Türkiye’nin ölüm tarlaları

Türkiye’nin ölüm tarlaları

Bu ay içinde Bitlis’in Mutki ilçesinde yapılan kazılarda 20 kişilik toplu mezar bulundu. Mutki’de bunun dışında en az beş toplu mezar yerinin daha olduğu iddiası var.

Radikal’den Ertuğrul Mavioğlu dün Türkiye’nin toplu mezar haritasını çıkarmıştı. Güneydoğu’da kazma vurduğunuz her yerden toplu mezar çıkıyor desek yeridir.

Bosna’yı andıran bir görüntü ve kendine devlet adı veren bir organizasyon için utanç verici.

Kendi yurttaşlarını öldürten, saklamaya bile gerek görmeden topluca gömen, asit kuyularına atan bir devletten söz ediyoruz.

The Economist’in yayınladığı “Intelligent Life”ın Güz sayısında yazar Nicholas Shakespeare’in “The Dancer ve Terörist” başlıklı bir makalesi var.

Maritza Garrido, Aydınlık Yol gerilla hareketinin lideri Abimael Guzman’ın evinde yakalandığı Perulu dansçı.

Bugün ömür boyu hapis cezasını çekiyor ancak hayatta olmasını devlet başkanının açık emrine rağmen kendilerini infaz etmeyip canlı yakalayan polis müdürü Antonio Vidal’e borçlu.

Vidal bu kararını “Devlet teröristlerin kullandığı yöntemleri kullanamaz. Diğer yöntemleri kullanmak zorundasınız” diye açıklıyor.
Bu topraklarda devletin rolü konusunda böyle düşünen kamu görevlilerinin eksikliğini bugün yeraltından çıkan cesetlerle

ödüyoruz.

Teröristlerden daha vahşi yöntemleri kullanmaktan çekinmeyen, hukuku hiçe sayan kamu görevlileriyle hesaplaşmayı bile beceremiyoruz.

Bu tabloya rağmen Balyoz iddianamesinde ortaya çıkan insanlar olması şaşırtıcı.

“Bunları cezaevine atmayalım, tımarhaneye gönderelim” diye yazanlar bile var.

Herhalde 12 Eylül öncesi, “Kürtleri Diyarbakır Cezaevi’ne tıkalım, kıçlarına cop sokalım, bok yedirelim” planlarını okusalar da aynı tepkiyi vereceklerdi.

Kendi yurttaşını infaz edip topluca gömenlerin camileri bombalama, kendi jetini düşürme planlarını çürütmeye çalışıyorlar.

Darbe payandalığı yapıyorlar açıkça.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi