Resul Tosun

Resul Tosun

Uluslararası Kur'an, Sünnet ve Modern Bilimler Sempozyumu

Uluslararası Kur'an, Sünnet ve Modern Bilimler Sempozyumu

Dün başlayan bugün devam eden ve yarın akşama kadar sürecek olan uluslararası bir sempozyumdan bahsetmeden geçemeyeceğim.

Din-bilim ilişkisi hep tartışılır. Müminler bilim ile din arasında bir çelişki olmadığını aksine dinin bilimi teşvik ettiğini anlatmaya çalışırlar, münkirler de dini nasslara doğma damgasını vurur ve bilimle ilişkisinin olmadığını söyler dururlar.

İşte bu sempozyum hem müminler hem de münkirler için fevkalade önemli bir ortam.

Kur'an ve Sünnet'teki ilmi hakikatler üç gün boyunca tamamı ilim adamı olan katılımcılar tarafından ele alındı/alınacak.

Dünyanın önemli kültür kentlerinde yapılan uluslar arası ölçekteki bu sempozyum daha önce dokuz kez yapıldı. Bu onuncusu.

Mekke-i Mükerreme merkezli Kur'an'da İlmi Mucizeler Heyeti'nin başkanı değerli kadim dostum Prof. Abdullah Muslıh'in en büyük hayallerinden biri de böyle bir sempozyumu İstanbul'da yapmaktı. İki senedir bu sempozyum için hazırlık yapıyordu.

Sempozyuma kısa adı İSAM olan İslami Araştırmalar Merkezi ev sahipliği yapıyor.

Öncelikle hem Kur'an'da İlmi Mucizeler Heyeti'nin başkanı değerli kadim dostum Prof. Abdullah Muslıh'e hem de bir diğer değerli dostum olan İSAM Başkanı Prof. M. Akif Aydın beye böylesi önemli bir konuda üç gün sürecek kapsamlı bir sempozyuma vesile oldukları için peşinen teşekkür etmeliyim.

İstanbul Grand Cevahir Otel'de yapılan sempozyumda Kur'an ve Sünnet'in işaret ettiği hakikatler ve mucizevi tespitler ele alındı/alınıyor.

Bilimin ulaştığı birçok verinin aslında Kur'an'da ya da Peygamber hadislerinde yer aldığını tespit eden bu çalışmalar kitabımızın mucizesini gösterdiğinden dinimizin hak din olduğunun da bir delilini teşkil ediyor.

Evet bu tespitler dinimizin hak din olduğunu ortaya koyuyor ama aynı zamanda biz Müslümanların geri kalmışlığının da ayrı bir göstergesi oluyor.

Mesela batılı ilim adamları çalışıyor, didiniyor, araştırıyor, emek veriyor, kafa yoruyor yeryüzünün deniz seviyesinden en düşük alanının Lut Gölü bölgesi olduğunu tespit ediyor, sonra da biz kalkıyoruz bu gerçeğin aslında Rum suresinde işaret edildiğini açıklıyoruz. Tamam hakikaten bu işaret Kur'an'ın bir mucizesi olarak imanımızın güçlenmesine vesile teşkil ediyor. Ama batılı jeoloğun yaptığı çalışmayı neden biz yapmıyoruz?

Örnekleri artırmak mümkün. Hatta bin dört yüz sene önce insanlığın böyle bir tespit yapmasının mümkün olmadığını söyleyerek İslam dinini seçen batılı ilim adamları da var. Dediğim gibi bu tespit Kur'an'ın Allah kelamı olduğunu, mucizevi olduğunu gösteriyor ama bu durum aynı zamanda biz Müslümanların perişan halini de haykırarak anlatıyor.

Bu itibarla kitabımızın hak kitap Peygamberimiz'in hak peygamber olduğuna dair sayısız ilmi tespitler ortaya çıktı/çıkıyor, çıkarılmalı da. Ancak bunun yanısıra ve hatta bu tür çalışmalardan önce Kur'an ve Peygamber'in birer hidayet rehberi olduklarını ve onların emir ve yasaklarına riayet etmemiz gerektiğini, tavsiyelerine kulak vermemiz gerektiğini hiçbir zaman unutmamalıyız.

Nihayet Diyanet İşleri Başkanımız Prof. Dr. Mehmet Görmez bey ve Devlet Bakanımız Faruk Çelik bey haklı olarak bu istikamette ikazlarda bulundular.

İlmi veriler ışığında Kur'an ve sünnetin mucizevi yönünün ele alındığı bu sempozyumda embriyolojiden astronomiye, tıptan ziraata kadar birçok alanda 67 tebliğ hazırlamışlar.

Canlı olarak yayınlanan bu sempozyuma gidemeyenler 09.30 ile 19.00 saatleri arasında Hilal TV'den seyredebilirler.

Çörek otunun tıp alanındaki yerinden DNA'ya; gökyüzü örgüsünden deprem ve volkanik hareketliliğe; domuz etinin haram kılınmasından üzümün tedavi ediciliğine kadar çok sayıda konunun on dört asır önce Kur'an ve sünnet tarafından nasıl ele alındığını ve günümüz bilimsel çalışmalarının Kur'an ve sünneti nasıl doğruladığını bu sempozyumda bilim adamları anlatıyor.

Kaçırmayın derim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Resul Tosun Arşivi