HSYK seçimleri yargıda “Yeni Bir Dönemi” başlattı
Küçükken çürük dişimizi çatıya atar öyle söylerdik:
“Karga, al eski diş ver yeni diş.”
Yargıdaki yeni açılımların bir bakıma anlamı öyle.
Çürükler çatıya...
Sağlamlar iş başına...
Öyle değil mi?
20 yıl sürdükten sonra zamanaşımına uğrayan bir ceza davası devletin ayıbı değil de nedir? Kırk yıl süren hukuk davaları ayıbın da ayıbıdır...
Ayıplar kayıpları karşılamadığı gibi ellerindeki saltanatı kaybetmek istemeyenler oldukça hırçın. Çiçeği burnunda HSYK daha kapıdan içeri adım atmadan “siyasallaştı” diyorlar. Ben de sormadan edemiyorum.
Eskisi çok mu tarafsızdı?
Yıllardır dört üyenin iki dudağı arası atamalar siyasallaşmış olmuyor da, 22 bağımsız, bağlantısız üyenin atadıkları siyasallaşmış mı oluyor?
Bu nasıl anlayış, bu nasıl hukuk kafası?
Bakın bakalım, bugünkü kurulu kimler seçiyor?
Ülkenin tüm hakim ve savcıları değil mi?
Dünkü kurulu kim seçiyordu?
Kendileri... Kraliyet ailesi gibi o onu, o da onu...
Danıştay Başkanı’nın “daire sayısı arttırıldı diye” Anıtkabir’e gidip şikayetname sunmasına ne dersiniz? Diriler ölülere şikayet ediliyor...
Hadi geçmişinde halk uyutuldu diyelim, ama bu zamanda mezar satıcılığı artık para etmiyor. Hiçbir devlet adamı, “Ölünce gelin benim mezarımın başında yalandan yas tutun” demez. Yoksa Mustafa Kemal farklı bir şey mi söyledi?
Neresinden bakarsanız manzara oldukça yakışıksız.
Ha Tellibaba Türbesi, ha resmi tarikat haline getirdikleri Kemalizm.
Tellibaba’da kurban olarak kesilen tavuk şöleni ile Mustafa Kemal’in kabrini “ağlama duvarına” çevirenlerin tarihi garibesi aynı...
Kafa yapısı yönünden fark etmiyor.
Mustafa Kemal mezarından kalksa da o gelenlere sorsa:
“Vatandaş kapınızda kaç yıl bekliyor?”
Bu sorunun cevabı yerine cumhuriyetçilik, laikçilik, Kemalizm gibi kuru sıkı sloganlardan halka kına geldi.
Halk işinin bir an önce yapılmasını devletinden istiyor, slogan istemiyor...
Artık gömlek değiştirme zamanı geldi de trafiğin ortasına park eden statüko kalkmıyor. Libya’da Kaddafi, Mısır’da Mübarek, bizde de Ergenekon’u besleyen Kemalizm... Yapıştılar gitmezler!
Soruyorum: Şu anda HSYK’nın yanlış yaptığı ne var?
YARSAV’ın yönetim kurulu üyelerinden tutun da her görüşten seçilenler bu ülkenin hakim ve savcıları... Seçildiler atandılar, hepsine hayırlı uğurlu olsun...
Öylesine ki, öncekilerin hak ettikleri halde haklarının verilmediği hakim ve savcıları bu kurul üye seçmiştir. Böylece yeni bir uygulama başlattı diyebiliriz.
Eskiden birinci sınıf olsalar da sulh hakimleri, mahkeme üyeleri, savcılar Yargıtay üyesi yapılmıyordu. Bu görevler bir bakıma da kızaktı.
Tam anlamı ile zenci muamelesi.
Nedeni de ya eşi kapalıdır veya Kemalizm ihvanından değildir.
Ustaca bir Muaviye oyunu...
Çok şükür yargı kendi içerisindeki kısır döngü dönemini tamamladı, şimdi sıra raflarda tozlanan dosyaların eritilmesinde.
En kısa zamanda ülke bunu da görecek, Allah(c.c.)’ın izniyle göreceğiz...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.