Poker partisi
Mısır'daki olaylar isyan mı, devrim mi? Başkan Hüsnü Mübarek'in yetkilerinin büyük bir bölümünü devralan Başkan Yardımcısı Ömer Süleyman'a göre "İntifada", yani isyan; Tahrir Meydanı'nda tarih yazan kitlelere ve Batı'nın militan ve de nostaljik yorumcularına göre ise devrim.
Bizim bildiğimiz, devrimlerin bir lideri olur ya da lider kadrosu. Tahrir Meydanı eylemlerin 18 gününde bir lider çıkaramadı. Kerametleri kendilerinden menkul lider adaylarının da ne çaplarının, ne de temsil güçlerinin olduğu birkaç gün içinde anlaşıldı.
Zaten Hüsnü Mübarek'in "Şimdi gidersem kaos olur" tespitinin ya da şantajının iki gerekçesinden biri bu: Olası bir iktidar boşluğuna Tahrir'in çözüm üretememesi. Sadece "Mübarek de gitsin, Süleyman da" söyleminden öteye geçememesi.
Mübarek'in ikinci gerekçesi de doğru: Mısır Anayasası, Devlet Başkanı'nın tüm yetkilerini devretmesine cevaz vermiyor. O yüzden "Reis", geçişin meşru olabilmesi için Anayasa'nın 6 maddesinin değiştirilmesini öneriyor.
Tahrir'i dolduran zafer sarhoşu kitlelerin çığlıkları arasında kaybolup giden bu çağrı sonuçsuz kalırsa, Mısır'da tek çözüm kalıyor: Silahlı Kuvvetler'in yönetime el koyması.
Yani, devrim diye yola çıkanların bir darbeye ebelik etmeleri.
İşte o zaman özgürlük, demokrasi talepleriyle, otoriter rejimin boyunduruğundan kurtulma özlemleriyle meydanlara inenler, ülkeyi Mübarek dönemini bile mumla aratacak bir karanlığa sürükleyebilirler. Olağanüstü halin derhal kaldırılmasını isterken, karşılarında bir anda astığı astık kestiği kestik bir sıkıyönetim bulabilirler.
Mübarek'in "Eylül'e kadar sabredin" önerisini "Çok uzun" bulan sabırsızlar, yıllarca, on yıllarca sürecek bir askeri diktatörlüğün kulu haline gelebilirler. Mübarek'in dün istifa ederken tüm yetkilerini orduya devretmesi bunun ilk işareti olarak görülebilir.
"Le Figaro" gazetesinin Mısır'ın en ºönemli işadamlarından Necip Savaris'le röportajını içimiz sızlayarak okuduk. Şöyle diyor işadamı: "Zafer, Tahrir Meydanı'nda üslenenlerin başlarını o kadar döndürdü ki, durmadan çıtayı daha yukarı çıkarıyorlar. Bu durum bana bir poker partisinde çok para kazanan ama oyunun bitmesine 5 dakika kala önünde ne var ne yoksa ortaya süren ve ütülen oyuncuları hatırlatıyor. İşte şimdi o poker partisinin son 5 dakikasındayız. Ve bu 5 dakikada ordunun darbe yapması olasılığı sürekli artıyor. Bu gidişle tüm kazanımlar, tüm fedakârlıklar boşa gidecek. Yazık."
Hiç kuşkusuz, böyle bir son en çok Arap coğrafyasının öbür liderlerini rahatlatır. Ve olan halka olur. Sadece Mısırlılar'a değil, özgürlük ve demokrasi düşleri gören tüm Araplar'a...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.