CHP seçmeni okurlarım yine bana kızacaklar; muhalefetle niye uğraşıyorsun diye? Muhalefetle falan uğraştığım yok, benim derdim CHP’nin ‘sosyal demokrat’ sıfatına layık bir parti olamayışı...
CHP, Baykal’ın deyimiyle “gürül gürül” akan bir parti de ben mi ve benim gibi yazıp çizenler mi engel oluyor?!
Anadolu’da çok güzel bir söz vardır: “Akıllının arabası dağdan aşar, sakarın arabası düz yolda şaşar!”
CHP, en yumuşak deyişle kendi sakarlıkları yüzünden düz yolda şaşıyor.

CHP ve komplo
CHP yanlısı yazar arkadaşlar da kabul ediyor ki, “İklim Bayraktar vakası” en çok CHP’ye zarar verdi! İşte dünkü Cumhuriyet’te Hikmet Çetinkaya yazdı, “CHP’nin altını oymak istiyorlar” diye...
“İklim Bayraktar vakası” birtakım meçhul kuvvetlerin CHP’ye karşı siyasi bir komplosu mudur? İktidarın falan!
Yoksa CHP’nin hallerinin dışavurumlarından biri mi?
Dünkü Akşam’da haber vardı: CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, alkollü bir halde, İklim Bayraktar’ı evinden alıyor, kendi deyimiyle “AKP’li çok önemli bir yandaş”ın durumu hakkında “haber yapması” için götürüyor!
Dikkat bir AKP yöneticisi veya bir kamu görevlisi değil, sadece “çok önemli bir yandaş!”
Ama İklim nedense haber yapmıyor!
Sonra da bu “çok önemli bir yandaş” birden bire “büyük balık” diye tanımlanıyor!
Bir politikacıya bu hareketleri yakıştırıyor musunuz?
“Önemli yandaş” eğer kamu görevlisi olsaydı ve kamu göreviyle bağdaşmayan bir şey yapıyor olsaydı CHP tarafından derhal açıklanması, hakkında işlem yapılmasının istenmesi gerekirdi... Bunun için cep telefonuyla fotoğraf çekmek bile yeterdi...
Yok ‘kamusal’ değil de ‘özel hayat’la ilgilisiyle, bir siyasi partiye özel hayatlar üzerinden vuruş tertiplerine girmek yakışır mı?
Koskoca ana muhalefet böyle basit hafiyeliklere tenezzül mü etmeli?!
“Düz yolda şaşmak” değil midir bunlar?

CHP seçmeni çözsün
Olsa olsa Halk TV pazarlığında Baykal’ın direncini kırmak için, yani siyasi olmayan bir ‘komplo’ akla gelebilir. Çünkü Oda TV’de bulunan belgede şu satırlar var:
“CHP’ye zarar verilmemeli. ‘Halk TV’ satışında Kılıçdaroğlu istekli. Ama Baykal direniyor. Baykal engelini aşmalıyız. İkna için VARAN-2.”
Baykal’a yöneltilen taciz iddiası onu ‘aşmak’ için tertiplenmiş “VARAN 2” midir diye düşünüyorum.
Kılıçdaroğlu’na gelince... Halk TV’den kurtulmak istemesi normal. Partinin dolaylı yollardan televizyon sahibi olması, hukuki sorunlar bir kenara, yükten başka sonuç getirmez. Kılıçdaroğlu’nun Oda TV ile yaptığı görüşmelerin ardından ne çıkabileceğini tahmin etmesini beklemek ondan kâhinlik beklemek olurdu.
Temel sorun ne biliyor musunuz: CHP’nin “gürül gürül” akamayışı... Ne taze kan, ne heyecan...
İktidarın alternatifi olmak için büyük politikalar ve büyük heyecanlar geliştirmek yerine çekişmeler, didişmeler... Küçük politikalar...
CHP’li okurlarım eleştirilere kızacaklarına, seçim arifesinde partilerinin haline kızsınlar.
CHP’nin “tavandan” harekete geçemediği açık... Ecevit’in Ortanın Solu gibi, “tabandan” partinize taze kan aşılayın bari...
Eleştiren yazarlara gönderdiğiniz mailleri Genel Merkezinize gönderin mesela.
Eleştirenlere kızmayın, partinizdeki pıhtılaşmayı, kireçlenmeyi siz temizleyin. Ki, demokrasimiz dengeye kavuşsun.