Bu Şubat’ta Halk Yürüdü
İki şubat...
Anadolu iki ayrı 28 Şubat yaşamış oldu. Birsinde halkın üzerine tanklar yürütüldü, diğerinde ise halk yürüdü. Aradan 14 yıl geçmiş olsa da halkımız “işte cevabı” dedi.
11. Abdülhamid olayını bir sefer daha yaşamış olduk. Sadarete ihanet edenler sonradan ittihatçıların zulmünü görünce Hakan’ın mezarı başında oturup ağladılar.
Af dilediler...
“Biz ne yaptık” dediler. Erbakan Hoca’nın cenazesindeki anlam da farklı değildi.
Özellikle 28 Şubatçılar... İktidarı düşürmek için yapılan ayak oyunlarına alet olanlar da “Ne yaptık, ne ettik” dediler. İstanbul ağladı, halkımız ağladı...
Aradan iki gün geçti. Erbakan Hocamız aramızda yok artık. İzleri, hatıraları kaldı.
28 Şubat deyince “gülü gülü” dansını hatırlıyorum. “Tanklar geçmişse ne olmuş” dediğini hatırlıyorum. Hoca, askeri başkaldırıya öyle cevap vermişti.
Bir avuç darbeciyi küç®πmseme, dudak bükme.
“Siz bu millete küçük gelirsiniz” cevabı.
O günler... Kızıl günler... Kara günler...
Kelimeler bile korkulu idi...
Medya, sermaye, askeri kesim ayakta.
Acabalar!
Acaba hangi başörtülü veya anlı secdeli takipte?
Acaba kimin telefonları dinleniyordu?
Veya kim nereye sürülecekti?
İşinden atılacaktı...
İnançla ekmek karşı karşıya. 150 vatan evladı subay ve astsubayı inançları gereği ordu saflarından attılar. Kur’an kurslarını kapattılar. İmam hatip okullarına darbe vurdular.
Ver inancını, al ekmeğini, değilse açsın...
Yok JİTEM, yok Başbakanlık Takip Kurulu...
Bin yıl süreceği söylenen kara bir leke ve de milli bir bela.
Merih’ten ufalar gelmişti sanki. Eline devlet yetkisini geçirenler veya sermaye ağaları bir başka olmuştu... Bu kimseler ülkenin insanı olamazdı...
Müslüman avına soyunmuştu devletçiliğin kara gömlekli timleri.
Vur indir...
Ülkede ne kadar İslam aleyhtarı zihniyet varsa tankı ile tüfeği ile medyası ile ayağa kalkmıştı. Hedef Erbakan ve de onun başkanlığında kurulan meşru iktidar.
Demirel ise 28 Şubat karanlığında Baş Aktör.
Askeri ağızlar “balans ayarı” diyordu.
Mesut Yılmaz: “Siyasi hayatıma da mal olsa sekiz yıllık eğitim.”
Genelkurmay’dan darbe sesleri geliyordu.
Çetin bir gündü o günler.
Dertleri Erbakan...
İşte, bugün de 28 Şubat’ın cevabını 28 Şubat’la halk verdi. Millet tek vücut Erbakan simgesinde kıyama kalktı. Meydanlar almadı, caddeler almadı, sokalar doldu taştı.
Hiçbir zaman unutulmayacak tarihi bir cevap.
Halk ile oynamayın.
Ateşle oynayın, halkın inançları ile oynamayın. Erbakan Hocamın cenazesindeki izdihamı ben öyle anlıyorum.
Dost da gördü, düşman da gördü...
Kim bu milletin manevi değerlerine hizmet ederse millet de onu omuzlarında taşır.
Erbakan Hoca milletin omuzlarında taşındı.
Ayağa kalktı Sakarya... Yol yordam bizim, rahmet onun...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.