Almanya kendini nasıl var edecek?
Sarrazin'in çok gürültü kopartan "Almanya Kendini Yok Ediyor" isimli kitabı, Avrupa'da büyüyen korkuların önemli göstergelerinden biri. Bu kitap, buram buram ırkçılık, özellikle de Türk düşmanlığı yayıyor.
Irkçılığı bu kadar açıktan yapan bu kitabı önemli kılan, gördüğü ilgi. Bu kitap çıkar çıkmaz bir buçuk milyon civarında sattı. Eberhart Vakfı'nın yaptırdığı bir araştırma, yabancı düşmanlığının bütün partililerde yaklaşık olarak % 25 civarında seyrettiğini gösteriyor. Irkçılık bütün Avrupa'da olduğu gibi Almanya'da da hızla yükseliyor. Burada bu ırkçı nefretin hedefinde doğrudan Türkler yer alıyor.
Düsseldorf Akademisyenler Derneği'nin misafiri olarak hafta sonunu Almanya'da geçirdim. Türkler 40 sene öncesine göre inanılmaz bir mesafe kat etmişler. Hatırı sayılır seçkin bir sınıf oluşmuş. Dünün vasıfsız işçilerinin yerini giderek eğitimli ve inisiyatif sahibi bir zümre alıyor. Yükselen ırkçı dalga rahatsızlık veriyor.
Almanya'daki Türk varlığı bugün üçüncü neslini yaşıyor. Aksansız Almanca konuşan, iyi okullarda eğitim görmüş, Alman toplumunun her sektörüne nüfuz eden bir nesil bu. Almanya'ya kök salmış, geleceklerini bu topraklara bağlamış durumdalar. Almanların empati yoksunluğundan, önyargılarından şikâyet ediyorlar. Almanya'daki Türk okulları, engellemeler yüzünden yola geç çıkmış ama bir hayli mesafe almışlar. Sadece Almanya'daki Türklerin değil, Almanya'nın bir bütün olarak geleceği, bu okullarda şekilleniyor. Çünkü Almanya'nın geleceği Türklerin elinde.
Avrupa'nın tamamında olduğu gibi Almanya'nın kâbus gibi üzerine çöken bir nüfus problemi var. Nesil tükeniyor. Dünya tarihinde görülmemiş bir durum yaşanıyor. Almanya'nın, Birleşmiş Milletler'in nüfus projeksiyonlarına göre bugün 82 milyon olan nüfusu 2025'te 80 milyonun altına düşüyor. 2050'de bu sayı 70 milyona geriliyor. Alman Devleti'nin çocuk yapmayı özendiren bütün tedbirleri, bu duruma çare olmuyor. Türk nüfusu ise düzenli olarak artıyor. 2050 yılı geldiğinde Almanya nüfusunun yaklaşık dörtte biri Müslümanlardan meydana gelecek. Üstelik nüfusun kompozisyonu da değişiyor. Yaşlanan nüfus ağırlıklı olarak Almanlardan oluşuyor.
Bütün Avrupa'yı olduğu gibi Almanya'yı bugünden çok farklı bir gelecek bekliyor. Almanya kendini bu yüzyıl içinde Türklerle yeniden var edecek. Başka çaresi yok. Irkçılığın kışkırttığı korkulardan vazgeçmesi ve Türklerle uzlaşması, birlikte bir gelecek planlaması gerekiyor. Almanya'yı Türkler değil ırkçılık yok ediyor.
Alman Şansölyesi Merkel'in "Çokkültürlülük iflas etti." sözü, asimilasyon politikalarına kuvvetli bir geri dönüşün işareti. Ancak Türkler üç nesil içinde asimilasyon olmayacaklarını kanıtladılar. Bugün Alman toplumunun yukarılarına tırmanan Türkler, kendi kültür ve kimlikleri ile var olmaya devam ediyorlar. Irkçılıkla birlikte tırmanan yeni asimilasyonist politikalar çare olmayacak. Alman yönetimi, Türkleri ikna etmeyi denemeli. Ortak payda yeterli. Almanya artık Almanların olduğu gibi Türklerin de vatanı. Türkler kendi vatanlarının sorumluluğunu eninde sonunda üstlenecekler. Çünkü Almanlarla ortak bir kaderi paylaşacaklar.
Yükselen ırkçılık Türklerden önce Almanların geleceği için bir tehlike. Bu ırkçılığın bastırılması ve farklılıkların mutlaka uzlaşması lazım. Almanya, kendisini bu ırkçılık salgını ile yok edebilir.
Hemen bizden sonraki kuşağın içinde yer alacağı bambaşka bir dünya kuruluyor. Savrulmalara karşı akıl ve feraset kokan, emekle ve sabırla yürüyen çabalarla bu geleceğin en somut adımları Almanya'da atılıyor. Geleceği öngörmek için bir pusula gibi Almanya'da olup bitenleri takip etmemiz gerekiyor.