Yerel basın, çıkmaz sokaktan kurtulmalı
GAP Gazeteciler Birliği’nin Urfa’da yapılan bölge toplantısında yerel basının dertleri masaya yatırıldı. “Hangi yana baksam Urfa” dediği gibi, toplantıda yerel basının hangi derdi ele alınsa, karşılarına hep ulusal basının; “baskın tekelciliği” çıktı.
Dünyanın hangi ülkesinde olursa olsun, yerel basın, her ülke için, hele bizim gibi ülkeler için “olmazsa olmazlardan” olmalıdır.
Devlet ulusal basına sağladığı desteği, yerel basına da sağlamalıdır. Gerçi her şey devletten beklenir Türkiye’de ama ne yapalım, devlet de her şeyi tekeline alır, ondan sonra da; “Sadece ben yapacağım” derse, elbet çıkmaz sokağa girip tıkanılır.
Hemen her vilayetimizde çok sayıda yerel basın vardır. Doğru habercilik bakımından yerel basın, ulusal basından daha güçlü hale gelmelidir. Ulusal basın; yazar, duyurur, gösterir ve geçer gider. Ve tabiî unutulur. Ama yerel basın yazdığında, söylediğinde, görüntülediğinde, doğrular ve yanlışlar konuşulur. Ayrıca haber yapanla, habere konu olanlar aynı şehirdedir. Kaçtım kaçmadım, gördüm görmedim, duydum duymadım kuralı geçerli değildir.
Mesela Amerika’da ulusal basının gücünden pek söz edilmez. Yerel basın daha güçlüdür. Bölgenin, şehrin, ilçenin, köyün derdini, eksikliğini, yanlışlarını, doğrularını, o şehir ve civarında yayın yapan medya organları daha iyi bilir ve daha güzel kotarır.
Ayrıca halk da, gazeteciler de meselesine sahip çıkar. çünkü eli taşın altında olan o şehirde, o bölgede, o civarda yaşayan insanlardır. İsteklerini ve beklentilerini en doğru şekilde yerel basın aracılığıyla duyurabilirler. Bu sebeple; ekonomiden siyasete, siyasetten kültüre, kültürden sosyal hayata, yerel basının önemi iyi kavranmalıdır.
GAP Gazeteciler Birliği Genel Başkanı Zeynel Abidin Kıymaz’ın organizesinde ve Urfa Gazeteciler Cemiyeti’nin ev sahipliğinde yapılan toplantıda bunlar konuşuldu. Toplantıdan çıkan sonuç şuydu; “Türkiye’nin doğru ve devamlı bir ışıkla aydınlanabilmesi için, yerel basının mutlaka güçlü hale getirilmesi şarttır.”
Şimdiye kadar yerel basının böylesine içine girmemiştim. “Gerçek gazeteciliği yerel basın yapıyor” desem abartmış olmam. özellikle holding medyası, işin kaymağını yerken, yerel basın da ya seyrediyor, ya da seyrettiriliyor.
Bizim gibi ülkelerde herkesin arkasında bir dayısı var olarak bilinir ve her haksız kazancın da dayılar vasıtasıyla elde edildiği bilinir. Hâl böyle olunca, devleti temsilen görev yapan bir kısım bürokratlar da sırtlarını ulusal basına dayayınca ve bir de dayı bulunca, şehrin asıl emekçilerini görmezden gelebiliyor, bu da çeşitli aksaklıklara sebep olabiliyor.
Yerel basının güçlü hale gelmesinin en önemli taraflarından biri de bir kısım ulusal medyanın olur olmaz durumlarda yalan, iftira ve rant bağlantılı haberleri yapmasını önleyecek olmasıdır. çünkü yerel basının; iftira, yalan ve ranta bağlı haber yapması mümkün değildir.
Yerel basından biri böyle bir haber yaptığında, haberi yapan da, haberi yapılan da bir şekilde caddenin birinde karşılaşır, bir lokantada yemek yiyebilir, bir akşam sohbetinde, bir cenaze merasiminde veya düğünde her an bir araya gelebilirler. Bu sebeple; önüne gelen yalan dolan yüklü haber ve yorum yazma şansına sahip değildir.
Mesela bölgede yayınlanan yerel gazeteden birisi şöyle bir örnek verdi. İlçenin birinde “sınır kakma” yüzünden, yani bir tarlanın sınırını sürerek, diğer tarlada yeni bir sınır oluşturma işine, “sınır kakma” deniliyor. Bu yüzden iki aile arasında kavga çıkmış, kavganın çıktığı anda da tarlada kadınlar ve erkekler çalışıyorlarmış, o anı fotoğraflayan gazeteci, “sınır kakma” olayını böyle bir fotoğrafla duyurmuş.
Söz konusu haber, yerel basında bu haliyle çıkarken, ulusal basının bir kısmında, “kan davası” olarak yer almış. Halbuki fotoğraf da, haber de doğru olarak ulusal basına gönderilmiş ama ertesi gün olay “kan davası” olarak yayınlanmış.
Peki, yerel basının, haberi bazı ulusal basındakiler gibi saptırarak verme şansı var mıdır? Hayır yoktur. öyleyse halkın doğru bilgilendirilmesi için, yerel basının mutlaka güçlü hale gelmesi gerekir. Ayrıca yerel basın, demokrasinin işlemesi adına da büyük bir güçtür.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.