Gündem acayip...
CHP’nin ağır toplarından Canan Arıtman http://www.haberevet.com daki ses kaydında “Türbanlı isen vekil mekil olamazsın. Başörtülü bizi sırtlanıp Meclis’e taşıyabilir. Ondan ötesine gitmesin” diyor...
Ve ekliyor:
“Bıktım bu türban işlerinden. Türbana isyan ediyorum!..”
•
Canan Hanım’ın bu haylice gıcık laflarını dinlerken bir haber düştü...
Danıştay, “ALES’te başörtülü yok!..” demiş!
Bu ALES denilen malûm, üniversite bitirmişlerin girdiği sınav...
•
Zamanında...
Taa yıllar evvel, 28 Şubat iktidarına “Yüksek Lisans’a Alçak uygulama!..” başlığıyla tepki göstermiştik, sınava başörtülüleri almıyorlar diye..
Şimdi...
Bu dönemde bir adım atıldı amma velâkin o adım da bir yerlere takıldı...
Hatırlayın...
O Danıştay ki; Aytaç Kılınç adlı öğretmenin ve diğer bütün öğretmenlerin “sokakta bile” baş örtemeyeceklerine hükmetmişti...
Bu hükmü de “Okulda veya sokakta... Başını örten bir öğretmen vatan evlatlarına kötü örnek olur”a dayandırmıştı!..
Lahavle velâkuvvete!..
•
Danıştay kararını hazmetmeye çalışıyorduk ki, Ankara Barosu’nun “içki başvurusu” geldi...
Oğlum Baro; ancak bu işe yararsın sen!..
Kaç kere yazdık, her dosyaya bi adet “baro pulu” yapıştırmak gerek.
Milyonlarca dosya var, çarpı baro pulu için ödenen para, her yıl katrilyon demek!..
Bu paralar nereye gidiyor?..
Ohhh Baro; git mesela Gölbaşı taraflarındaki “Baro Eğlence Merkezi”ne...
Yap alemini; sağ olsun bizim kese!..
Stajyer avukatlar kan ağlıyor, arkası olmayan avukatlar kıyıma uğruyor, şu bu...
“Bunlardan bana ne, varsa yoksa laiklik” kıvamındaki Baro, Danıştay’a gitmiş...
“Bu hükümet hayat tarzını dayatıyor!”muş...
“AK Parti’nin niyeti başka”ymış!..
•
Ne biçim memleket lan bu;
Aylardır, yıllardır, hatta on yıllardır “esas konuya” girmeye çalışıyoruz...
İşte dün de cümle âlemi “Akaryakıt zamlarını protesto”ya davet ettik...
Biz böyle “ekonomi, hayat, pahallılık, zam, zum, piyale un” filan dedikçe...
Ne bileyim, işsizlik, esnaf, köylü, çiftçi, benim simitçim...
Ve hatta benim taksicim...
Böyle alanlara dalmak istedikçe...
Barolar, borular giriyor devreye!..
Ve vatandaşın “esas dertleri” gidiyor güme!.
Canan Arıtman “Türban’a isyan” ediyormuş...
Ben de, ruhuma isyan ediyorum...
“Sana ne” diye... Milletin derdi seni mi gerdi!