Nusret Çiçek

Nusret Çiçek

İdamı geri getirmezseniz gün gelir evinize gidemezsiniz

İdamı geri getirmezseniz gün gelir evinize gidemezsiniz

Çokları “seçim atmosferinde bu da nereden çıktı?” diyebilirler.
Seçim varken geçim konuşulmaz ya!..
Hatta gündemde Diyarbakır Belediye Başkanı Sayın Baydemir’in 700 bin TL değerindeki zırhlı makam otosu da var...
Cemaatleşmeyi bir proje halinde sunanların satış rekorları kıran kitapları var.
İleriye dönük projeler... Cemaatten olan Müslümanlarla olmayanların kavgası. Veya ikinci cephe; Ergenekoncularla cemaatler kapışması...
Düzen bu, siz isterseniz halkın ensesinde boza pişirin, isterseniz devlet kesesinden ağa paşa olun, fark etmez...
Adamlar 20 yıldır siyaset yastığında hem yaşlandılar hem paslandılar. Kaddafi 40 yıl koltukta kaldı diye tüm dünya ayağa kalktı, bizimkiler demokrasi adına 20 yıldır oturuyorlar, kimselerin kılı kımıldamıyor.
“Müslüman Müslüman’ın kardeşidir, en az onu kendi nefsi kadar düşünmedikçe iman etmiş sayılmaz” buyuruyor Cihan Peygamberi.
O buyuruyor da yüreğinde iman ateşi olana, olmayana ise davul zurna az.
Duymuyorlar bile, yapıştılar bırakırlar mı...
Üstelik rejimin adı demokrasi!
Güneydoğu malum, insanlar bir çıkış kapısı bulmak için namerdin sunduğu Kürtçülükle yatıp kalkıyorlar. Terör korkusundan iş yok, aş yok...
İş arıyorsan doğru dağa...
Bu halde iken, halkın dişinden arttırıp belediyeye vermiş olduğu vergiler açılan yaralara merhem olacakken yaşamasını bilenler ağalar gibi, paşalar gibi yaşıyor.
700 bin TL’ye bir makam arabası... Görüntü doğunun Kral Faruk’u!
Diyarbakır halkı kuruşuna kadar muhtaçken, belediye başkanı fakir halkın gözüne baka baka altına pahalı arabayı çekebilmiş.
Helal olsun... O ki Diyarbakır Belediye Başkanı’dır elbette ki lüks yaşamak da hakkıdır!
Bana göre araba az, Başkan bir de yat almalı...

İdam olayı, gerçeğin ta kendisi.
Amerika’da, uyuşturucu bağımlısı aracını durakta bekleyenlerin üzerine sürerek iki kişinin ölümüne sebebiyet verince soluğu elektrikli sandalyede aldı.
Bizde ise, küçük yaştaki çocukların ırzına geçtikten sonra hunharca katledenlere bu ülke sabah kahvaltıları hazırlıyor. İdam kalktı, insan hayatı ucuzladı...
Öldürt 40 bin kişiyi al İmralı’yı!
BBP Genel Başkanı Sayın Yalçın Topçu’nun isyanına yürekten katılıyorum.
“Ben nasıl isyan etmem, nasıl yanmam!..
O tecavüze uğrayan, hunharca katledilen çocukların anne ve babalarına, yakınlarına, komşularına, hemşerilerine, vatandaşlarına, dindaşlarına ne diyeceksiniz?.. ‘Avrupa emretti idamı kaldırdık, Avrupa emretti zinanın suç olmasını kaldırdık, Avrupa’dan kanun ithal ettik; bu tür rezil suçları işleyenlere büyük kolaylıklar sağladık!..’ Bunları mı diyeceksiniz?!..(...)
İdamın gelmesini istedik, birileri karşı çıktı.
Onlara sormak isterim; şimdi ne düşünürler?
Onlara sormak isterim; tecavüze uğramış bir çocuk...
Hiç dokundular mı böyle bir çocuğa?
Ben dokundum ve acıyı yüreğimde bütün şiddetiyle hissettim.
Onlar, arzu etmem, Allah korusun böyle bir faciayla karşı karşıya kalsalar, çocuklarına tecavüz eden, katleden sapığın, İblis’in, müebbet denilen otuz altı yıl hapis ve sonra da afla dışarı çıkma ile mükafatlandırılmasına sessiz mi kalacaklar?..
Ey yönetenler, ey Türkiye!..
Milletin mukaddesatı ile, dini değerleri ile çatışan düzenlemeler iflas eder. İnsanlar, hiç arzu edilmese de hakkını kendi usulleri ile arama yoluna gider!!!”
Bu sese devlet kulak versin, başka da yorum yok...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nusret Çiçek Arşivi