CHP’nin sorunu!
TARHAN Erdem eski CHP’lidir. İsmet Paşa ve Ecevit döneminde CHP’de önemli görevlerde bulundu. Geçiş döneminde CHP’nin Genel Sekreterliği’ni de yaptı.
Taraf ’ta Neşe Düzel’e yaptığı açıklamada Tarhan Erdem bakın ne diyor:
“AKP’deki büyümenin asıl sebebi, CHP’dir. AKP, CHP sayesinde oy alacak!”
Bu sözlere bir kesimin göstereceği tepkiyi duyuyor gibiyim:
- Yalaka!.. Dönek!.. Liboş!.. CHP’nin derdi sana mı düştü?
Hâlbuki bu kafa CHP’nin derdini yıllardan beri çözemediği için “CHP’nin derdi” ülkedeki herkese düşüyor: Muhalefetin zayıflığı, demokrasinin sol ayağının topallığı, bunun sağ iktidarlarda aşırı güç duygusu yaratması...
Keskin sirke...
Lafa gelince “aklın bilimin rehberliğinde” diye konuşmak kolay! Hâlbuki “akıl ve bilim”, öncelikle CHP’nin kendisini bir röntgene sokmasını, sorununu tespit edip ona göre yeni politikalar geliştirmesini gerektirmez mi?
Ama bakıyorsunuz, Süheyl Batum, “ordu kâğıttan kaplanmış” diyerek ‘flaş haber’ oluyor!
Hukuk Profesörü Batum, Ergenekon davasında yargılama sürecini etkilemek için Silivri’ye “elli bin kişi yığmak”tan bahsediyor!
Kılıçdaroğlu, “Yok böyle bir şey” diye tevile çalışıyor...
CHP’li İsa Gök, “Bursa Nutku” denilen sonradan imal edilmiş metinle direniş çağrısı yapıyor... Kılıçdaroğlu yine tevil etmeye çalışıyor.
CHP’deki kafa karışıklığını ve yönetim zafiyetini “parti içi demokrasi” etiketiyle örtmek mümkün değildir. Zira parti içi demokrasinin anlamı kurullarda serbestçe konuşmak ve serbestçe yarışmaktır. Dışarıya açıklama yaparken “parti disiplini” geçerli olur.
Hâlbuki bugünkü CHP’nin, eski “Ortanın Solu” gibi işlenmiş bir dünya görüşü ve siyasi programı olmadığı için, her aklına esen şahsi mizacına, günlük öfkesine, şöhret hırsına göre verip veriştiriyor!
Keskin sirke tavırlarının oy getireceğini mi sanıyorlar?! Kimin ne dediği, partinin asıl politikasının ne olduğu belli olmayan bir partiye halkın oy vereceğini mi sanıyorlar?!
Yenilenme şansı?
Eskişehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in CHP’ye katılmasını, eski deyimle bir “fal-i hayr”, bir ‘hayırlı işaret’ saymak istiyorum. İnşallah CHP’de “laf değil iş” fikrinin, “proje” zihniyetinin gelişmesine katkıda bulunur.
Kendisine başarılar diliyorum.
CHP’de perşembe günü “aile sigortası” projesi açıklanacakmış... CHP’nin “devlet partisi değil, toplum partisi” olduğunu işleyen, bu arada laiklik anlayışını da yeniden anlatan bir “sivil toplum raporu” hazırlanıyormuş... Bunu “KOBİLER Programı” izleyecekmiş...
Baykal zamanında da böyle raporlar hazırlanıp gazetecilere gönderilirdi, ama hiçbirimiz ciddiye almazdık!
Çünkü o raporları parti yöneticileri bile ciddiye almazdı, hiçbirinin ağzından duymazdık.
İnşallah bu defa öyle olmaz da Ecevit’in “Ortanın Solu” gibi ortak bir görüşün, bir açılımın ifadesi ve CHP dışındaki kitlelerle barışma belgesi olur...
Uzun yıllar içinde oluşmuş kanaatleri değiştirmek kolay değildir. CHP gerçekten öyle bir program ve söylem birliği oluştursa bile, birilerinin çıkıp yine abuk sabuk laf etmesi halinde o emekler de boşa çıkabilir.
CHP’yi yenileştirmek isteyenlerin işi zor. Kendileri bilir, ama demokrasimizin bir ayağının topal olması hepimizin sorunu...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.