Başta Nazlı Ilıcak olmak üzere kadınlı erkekli gazetecileri fişlemiş, meslekdaşları hakkında en ipe sapa gelmez belaltı haberleri yapmış, MİT Müsteşarı’nın kardeşini Fethullah Gülen’in yanına yollamış bir site.

Son Deniz Baykal operasyonunu saymıyorum bile.

İşte bu siteyi Türkiye Gazeteciler Cemiyeti yılın haber portal ödülüne layık gördü.

Meşhur Tan Matbaası baskınını düzenleyen ekibin liderlerinden Orhan Birgit, Basın Konseyi Başkanı, gazeteleri basıp yıkmak yerine gazetecileri fişleyip görüntüleyen site, Cemiyetin gözdesi.

Hakikaten basın özgürlüğü tehlikede.

Birgit’i Avrupa Birliği’ne gönderip basın özgürlüğünün sınırlarını anlattırmalı.

Cemiyetin başkanı kimse, onu da yollamalı, o da Odatv’nin başarılarını dile getirmeli.

Yanlarına CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu da eklemeli. Kendisi ‘Soyadı gibi yalçın’ diyerek Odatv’nin sahibi ve Hürriyet Gazetesi yazarı Soner Yalçın’a kefil olmuştu.

Yalçınlığına, Halk TV’nin satış pazarlıkları sırasında mı vakıf olmuştu, onu da anlatır herhalde.

‘Yalçın kaya gibi, acaip pazarlık yaptı. Üstüne para vermeye bile razı olduk’ der bence.

Bakın, Doğan Medyası’nın işi örtme çabalarına rağmen ortada bir gerçek bütün çıplaklığıyla duruyor.

- Halk TV, CHP’nin il ve ilçe teşkilatları üzerinde müthiş etkili bir kanal ve bu kanal Deniz Baykal’ın son sığınağı.

- Kılıçdaroğlu ve Gürsel Tekin ikilisi, Baykal’ı bu güçten mahrum etmek ve hatta seçimde milletvekili adayı olmasının önünü kesmek için bir plan yapıyor.

- Soner Yalçın devreye sokuluyor. Yalçın, CHP yönetiminden bağımsız bir görünümle Baykal’a gidip kanala talip oluyor.

- Bu arada, Genel Başkan Yardımcısı Hurşit Güneş kanal çalışanlarına aylarca maaş ödetmeyerek ‘Bu kanaldan kurtulalım’ atmosferi yaratılmasına destek oluyor.

- Ancak Deniz Baykal, Yalçın maddi konularda çok rahat olmasından, trilyonluk teminat mektuplarını dert etmemesinden kuşkulanıp geri çekiliyor.

- Bunun izerine Varan-2 operasyonu düzenleniyor ve meşhur hanım devreye sokuluyor.

- Amaç Baykal’ı siyaset sahnesinden tamamen silmek.

Ama Ergenekon Operasyonu patlayınca plan da patlıyor ve bütün kirli çamaşırlar birer birer ortaya dökülüyor.

Halk TV’de program yapmak için Soner Yalçın’la anlaşan arkadaşlar nedense bu konuya hiç girmiyor. Bağımsız, tarafsız ve yansız gazetecilik böyle gerektiriyor demek ki.

Netice itibariyle bu müthiş bir haber portalıymış, Cemiyet haklı, tam ödüle layık bir organizasyon.

Seneye de Sedat Peker’in sitesine verirler ödülü.

Basın özgürlüğü tam savunulur.

Çünkü bu tablo karşısında Peker adı geçenlerin çoğundan daha gazeteci, asıl işini saklamıyor hiç olmazsa.



PKK, derin yöntemleri öğrenmiş

Mehmet Metiner, Şivan Perver, şimdi de Muhsin Kızılkaya...

Orhan Pamuk, Hrant Dink, Ahmet Kaya diye de okuyabilirsiniz.

İkinci listedekiler devletin bir kanadının hedefindeydi, kaçıp kurtulanı da oldu, kaçıp öleni de.

Basın özgürlüğünü sonuna kadar kullanan bir kısım, onların hedef haline getirilmesine önemli katkıda bulundu.

Artık ağız tadıyla kimseyi hedef gösterememenin sancısını yaşıyorlar biraz, tepkileri ondan.

Şimdi aynı taktiği PKK güdüyor.

Onun da Ergenekon gibi bir TAK örgütü var.

Onlar da önderliğin hoşuna gitmeyen tutum benimseyen Kürt aydınlarını ölüm listesine alıyor.

Bütün bunlar da halen cezaevinde bulunan bir liderin talimatlarıyla yapılıyor.

Bir de bu kişiye ev hapsi talebinde bulunuluyor.

Eve çıksın ki, listeler genişlesin diye herhalde.

Böyle bir durumda ‘Kürt aydınlar kaçın’ dememiz gerekir herhalde.



SANCAK’A MADALYA

Ethem Sancak sol gelenekten gelen bir işadamı.
Fikirleri, duruşu, hayata bakışı zaman içinde değişmiş ama

ilkeleri değişmemiş bir insan.
Zaten dost çevresine baktığınızda

bu zenginliğin dışa vurumunu açıkça

görüyorsunuz. Sancak, demokrat,

bilgili ve sevecen bir insan.

Bülent Tamince’den Fettah Tamince’ye Egemen Bağış’tan İshak Alaton’a uzanan bir yelpazede her kesimden insanla dostluğu var.

Gönlü, sofrası, dostluğu zengin bir insan özetle.

Ekonomi
basınının deyimiyle

‘Kızıl Milyarder.’

Bir falsosu var, eski Aydınlıkçı!

O kadar kusur kadı kızında da olur diyelim. Ethem Sancak önceki gece Pera Otel’de düzenlenen ve dostlarının katıldığı bir törenle Brezilya’nın en yüksek nişanını aldı. 4 yıl süreyle Brezilya’nın fahri başkonsolosluğu görevini yürüten Sancak’ın aktif çalışması sonucu Brezilya, İstan
bul’da bir konsolosluk açtı.

Başkan Lula da onu bu yoldaki hizmetleri nedeniyle en yüksek madalyaya layık gördü.

Nişanı gerçekten de çok yakıştı.