‘Seçim’lerden daha mühim bir mesele
Siyasî partiler, milletvekili aday listelerini Yüksek Seçim Kurulu’na sundu ve seçim takvimi biraz daha hızlandı. Listeler kesinleşip de son şeklini alınca, partilerin ve adayların ‘seçim vaadleri’ni daha sık duymaya başlayacağız. Zaman zaman ‘fıkra’lara konu olan, uygulanması imkânsız vaadlerin yanı sıra, makul, uygulanabilir vaadler de duyacağız.
Medya, partilerin aday listelerini YSK’ya sunmaları sonrasında isimler üzerinde başlattıkları tartışmayı sürdürüyor. Çok da haksız sayılmaz, çünkü mevcut milletvekillerinin pek çoğu yeniden aday gösterilmedi. Hatta, yeniden aday gösterilmeyen ‘bakan’lar bile var. Hâliyle böyle bir tabloyu yorumlamak, medyanın arayıp da bulamadığı bir fırsattı.
Gençleri, aileyi ve dolayısıyla bütün Türkiye’yi tehdit eden bir tehlike kapımıza gelip dayanmış durumda. Başta sigara olmak üzere alkollü içki alışkanlığı ne yazık ki ilköğretim öğrencileri seviyesine inmiş. Bunun yanına ‘sanal âlem’deki tehlikeleri de eklediğimizde, önümüzde ‘seçim’lerden daha mühim bir mesele olduğunu anlamış olmamız gerek.
Gençleri ‘kötü alışkanlıklar’dan muhafaza etmek için kurulan çok sayıda dernek ve vakıf gibi sivil toplum kuruluşu var. Bunlar; alkol, sigara ve uyuşturucu [doğrusu: öldürücü] gibi felâketlere karşı çalışmalar yapıyorlar, ama görüldüğü kadarıyla bunlar yeterli olmuyor. Çünkü karşılarında dev bir ‘medya’ gücü var. Sigaranın reklâmının yapılamadığı bir Türkiye’de, daha zararlı olduğu tartışmasız olan ‘alkollü içki’lerin reklâmları gazete sayfalarını süslüyor. Bir ‘yetkili’ de çıkıp, “Bu reklâmlar olmaz, olamaz, olmamalı’ demiyor.
Zararlı alışkanlıklara karşı mücadele için kurulan Yeşilay [derneği], imkânları ölçüsünde bunu yapmaya çalışıyor, ama gazetelerdeki alkollü içki reklâmları hâlâ engellenebilmiş değil. Geçen gün “Alkol, Bağımlılık ve Özendirici Eylemler” başlıklı raporu kamuoyu ile paylaşmak için düzenlenen basın toplantısında konuşan Yeşilay Genel Başkanı Avukat Muharrem Balcı, spor müsabakalarına alkol firmalarının sponsor olmalarına karşı çıkarak konuyla ilgili dâvâ açtıklarını söylemiş. Balcı, alkol reklâmlarının görsel basında [TV’lerde] yasak olmasına rağmen yazılı basında [gazetelerde] rahatça yer almasını da tenkit ederek derhal bu yanlıştan dönülmesi gerektiğini hatırlatmış.
Merak ediyorum, acaba bu konuyu gündemine alacak ve “Ben, gazetelerdeki alkollü içki reklâmlarını sona erdirmek için elimden gelen çalışmayı yapacağım” diye vaadde bulunan bir ‘vekil adayı’ çıkacak mı?
Türkiye’yi idare edenlerin de gerçekleri görmesi gerek. Çünkü, sigaranın reklâmlarının yapılamadığı bir Türkiye’de alkollü içki reklâmları devam edemez, etmemeli. Bir dönem sigara ve alkollü içki içmek ‘moda’ydı, ama gelinen noktada bu alışkanlıkların hiç de iyi bir alışkanlık olmadığını bütün dünya gördü. Bu noktada çoktan barajı aşan ülkeler, gençlerini ve aileyi koruyabilmek için tedbirler almaya çalışıyor. İngiltere ve Rusya başta olmak üzere, geçmişte bu alışkanlıkları destekleyen ülkeler şimdi çok pişman. Sonradan pişman olacağımız işleri yapmaktaki ısrarı anlamak mümkün değil.
Bediüzzaman Hazretleri, “Resûl-i Ekrem’in (asm) mesleği, hiçbir vakit mahvolmayan hak üzerine müessestir” dediği “Şuaât” isimli eserindeki bir “Hâşiye”de bilmânâ şöyle diyor: Şimdiki medeniyet nazarında, İslâmın en ziyade tenkide uğrayan meselelerinden biri de faiz, kumar ve alkollü içkileri yasaklamış olmasıdır. Fakat zaman gösterdi ki, sosyal hayata en lüzumlu olan esaslar da, bunların yasaklanmasıdır.” (Eski Said Dönemi Eserleri, Şuaât, s. 536)
Geçmiş yıllarda bu alışkanlıkları teşvik eden ülkeler, şimdi dizlerini ve ‘baş’larını dövüyorlar. Biz de aynı duruma düşmemek için yarından tezi yok bu kötü alışkanlıklarla sözde değil özde mücadele edelim. İlk adım olarak da, alkollü içkilerin gazetelerde devam eden reklâmlarını yasaklayalım!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.