Geçtiğimiz günlerde “Başörtülü vekile hayır” tavrındaki partilere sert çıkmış...
Ve dahi, “Onlar aday yapmıyorsa, çık bacım bağımsız aday ol” çağrısında bulunmuştuk...

Ne ilgi ne ilgi; yurdun dört yanından ve bu arada Almanya, Avusturya, Fransa gibi gurbetçi yoğun memleketlerden arayanlar, mesaj atanlar...

İlgi hoşa gitti...

Dualar da semeresini verir inşallah.

Bunlar meselenin iyi tarafları...

Bir de “bozuk” atanlar var...

Aday olmak istediklerini belirten bazı başörtülü hanımefendiler bu kardeşinize hayli sitem eyledi.

E haklılar...

O yazıda, sözde birbirlerine rakip “Meclis partileri”nin bağımsız adayın bilhassa da başörtülü bağımsız adayın önüne engel koymakta nasıl anlaştıklarını atlamışız...

Bakın mesele ne?..

Bir başörtülü, yıllar yılı sırtında taşıdığı “erkekler”in partilerinden aday olamaz...

Kendilerini aday yapabilecek partilerin de barajı aşma ihtimalleri sıfır değilse de sıfıra hayli yakındır...

Dolayısı ile...

Meclis’te canavar gibi faaliyet gösterebilecek nitelikte olduğuna inanan bir başörtülü hanımefendinin önünde tek bir şans vardır:

Bağımsız aday olmak!..

Amma velâkin, bu şansın önüne de büyük bir takoz yerleştirilmiştir...

Bağımsız adaylar YSK'ya başvurduklarında kendilerinden diğer bir sürü belgenin yanı sıra bir adet de “makbuz” isterler...

Tamı tamına ‘7 bin 734 liranın (5 bin küsur dolar!!!) şakır şakır ödendiğini gösterir bir makbuzdur bu...

YSK’nın sitesine gir de gör; bu paranın nasıl, neye göre hesaplandığı da belirtiliyor orada...

Hesap şu:

En yüksek dereceli devlet memuruna, yani müsteşara, mali haklar kapsamında yapılmakta olan HER TÜRLÜ ÖDEMENİN BİR AYLIK TUTARININ BRÜT KARŞILIĞI OLARAK... Ödenmesi gereken para!..

Meclis partilerinin “kutsal ittifakı” ile geçirilen bir düzenleme bu...

Yukarıdaki bedeli ödeyebiliyorsan, üzerine de kampanya için bir miktar para ayırabiliyorsan buyur aday ol!..

Şimdiiii...

Başörtüsü mücadelesinin de katkısıyla “varsıllaşmış” olan kahraman erkeklerimizin bu işe ilgi göstereceklerini pek sanmam...

Benim tanıdığım ve milletvekilliği işini hakkıyla yerine getirebileceklerine neredeyse emin olduğum başörtülü hanımefendiler var...

Amma...

Onca parayı bu işe yatırabilecek durumları yok!..

Tahmin ederim ki, bu yazı pek işe yaramayacaktır..,.

Ve vicdanlar bu olan biten karşısında kanamayacaktır!..

Kimse, “Aday olacak işin öbür tarafını düşünmesin. Seçim kampanyasına asılsın yeter” demeyecektir...

Son birkaç gün de böyle -sessiz sedasız, ilgisiz alâkasız- geçecek...

Düzen böyle devam edip gidecektir...

Başörtülü hanımlar, siyaseti sırtında taşımaya devam edecektir!..

Herkese ve bilhassa da “Hak ve Özgürlük Mücadelesi”nin(!) yükselttiği(!!!) varsıl erkeklerimize hayırlı uğurlu olsun!..