Türkiye, Suriye, Lübnan ve Ürdün liderleri geçen Ocak ayında İstanbul'da bir araya gelip "Yüksek Düzeyli Dörtlü İşbirliği Konseyi"nin kuruluşunu ilan edeceklerdi.

'Altyapı' mahiyetindeki ikili anlaşmaların çoğu imzalanmış, hazırlıklar neredeyse tamamlanmıştı; fakat Ürdün ve Lübnan'da çıkan hükümet krizleri yüzünden zirve toplantısı belirsiz bir tarihe ertelendi.

Bölgesel birliğe hayati önem atfettiğim için buna üzülmüştüm, fakat Mısır'da devrim olunca "Varsın biraz daha geciksin" dedim; "Belki zirve toplantısına Yeni Mısır'ın lideri de yetişir."

* * *

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Dörtlü İşbirliği Konseyi ile ilgili bir demecinde, bu yapının bütün dost ülkelere açık olacağını bildirirken Mısır'ı bilhassa zikretmişti.

Bence iki sebeple yapmıştı bunu:

1- Mısır'ın bu işe dahil olmasını gerçekten arzu ettiği için.

2- Bölgesel liderliğe yazgılı olduğunu düşünen (fakat bunu hiç mi hiç beceremeyen), öncülüğünü kendisinin yapmadığı bölgesel inisiyatifleri kıskanan, Türkiye'nin son yıllarda Ortadoğu'da oynadığı rolden rahatsız olan Hüsnü Mübarek'i bir nebze rahatlatmak için.

Türkiye-Mısır ilişkileri Mübarek'in Türkiye'ye 'kıl' olmasına rağmen gelişiyordu, fakat gelişmeler genellikle Türkiye'nin 'iteklemesiyle' oluyor ve iki ülke arasındaki muazzam işbirliği potansiyelinin hakkı bir türlü verilemiyordu.

Vizelerin karşılıklı olarak kaldırılmasına bile yanaşmıyordu Mübarek rejimi.

Neyse ki o rejim yıkıldı gitti, elhamdülillah.

Gelecek Eylül ayında yapılması planlanan ilk demokratik seçimleri hangi parti kazanırsa kazansın, hükümeti kimler teşkil ederse etsin, Yeni Mısır, Türkiye ile safları sıklaştırmaya hevesli bir Mısır olacak inşaallah.

Mısır'ı ziyaret eden Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Kahire'de görüştükleri bütün siyasi parti / hareket liderlerinden büyük hürmet ve muhabbet gördüler.

Bu hürmet ve muhabbet, o muazzam işbirliği potansiyelinin bütün azametiyle harekete geçeceği ve Ortadoğu'nun makus talihini yenmemize yarayacak büyük birliğin kurulacağı parlak bir geleceğe işaret ediyor.

Düşünsenize: Koca Türkiye ve koca Mısır aynı safta, omuz omuza... Suriye, Lübnan ve Ürdün'le beraber...

* * *

Evet, varsın biraz daha geciksin Yüksek Düzeyli Dörtlü İşbirliği Konseyi Zirvesi...

Mısır'daki seçimleri beklesin, Eylül sonrasına kalsın, isterse gelecek senenin Eylül ayına kalsın; kalsın ki "Beşli İşbirliği Konseyi" olsun...

Sonra "Altılı", "Yedili"...

Çünkü, malum, yeni bir Tunus da doğuyor.

Yeni bir Libya da doğuyor.

Arap Âlemi ve Türkiye'ye daha sıcak, çok daha sıcak, çok sıcak bir Tunus ve Libya.

* * *

Devrim rüzgârları bize "Tam Entegrasyon" yolunda yeni yoldaşlar kazandırıyor.