... Yönettirirler! Malum kaseti piyasaya sürerek Baykal'ı görevden alanlar... CHP Başkanlığı'na Kılıçdaroğlu'nu atayanlar...
Bugünlerde de Başkanın çevresini, kendi adamlarıyla dolduranlar... Kemal Bey'e, Türkiye'yi yönettirmeyi de becerirler...
Biz Doğan Grubu'nun adamlarını eleştiriyoruz ama bir zamanlar "imparator" diye anılan Aydın Bey, kendi adına hareket etmiyor ki...
Belli bir İstanbul büyük sermaye kompozisyonunun gözler önündeki temsilcisi ve operatörü o!
Ondan başka, strateji oluşturulup, rol dağıtımı yapıldıktan sonra gerekli parayı bastırıp arka plana çekilenler var. Hele Kemal Bey bir "başbakan" olsun; gerisi kolay. Bugün, "Şunu partiye al, bunu yardımcın yap" diyen suflörler... Günü geldiğinde, hangi kanunları çıkaracağını, ekonominin başına kimi dikeceğini, kimi dışişleri bakanı yapacağını da Kemal Bey'in kulağına fısıldayacaktır.
Bilmem anlatabildim mi?
***
Hilmi Yavuz'a soruyorum
Zaman gazetesindeki yazılarında, Türk romanı üzerine düşünmeye devam ediyor Hilmi Yavuz... Son olarak, Ahmet Hamdi Tanpınar, Oğuz Atay ve Yusuf Atılgan'dan söz ederek, "alafranga züppeleri" ve "alafranga aylakları" yazdı.
(Ben lafı başka yere getireceğim için Hilmi Hoca'nın yazılarını özetlemiyorum...)
Benim Yavuz'a bir/kaç sorum var:
Niye sürekli "alafranga" züppelerden söz ediyoruz? Bizde bir kişinin "züppe" olarak nitelenmesi için, ille de Batı'ya öykünmesi, Batı kültürünü sorgusuz sualsiz taklit etmesi (ve benzeri haller) mi gerekir? Alaturka züppelerimiz ve alaturka aylaklarımız yok mu?
Mesela Müslüman züppe olamaz mı? Ya Milliyetçi züppe? Kemalist aylaklar yok mu bu toplumda?
Büyük Türkçe Sözlük, züppeyi şöyle tanımlıyor:
1) Giyinişte, söz söyleyişte, dilde, düşünüşte toplumun gülünç ve aykırı saydığı yapmacıklıklara ve aşırılıklara kaçan.
2) Seçkin görünmek için, bazı çevrelerdeki düşünceleri benimseyen, hayranlık duyan ve onlar gibi davranmaya özenen, snop...
Bu tanıma uyan Müslümanlar, milliyetçiler, Kemalistler var mıdır? Gündelik hayatta ya da edebiyatta bu tanıma uyan tipler kimlerdir?
Yoksa yok... Varsa, Hilmi Yavuz Hoca'dan isim bekliyorum!