Seçim kaldırımları
Önümüzdeki Haziran ayında yapılacak olan milletvekili genel seçimleri her halde en fazla ‘müteahhit’leri sevindirmiştir. Çünkü seçim öncesi ihtiyaç olup olmadığına bakılmaksızın pek çok yerde ‘kaldırım’lar yenilenmeye başlandı.
Geçen gün Topkapı-Aksaray istikametinde giderken (Millet Caddesi başlangıcında) asılan bir ‘levha’ gördük ve müteahhitlere iş çıktığını anladık. Yaşlı bir teyze de kaldırımların yenilenme çalışmalarını görünce, “Bunlar daha yeni yapılmıştı. Milletin parasına yazık değil mi?” diye söylendi.
Kimilerince bu meselerle ilgilenmek ‘boş iş’ olarak görülebilir, ama doğrusu “Adam sen de, aldırma, geç” dememek lâzım. Kaldırımları yapmak, yenilemek ve değiştirmek elbette belediyelerin vazifeleri arasındadır. Ama bunu ‘gerçekten’ ihtiyaç varsa yapmak gerekmez mi? Hem niçin seçim ayları yaklaştığında bu çalışmalar hız kazanır?
İstanbul, Millet Caddesi’ndeki yaya kaldırımı yenileme örneğine bakalım: Kaldırımlardaki bazı taşların kırıldığı, tahrip olduğu doğru. Ama bu taşların sadece kırılanlarının değiştirilmesi ve yenilenmesi mümkün iken, niçin tamamı değiştiriliyor? Ayrıca, bu kaldırım taşlarının ‘bir kısmı’nın kırılma sebepleri de ayrıca incelenmeli değil mi? Acaba, altyapısı tamamlanmadan mı o taşlar dizildi? Ve bugün seçim çalışmaları yapılırken yenilenen ‘kaldırım taşları’ kaç yıl hizmet verebilecek?
Hemen her belediye bu konuda büyük bir israf içindedir. Kaldırımlar da yenilenmeli, fakat bunun her yıl, hatta yılda bir kaç defa yapılması doğru değil. Belediyeler, ‘dost müteahhitler’e ihale vermek istiyorlarsa, önceliği ‘acil ihtiyaç’lara ayırsalar iyi ederler. Her yıl kaldırım yeniletmek yerine, yeni üst ve alt geçitler yaptırsınlar. Yine ‘dost’larına para aktarmış olurlar, ama hiç değilse ihtiyaçlar karşılanmış olur.
İstanbul örneğinden devam edecek olursak, meselâ Şehremini’de yarım asır önce yapılan bir ‘alt geçit’ var. Otobüs durakları da bu geçidin hemen yanı başında. Zamanla yol kısmen de olsa genişletildiği için alt geçidin çıkış noktaları yolun ortasında kalmış durumda. Dolayısı ile alt geçidin çıkışları yolu tıkıyor. Düşünün, “(İstanbul) Çapa Tıp Fakültesi”nin bulunduğu noktadaki alt geçit yarım asır önce yapılmış ve bugün de hizmet veriyor. Hizmet veriyor, ama yeterli değil. Üstüne üstlük, ‘alt geçit’te işportacılar sebebiyle adım atmak imkânsız. Belediye bu geçidi yenileyeceği yerde kısmen eskimiş olsa bile ciddî bir engel çıkarmayan kaldırımları yenilemenin peşinde.
“Kardeşim, sen mühendis misin? ‘Şehir planlamacısı’ mısın? Bu işlerden ne anlarsın?” diyenler olabilir. Doğrudur, şehir planlamacısı ve ‘kaldırım mühendisi’ de değiliz. Ama gelirimiz nisbetinde ‘vergi’ veren bir vatandaşız. Dolayısı ile yapılan apaçık yanlışı da milyonlarca göz gibi biz de görüyoruz. Yanlış yapanları ikaz etmek de bir ‘hizmet’ değil mi? ‘Tüyü bitmedik yetim’lerin haklarını kaldırımlara saçmak doğru mu?
Belediyeler bu işlere imza atmadan önce bir ‘kamuoyu yoklaması’ yapsa ne kaybeder? Otobüs ve tramvayın ‘rengi’ için anket yapanlar, kaldırım yenilemek istediklerinde de bunu yapsa olmaz mı? O caddeden her gün yürüyenlere sorulsun, bakalım onlar ne diyecek?
Kaldırım israfına son vermek için ‘kanun’ hazırlansa yeridir!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.