Suç, asker ve medya
Hrant Dink’in ölüm yıldönümü geldi çattı yine.
Şişli’de altı delik ayakkabısıyla o meşhum kaldırımda öyle yatıp duruyor sevgili Hrant.
Salıverilmek üzere olan tetikçisi, bilindiği halde soruşturulmayan gerçek katilleriyle.
Devlet, bu cinayetin üstünü örttü.
Hem seçilmişiyle, hem atanmışıyla...
Bugün Gazetesi Ankara Temsilcisi Adem Yavuz Arslan titiz bir çalışma sonucu “Bi Ermeni Var” isimli çalışmasını tamamladı.
Hrant Dink cinyetine ilişkin gün yüzüne çıkmamış bilgiler bu kitapta.
Jandarmanın ne yapıp ne yapmadığını bu kitapta okuyorsunuz.
Star’ın dünkü manşeti kitaptan alınmış bir fotoğrafla tamamlanmıştı; Trabzon Jandarma Komutanlığı’nda çekilmiş bir fotoğraf.
Hrant Dink’e duruşma salonunda arkadan bozuk para fırlatan, Ergenekon zanlısı emekli general Veli Küçük’le, Dink’e suikast ihbarını sümenaltı etmekle suçlanan Albay Ali Öz’ün çarpıcı bir fotoğrafı.
Bu resmi görünce söylenecek tek söz olabilir, “Hüküm verilmiştir.”
Ergenekon’un savunuculuğuna savunan Ertuğrul Özkök ne düşünmüştür bu fotoğrafı görünce bilemiyorum ama benim içim acıdı.
Sonra Taraf’ta İHD Genel Başkan Yardımcısı Ragıp Zarakolu’nun yazısını okudum.
İttihat ve Terakki’nin önde gelen isimlerinden Dr. Nazım’ın şu sözleri hafızamda yer etti.
“Kastettiğimiz, her fedakarlığa katlanarak yurdumuzun elemanlarını tek bir ulus ve tek İslam dini fikrini benimsemeleri için çalışacağız, öyle ki çoğunluk ve azınlıklar, Yunanlılar, Türkler, Ermeniler ve Yahudiler sözkonusu olmasın, ‘sizler ve bizler’ diye bahsedilmesin.”
Ardından Rumların tasfiyesi ve 1915 olayları yaşandı.
Dr. Nazım ve arkadaşlarının eksik bıraktığını düşündüğü işlerini takipçileri tamamladı.
Ne yazık ki, bu gerçeği yurdum insanının bir bölümü öğrenemeyecek çünkü “CHP yandaşı” medya bu gelişmeleri görmezden gelecek.
Eli silahlı güçlerin hukuk dışı faaliyetleri onları genelde radarı dışında kalır çünkü.
Bakalım Aktütün Karakolu yakınlarında ortaya çıkan ve faili meçhul cinayetlerde kullanıldığı iddia edilen silahlarla ilgili haberlere yer verecekler mi?
Genelkurmay yasadışı silah deposunu doğrulamış ve “soruşturuyoruz” demiş.
Bitmeyen soruşturmalara bir yenisi eklenmiş.
- Heron soruşturması ne oldu?
- Karakol baskınları soruşturmaları ne oldu?
- Militanları kaçakçı sananlara ne oldu?
Daha bunların cevabı yok ortada, bu depo soruşturması da zamanaşımına uğrar herhalde.
Her zaman olduğu gibi...
Haklısınız, darbe planları yalan, Ergenekon yalan, Heronlar yalan.
Meşrebinize uygun bir medya bulmuş gidiyorsunuz...