Sağlık bakanımıza arz ederim
Muhterem Bakan!
Birkaç gün önceki İstanbul basınında çok önemli bir açıklamanızı okudum. Erzurum’da, Palandöken Dağının Ejder Tepesinde bir kabine arkadaşınıza diyorsunuz ki: “Obezitede, ABD ve Meksika ayarına geldik. 25 bin kişi üzerinde araştırma yaptırdık. Türkiye nüfusunun üçte biri normal, üçte biri kilolu, üçte biri de obez çıktı. Şişmanlıkla Mücadele Eylem Plânı hazırlıyoruz. Bu yıl devreye alınacak. Sağlıklı hayatı teşvik edecek çalışmalar yapacağız. Spordan eğitime, sağlıklı beslenmeye kadar bir program ortaya koyacağız...”
Muhterem Bakan!
Bu açıklamanız beni çok endişelendirdi. Daha doğrusu sağlıkla ilgili başka endişelerimin üzerine bir büyük kambur gibi çullandı. Ben de bir Amerika seyahatimde, obez insanlar gördüm. Doğrusu gözlerime inanamadım. Dehşetli şişmanlıkları yüzünden kendilerini zor taşıyorlardı. O kadınların ve erkeklerin değil bellerini, bir bacaklarını bile kollarımla kucaklamam imkânsızdı. Her taraflarından löpür löpür et sarkan obezlere dehşetle baktım.
Bizim, binlerce yıldan beri inanarak söyleyegeldiğimiz çok doğru bir atalar sözümüz var Biz; “Her şeyin başı sağlık!” diyoruz Türkiye, sağlıksız insanlar diyarı olduktan sonra, kişi başına düşen millî gelirimiz 70 bin dolar olsa ne çıkar? Bu bakımdan sizin Sağlık Bakanlığı olarak: Şişmanlıkla Mücadele Eylem Plânı hazırlamanız çok doğru, çok faydalı ve çok zaruri bir çalışma ama bizim sağlık konusundaki endişelerimiz, sadece obezlikten ibaret değil ki. Siz bir taraftan obezlikle mücadele edeceksiniz, öte taraftan da gözlerini para hırsı bürümüş birtakım insafsız, idraksiz... kişiler güruhu, milletimizi sinsi sinsi zehirleyip duracaklar.
Milletimizi kim, neyle zehirleyecektir? diye sorarsanız Size mısır şekerinin kullanımından meydana gelecek ve obezlikten daha tehlikeli olan hastalıklardan bahsetmek istiyorum.
Doç. Dr. Kemal Yeşilçimen’in 31 Ocak günü, Hürriyet gazetesi yazarlarından Rahmi Turan’a yaptığı açıklama çok, ama çok önemli. Doç. Dr. Yeşilçimen diyor ki: “Mısır şekerinin kullanımı, Avrupa ülkelerinde ve Amerika’da yasaklandı ama Türkiye’de serbest. Mısır şekeri ile yapılan gıdalardan uzak durmak lâzım. Şeker pancarından üretilen şeker dururken mısır şekerini yemek çok zararlı. Mısır şekeri, genetiği değiştirilmiş (GDO’lu) mısırdan üretilen bir şeker cinsi. Batı ülkelerinde kullanımı yasak olduğu için Türkiye’ye çok ucuza ithal ediliyor. Piyasadaki hemen hemen bütün tatlılar ucuz olan GDO’lu mısır şekerinden yapılıyor. Türkiye’de yılda 407 bin ton tatlandırıcı kullanılıyor. Bunlarla üretilenlerin başında kola, meşrubat, reçel ve helva gibi tatlılar geliyor. Tatlı imalathaneleri ve pastaneler GDO’lu mısır şekeri kullanıyor GDO’lu mısırdan üretilen şeker sağlık açısından son derece zararlı. Ama kimse felaketin farkında değil. GDO’lu mısır şekeri, çocuklarda zekâ geriliğine sebep olur. Karaciğerde onarılmaz hasarlar bırakır. Şeker hastalığını tetikler. Erken bunamaya yol açar! Yani bu mısır şekeri zehirdir! Bildiğimiz zehir! Daha ne olsun?..”
Muhterem Bakan!
GDO’lu mısır şekeri ithal eden 3-5 ithalatçının para kazanmasına göz yumulursa, yarın 35-40 milyon insanımızın zekâ geriliğiyle, karaciğer ve şeker hastalıklarıyla çırpınabiliriz. Yine bir atalar sözümüzde belirtildiği gibi “Devlete göre güçlük yoktur!” Avrupa Birliği devletlerinde ve Amerika’da olduğu gibi, devletimizin de bu GDO’lu mısır şekerini yasaklamasını bekliyoruz. Bunun müjdesini de bize siz vermelisiniz.
Sağlıkla, saadetle efendim!..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.