Güzel sanatların her dalını takdir ederim... Heykel hariç...
Heykel donmuş buz gibidir... Hareket emaresi göremezsiniz... Robotlar bile hareket ederken, heykel kazık gibi çakılı durur.
Rivayet olunur ki:
Hazreti İbrahim (a.s.) genç bir çocuk... Babası Azer Allahlık iddiasında bulunan Nemrut’a boy boy put yapar... Yapılan putlar, siz deyin heykeller, büyük bir salonda halka teşhir edilir...
İbrahim’in babası Azer, Nemrut dahil, devlet büyükleri ile bir toplantıya katılır... Giderken puthanenin anahtarını Hz. İbrahim’e verir...
Çocukluğundan beri putçuluğa karşı çıkan İbrahim, salondaki putları balta ile kafaydı, koldu, ayaktı, bir güzel kırar-temizler... Baltayı da en büyük putun omzuna asar...
Toplantıdan dönen devlet erkanı puthanedeki durumu görünce dehşete düşerler ve “kim yaptı” diye, İbrahim’e sorarlar...
İbrahim, omzunda balta asılı olan büyük putu gösterir: “O yaptı” der...
Devlet büyükleri olamaz, o bir mermerden yapma heykeldir, derler...
İbrahim cevabı yapıştırır:
Hareket etmeyen, insan yapısı bir heykele niye Allah diye tapınıyorsunuz... Siz ahmak mısınız?
Ve tahminen 6/7 bin yıl sonra... Harran’ın da içinde bulunduğu ülke, Türkiye...
Yine heykel veya siz deyin putçuluk marazası alevlendi...
Sosyal demokratlaşan heykelcilik anlayışı ilk çağ yobazlığından kat kat fazla bir öfke heyelanı içinde sallanıyor...
Türkiye’de her darbe sonrası müthiş bir heykel-büst imalatı başlar, terü/taze zenginler çıkardı içimizden...
Daireye, işyerine, hatta evine heykel-büst koymamış olan insanlar sorgu haddesinden geçirilirler, maddi-manevi cezalara, işkencelere muhatap edilirlerdi...
CHP heykelsever bir partidir...
Putçuluğu reddeden bir kişinin yakasına altı kazık rozeti taktınız, o anda görürsünüz heykelseverleştiğini...
Tabii Türk medyasının soldan beslenen kesimi günbegün heykel haberleri, heykel yorumları ile vatandaşın beynini kirletmeye memurdurlar...
Sahi neye yarar bu heykeller?
İlk çağ siyasetçilerinin az da olsa heykelleri vardı şehirlerde...
Ve hiçbir siyasetçiyi kurtaramadı elleriyle yaptıkları veya yaptırdıkları putlar...
Mermerden olsalar da hiçbir işe yaramadılar...
Bronzdan olanlar da öyle...
Bir de ahşaptan imal edilenleri vardı... Daha fakir muhitlerde çamur heykeller yapılırdı ve onlara tapılırdı...
Ben heykelleri hiç sevmedim...
Erkek veya dişi olmuşlar, hiç fark etmedi benim için...
Heykeller hakkında İslam’ın ilk döneminde anlatılan gerçek bir vaka var... Büyük sahabelerden birisi “biz hamurdan putlar yapardık, acıkınca yerdik” itirafında bulunuyor...
Amma zorlama yoktu herhalde...
Dileyen heykele tapardı, dileyen istihza ederdi...
Neyse... O devirler geride kaldı... Şu an için bizim solcularımız, sosyal demokratlarımız putçuluğun biraz daha revize edilmişini, gülünçlük yönlerinin azaltılması çabasıyla “güzel sanat” diyerek yutturmanın derdindeler...
Neresi güzel bre çağdaş putperestlerimiz?
Yaradan yüce Allah’a edepsizce saldıranlara hiç ağız açmayanlar, bir heykel tahrip edilse yeni bir cihan harbi başlatacak derecede yobaz ve akılsızdırlar...
Onlar neyse ne?
Ben CHP’ye acıyorum... İktidar olsalar eminim her eve nüfus başına bir heykel mecburiyeti getirebilirler... İşte bu fikriyatlarını bildiği için Allah, CHP’ye iktidar nasip etmiyor...
Daha ne yapsın ki?
Gözlerine parmak sokacak değil ya...
Adama kıymet vermemek insanları cansız, sabit heykellere yöneltiyor.
Allah (c.c.) hepimizi yanlıştan, hatadan, cahillikten korusun...
===============
Entel matematikçi üçten yedi çıkarır
Hekimin demokratı kuştan kedi çıkarır
Çok sayın tarafsız ve gerçekçi Türk medyası
Dokuz aylık bebekten doksan cadı çıkarır.