Arzulu ama karmakarışık
Hagi, ne yaptıysa olmadı... Hem Galatasaraylı futbolcular hem de Gaziantepliler oyun içerisinde muhtemelen şaşırmıştır. Bu güzelim statta Avrupa Şampiyonluğu'nu hedefleyen Galatasaray'ın seneye Avrupa Kupaları'nda olabilmesi için mutlak kazanması lazım. Gaziantep direndi, pas yaparak oyunu tutmayı istiyorlardı ama bunu yeterince yapamadılar. Ve hemen hemen sıfır pozisyonla maçı bitirdiler. Bu, ilk maçtaki skorun da getirdiği bir oyundu. Tekrar başa dönelim... Futbolcular neye mi şaşırdı? Hagi niye mi ne yaptıysa olmadı? Galatasaray ilk yarı 4-3-3 oynadı. İkinci yarı sistemi değiştirdi; 4-2-3-1, hatta 4-1-4-1 gibi de kaldılar, olmadı. En son uzatmayla birlikte son 8 dakika sol beksiz oynayıp Servet'i de santrfor yaptı; olmadı. Elyasa'nın 90 dakika boyunca karşısında dört farklı oyuncu vardı. Önce Stancu vardı. Sonra Culio geçti oraya... Sonra Yekta... Pino... Ne Elyasa'ymış be!
TELAŞ VE HEYECAN BİTİRDİ
Lucas Neill'in yanına bakalım. Ayhan başladı, Culio devam etti, Yekta bitirdi. Aslında maçın özeti de burada yatıyor. Telaş ve heyecan, olgun atakları engelledi. İlk yarıda Baros ile iki tane net pozisyonu var Galatasaray'ın... Uzatmanın ilk dakikasında da Servet'in direkten dışarı giden kafa vuruşu... Sonuçta evindeki skoru yeterli gören, pozisyon üretemeyen Gaziantep'e karşı (Tolunay Hoca buruk sevinmiştir, tanıyorum onu) Galatasaray'ın müthiş arzusuna, konsantrasyonuna rağmen karmakarışık düzeniyle giden maç ve sezon...
Gaziantep takımında Dany Nounkeu çok iyi bir oyuncu. F.Bahçe maçındaki çabukluğuyla, burada kapanırken de hem yüksek toplarda hem de sezgileriyle çok beğendim. Aman Cenk dikkat! Sen yetenekli bir oyuncusun. İyi oyuncusun. Büyük oyuncu olma adayısın henüz.
Büyük oyunculuk işi sadece topa vurmak değildir, hakemlerle ilişkilerin de iyi olacak. Bu zor maçı Cüneyt Çakır ciddi hata yapmadan tamamlamayı başardı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.