Brian Souter çare olur mu?
Son günlerde özelleştirilen İDO’yu (İstanbul Deniz Otobüsleri) satın alan ortaklardan biri de Brian Souter isimli İskoç işadamı. İki Türk ortağıyla birlikte İDO’nun yeni sahiplerinden biri olan Souter’in çok dikkat çekici bir özelliği varmış. İDO’nun özelleştirilmesi sonrası yapılan hemen her haberde İskoç işadamından “Televizyon, alkol ve sigara düşmanı” olarak bahsediliyor.
Artık Türkiye’de de yatırımı olduğuna göre İskoç işadamı Brian Souter’in yaptıkları ve yapacakları da zaman zaman gündemimizi meşgul edebilir. Medyada yer alan bilgiler doğru ise Türkiye’de yaşayan milyonlarca kişinin de İskoç işadamıyla artık ‘ortak noktalar’ı var. Televizyon ve sigara neyse de ‘alkol’e inancı gereği karşı olan ve karşı olması da gereken milyonlar var.
Tabii ki “televizyon ve sigara neyse” demekle bunların tehlikeli olduğunu görmezden gelmiyoruz. Fakat ‘alkollü içki’ konusu çok daha hassas ve doğrudan ‘iman’la ilgili. Bu bakımdan alkole karşı durmak önemli. Türkiye’ye yatırım yapan ‘yabancı’ bir işadamının bu konudaki tavrı da bu sebeple önemli ve elbette takdire değer.
Medyaya yansıyan haberlerde İskoç işadamı Brian Souter’le ilgili başka dikkat çekici bilgiler de var: İDO’nun yeni ortaklarından Brian Souter, çok tutucu bir Hristiyan olarak tanınıyor. Televizyon, alkol, sigara ve kumara karşı... Otobüs şoförlüğünden gelip dev bir grup oluşturan Souter’in 14 bine yakın otobüsü var. Souter’ın kendi ismini taşıyan yatırım şirketinin portföy değeri 600 milyon dolara ulaşmış. Souter Investments artık sadece İskoçya’da değil, İngiltere, Kanada ve ABD’de faaliyet gösteren bir ulaştırma şirketi. Souter, günaha teşvik ettiği gerekçesiyle TV, sigara ve alkole karşı. Kumarı kötülüklerin en büyük anası olarak görüyor. Hatta şirketinin internet sitesinde, “Etik bir yatırımcı olduğumuz için alkol, sigara, kumar ve silâh sektörlerinde yatırım yapmayı kesinlikle düşünmüyoruz” ifadesi yer alıyor. (Vatan, 09.04.2011)
Düşünün, özelleşen İDO’da bir kısım yolcular ‘Alkollü içki istiyoruz’ dese; medyaya yansıyan bilgiler doğru ise İskoç işadamının ‘Hayır’ cevabını vermesi gerekecek. Sonrasında da mutlaka bir ‘laiklik’ tartışması başlar. İşte bu açıdan Souter’in Türkiye’de yatırım yapması herkesi ilgilendiriyor. Souter, kendi ülkesinde bu konuda yaptığı icraatlardan dolayı belki de takdir görüyor, ama Türkiye’deki ‘bir kısım’ tarafından mutlaka ‘Laikliğe aykırı hareket ettiği’ iddiasıyla karşı karşıya kalır.
Brian Souter’in Türkiye’de ‘medya’ sahasında da yatırım yapması istenir! Çünkü ‘çok satan gazeteler’in çoğu, alkollü içki reklamlarıyla dolu! Bilhassa hafta sonlarında bazı gazetelerde bir değil, 3, bazen de 5 sayfa alkollü içki reklamı yer alıyor. Dün hafta başıydı, ama yine bazı gazetelerde alkollü içki reklâmı vardı! (Bakınız: Akşam, 11 Nisan 2011)
Her imkân ve fırsatta bu yayınların çok yanlış olduğunu ifade edip Türkiye’yi ‘idare edenler’i ikâz etmeye çalışıyoruz, ama sesimizi duyan olmuyor. Onlar duymuyor ya da duymazdan geliyor diye elbette hakikatleri ifade etmekten geri kalmayacağız; ama hakikaten bu yanlışa ‘dur’ diyecek bir hamiyet ehli yok mu?
İşte, İDO’yu satın alan İskoç işadamından bu sebeple medyaya yatırım yapmasını istiyoruz! Belki bu vesile ile gazetelerdeki alkollü içki reklâmları sona erer!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.