Konya’daki İlahiyatçı ve diğerleri!..
Kadınımızın kahir ekseriyetle “şuurlu” olduğu, erkeğimizin iyice yamulduğu bu ortamda, aileyi “kadınımızın” ayakta tuttuğunu çok iyi biliyorum...
Lâkin; görüyoruz ki hâlâ, “oyunun” farkında olmayan “kadın”lar da var!..
Onlardan bazılarını “ekranda” gördüm...
Sözüm...
“Bu kadınlar”a!..
İlahiyat Profesörü’ne saldıran “Bu kadınlar” ahlâksız erkekler tarafından kullanıldıklarını görmüyorlar mı?..
Görseler...
Akletseler...
Konya’daki İlahiyat Profesörü’nün “Taciz evet iğrenç bir fiildir, aşırı dekolte de taciz eylemini kışkırtmaktadır” şeklindeki sözlerine karşı çıkmazlardı...
İlahiyat profesörünün sözlerine tepki gösteren “kadınlara” hitap edeyim...
Ey kadın;
“Kapını kitle, hırsızı günaha sokma” lafına ne dersin?..
Aç kapını sonuna kadar ve sonra da “Hırsız girdi, neyim var neyim yoksa soydu!” diye dert yan!..
Evet hırsız suçlu...
Suçlu da...
Evinin kapısını açık bırakana ne demeli?!..
Yaptığının “akıllı işi” olduğu söylenebilir mi?..
¥
Ey kadın;
Bazı gazeteler her gün hemcinslerinin “çıplak” resimlerini basıyor...
Ve bu gazetelerin başındaki ahlâksız heriflerden bazıları; “Bu iş için özel zaman ayırdım; kadının en çekicisini kendi ellerimle seçiyorum” demekten çekinmiyor!..
İlahiyat profesörünün “tespitine” karşı çıkan kadına sorayım mı:
O ahlâksız heriflerin, yani çıplak kadın resmi basan o ahlâksız heriflerin müşterisi kim?..
Evet...
Yine ahlâksız herif!..
Peki...
Ahlâksız heriflere, “kadın sunana” ne derler?..
“Kadın vücudu satana” ne derler?..
Ey kadın...
İlahiyat profesörünün “tespitine” karşı çıkan kadın...
“Mal yerine konulduğunun” farkında değil misin?..
¥
Bunlardan biri çıkmış...
“Hadi açıldım saçıldım, tecavüzcümü bekliyorum” demiş!..
Vay ‘mal’ vay!..
YÖK BÜYÜK HATA YAPTI!..
Onlar böyle...
Ya, “YÖK yönetimine” ne demeli!..
Ya, o rektöre!..
Bir “İlahiyat profesörü”nün bu kadarını bile söylemesine ateş püsküren zatlara?..
Bırak onu bunu;
“Bilimsel özerkliğe” ne oldu?..
Hani...
İlahiyatlarda “Allah’ın varlığı, yokluğu bile tartışılabilir” diyordunuz...
O tartışmanın bile yapılabildiği “özgür ilahiyat”, “dekolte giyinmenin hükmü”nü tartıştığında hedef haline getirilecek...
Ve “beyaz kadın tacirleri”nin arzusu doğrultusunda,
Hakk’ı haykırmaktan başka hiçbir “kabahati” olmayan bir İlahiyat Profesörü hakkında inceleme başlatılacak!..
Ki siz...
Daha “Bilimsel hırsızlığı” tescilli bir “laikçi profesör” hakkındaki soruşturmaya girmemişsiniz!..
Daha doğrusu girememişsiniz!..
Hal bu iken...
Bir İlahiyatçı “Hakk”ı dile getirdiği için linç ediliyor...
Bir çağrı ile bitirsem mi...
Şöyle bir çağrı nasıl gider:
Her “Namuslu” İlahiyatçı ‘meslektaşına’ sahip çıksın!..
HATIRLATMIŞ OLAYIM!..
Ha bak unutuyordum;
Geçtiğimiz günlerde Rus Ortodoks Kilisesi Resmi Sözcüsü Vsevodol Çaplin demişti ki:
“Fazla açık giyinen kadınlar erkekleri tahrik ediyor, bu da taciz olaylarını kışkırtıyor!..”
Hani bazılarına;
“Müslüman”ın lafı kâr etmez ya...
Belki “Papaz”dan “İlham alırlar” diye vereyim dedim!..
HACI BAYRAM’A...
Biliyorsunuz, Ankara Ulus’taki Hacı Bayram-ı Velî Camii ve avlusu yeni haliyle hizmete girdi...
Bugün Cuma...
Orada bir “rekor”a imza atalım diyorum..