AKP Genel Başkanı Erdoğan'ın partisinin grup toplantısında "yerini beğenmeyen adaylar" ile ilgili olarak söylediği sözlerin hepsine katılıyoruz!

Yerini beğenmeyen ve çalışmayan adayları biz de kınıyoruz!

Erdoğan'ın dediği gibi "dava adamı" olan kişinin adaylık sıralamasını mesele yapmaması gerektiğine inanıyoruz!

Erdoğan'ın milletvekilleri için söylediği "Partisi ne görev verirse ona uyması gerekir" görüşüne de aynen katılıyoruz!

Amma velakin aklımıza hemen yakın geçmiş geliyor!

AKP Genel Başkanı Erdoğan'ın bu sözlerinin kendisini de bağlayıp bağlamadığını merak ediyoruz!

Eğer bu sözler Erdoğan'ı bağlıyor olsaydı şimdi ortada AKP diye bir partinin olmaması gerekirdi diye düşünüyoruz!

Bilmem yanılıyor muyuz?

AKP nasıl doğdu?

Nasıl doğacak, Erdoğan ve arkadaşlarının o günlerde mensubu oldukları Fazilet Partisi'nde kendilerine layık görülen makam ve mevkileri beğenmemelerinden doğdu, değil mi?

İlle de biz önde olmalıyız dediler!

İlle de biz başta olmalıyız dediler!

İlle de bizim dediğimiz olmalı dediler!

O zaman bu tür isteklerde bulunurken "dava adamı nasıl olmalı" sorusunu muhtemelen akıllarına hiç getirmediler!

Çünkü pozisyonları itibarıyla bugün bulundukları makam ve mevkilerde değillerdi!

Daha alt seviyelerde bulunuyorlardı!

Bunu içlerine sindiremedikleri için yollarını ayırıp AKP'yi kurdular!

Bugün AKP'nin yönetici kadrosunu kendileri oluşturuyor!

Ve tabandan gelen itiraz seslerini bastırabilmek için nasıl dava adamı olunur, onu anlatıyorlar!

Yani?

Yani, Erdoğan'ın söyledikleri doğru ama yaptıkları yanlış!

Erdoğan'ın davasına sahip çıkacak bir partili nasıl olmalı konusunda söylediklerinin hepsini onaylıyoruz!

Ama bu söylediklerine uymayan tavırlarını hatırlamadan da geçemiyoruz!

Erdoğan partililerinden sadakat istiyor! Dava adamlığı istiyor! Ne görev verilirse itirazsız yerine getirmelerini istiyor!

Evet, bir partili böyle olmalıdır! Biz de bu görüşlere katılıyoruz!

Ama Erdoğan'ın ne yaptığına baktığımızda yani söylemleriyle eylemlerini karşılaştırdığımız zaman ortaya yukarda anlattığımız tablo çıkıyor!

AKP Genel Başkanı Erdoğan'ın söylemlerine uyan bir politika takip etmediği açıkça görülüyor!

Ve diyoruz ki bu dünyaya madem "etme-bulma dünyası" deniliyor, o halde Erdoğan'da bundan nasibini alacak ve ettiklerini bulacaktır!

İstediği kadar dava adamlığından söz etsin dursun!