Gerçek ve Milli Cumhuriyet İstiyoruz!
Türkiye İçin Kurtuluş ve Yükseliş Yolları (1) Türkiye devleti yerinde duracak, bozuk sistem ve düzen kökünden değişecek.
(2) Devletin resmi ideolojisi olmayacak.
(3) Eski vesayet anayasasıyla hiçbir ilgisi ve bulaşığı olmayan yepyeni bir anayasa yapılacak. Bu anayasa milli kimlik, kültüre ve tarihe, evrensel insan haklarına, adil olan (adil olmayan değil!) hukukun üstünlüğüne dayalı olacak.
(4) Türkiye tarihi arıza ve kopukluktan, tarihi devamlılık çizgisi ve mecra(s)ına dönecek/geçecek.
(5) İngiltere'de olduğu gibi yüzde yüz tam ve gerçek bir din, vicdan, inanç, inandığı gibi yaşamak hürriyeti verilecek.
(6) Evrensel bir değer, bir hak veya vazife olmayan, insan haklarıyla ilgili hiçbir metin ve sözleşmede yer almayan laiklik ilkesi anayasaya yazılmayacak.
(7) Cumhuriyet ilim, irfan, hikmet (bilgelik), ahlak, fazilet, doğruluk ve dürüstlük üzerine kurulu olacak.
(8) Türkiye'nin, uluslararası temizlik ve şeffaflık listesinde, bugünkü (10 üzerinden) 5'in altındaki notu, bütün radikal çare ve çözümlere başvurularak en az 7'ye çıkartılacak.
(9) Cumhuriyet, millet, ülke ve temel kurumlar üzerindeki Sabataycı baskı, terör, hegemonya kaldırılacak.
(10) İflas etmiş çağdışı Tevhid-i Tedrisat eğitim sistemi kaldırılacak ve yerine Japonya'da, Güney Kore'de, Tayvan ve Singapur'daki gibi yüksek, güçlü, vasıflı, etkili bir eğitim sistemi getirilecek.
(11) Toplumun temeli olan aile kurumunu yıkan bugünkü Medeni Kanun kaldırılacak, yerine milli bir Medeni Kanun getirilecek.
(12) Suçları önleyemeyen, gereği gibi ceza veremeyen Ceza Kanunu kaldırılacak, yerine toplumun yapısına uygun bir Ceza Kanunu getirilecek.
(13) Yargı sistemi kökten değiştirilecek.
(14) Yazı, alfabe, lisan üzerindeki bütün baskı, yasak ve terörler kaldırılacak, bu konularda daha önce yapılmış olan tahribat tamir edilecek; Türkiye halkı dedelerinin ve atalarının mezar taşlarını okuyamama rezalet ve cehaletinden kurtarılacak.
(15) Tek adaylı dar seçim sistemine geçilecek... Partiler demokratlaştırılacak... Parti başkanlıkları bir tür diktatörlük ve krallık olmaktan çıkartılacak.
(16) Türkiye halkına giyim, kuşam, serpuş, tesettür hürriyeti, İngiltere'de olduğu gibi sağlanacak.
(17) Yahudi ve Kripto Yahudi, Hıristiyan ve Kripto Hıristiyan azınlıklara hafta tatili kendi kutsal günlerinde sağlandığı gibi çoğunluktaki Müslümanlara da bu hak ve hürriyet verilecek.
(18) İdam cezası geri getirilecek. Sadece adam öldürenlere değil; büyük hırsızlara, büyük rüşvetçilere, büyük uyuşturucu tacirlerine, büyük silah kaçakçılarına da (adil ve insaflı muhakeme sonunda) idam cezası uygulanabilecek.
(19) Kadın ve kızların seks ve şehvet aracı olarak görülmesine son verilecek, üzerinde TC antetli "vesikalarla" kadınlara resmi fuhuş belgesi verilmesi çirkinliğine ve iğrençliğine son verilecek.
(20) Zina tekrar suç olarak kabul edilecek.
(21) Ahlaksızlığın en büyüğü ve çirkini olan din sömürüsünün, mukaddesat bezirganlığının, saf Müslüman halkın dolandırılmasının önüne her ne pahasına olursa olsun geçilecek.
(22) Hahambaşılık, Ermeni Patrikhanesi, Rum Patrikhanesi, Süryani kilisesi, Mason localarının Üstad-ı Azamlığı gibi, Müslümanlara da hürriyet ve özerklik verilecek, din işlerinin başına ehil, layık, alim, fazıl, hikmetli, doğru ve dürüst, lekesiz, temiz, adil, etkili ve temiz inançlı bir şahsiyet getirilecek.
(23) Ordu sadece vatan güvenliği hizmetiyle meşgul olacak, siyasete karışmayacak, herhangi bir ideoloji ve sistemin bekçiliğini yapmayacak.
(24) Dünyanın her ülkesinden, her kavminden Türkiye'ye hizmet edecek kabiliyetli, vasıflı, istidatlı, üstün beyinler celb edilerek çalıştırılacak.
(25) En büyüğünden en küçüğüne kadar bütün işlerde, bütün memuriyetlerde, bütün makam ve mevkilerde ehliyet ve liyakat esas tutulacak; ehil ve layık olmayan kimseye emanet verilmeyecek.
(26) Vesayet sisteminin "Böl parçala ve hükm et" siyaset ve stratejisine ait her şey ortadan kaldırılacak, sosyal barış ve uzlaşma sağlanacak.
(27) Türkiye halkının yeterli kısmı uygun bir eğitim sistemi ile bedevi, sekter ve yamyam kültür ve zihniyetten; medeni ve yüksek kültür seviyesine çıkartılacak.
Yirmi yedi madde yazmış bulunuyorum. Bunlara elbette başka lüzumlu ve faydalı maddeler ilave edilebilir.
Bu yazdıklarım yapılmazsa, Türkiye resmi ideoloji bataklıklarında ve kısır döngülerinde çırpınıp durdukça bizim için parlak bir gelecek olmayacaktır.
Bugünkü göreceli başarılar, kalkınmalar kimseyi aldatmasın. Bunlar gelip geçicidir.
Türkiye idarecileri, seçkinleri, aydınları, ashab-ı mesalihi bu dediklerimi kendi yatay iradeleriyle gerçekleştirmezlerse, devreye (vakti gelince) dikey irade kahhar bir sille gibi girer...
(Adil bir noter tarafından idare edilmek şartıyla bir açık oturumda yukarıdaki maddeleri tartışmaya hazırım. Adil olmayan, resmi ideoloji meftunu, iki kimlikli, peşin fikirli, medyatik linç celladı herhangi bir yöneticinin (hepsi böyledir demedim) başkanlığında elbette tartışmam...)
* (İkinci yazı)
Para İyi midir, Kötü mü?
Para nedir?.. İki tarafı keskin bir bıçaktır. Parayla iyi şeyler de yapılır, kötü şeyler de. İyi, vasıflı, olgun insanlar parayla iyi işler yapar; kötü, vasıfsız, nakıs, moloz insanlar kötü işler yapar.
Bir ülke, bir halk, bir devlet zenginleşiyorsa oradaki para çokluğu tek başına bir şey ifade etmez. Paradan önce insanlara bakacaksınız, onlar iyiyse, vasıflı ise ahlak ve karakterli ise ne ala. Değilse para ve zenginlikle birlikte felaket, afet, çürüyüş, kokuşma, çöküş, musibet gelir.
Peygamberler, bilgeler, büyük iyi insanlar parayı sevmediler, ender istisnalar dışında para ve servet sahibi olmadılar.
Bilge, vasıflı, iyi, ahlaklı ve faziletli, hayırlı bir iş adamı/tacir elindeki parayı mutlak mülkü olarak kabul etmez, onu bir emanet, bir hizmet vasıtası olarak görür.
Paralı ve zengin bir adama bakınız. Para onu azdırmamışsa o iyi bir zengindir, azdırmışsa kötü zengin.
Para nasıl azdırır?
Gurur ve kibir sebebi olarak...
Sahibini benlik kölesi yaparak...
Daha fazla kazanıp daha zengin olmak için ahlak ve fazilet dışı işler yaptırarak...
Para hırsı uyuşturucu alışkanlığına benzer. Alışmış kudurmuştan beterdir. Dur durak bilmez, ölünceye kadar para peşinde koşar.
Müslümanlar para ve servet konusunda Peygamber'in şu sözünü hiç hatırlarından çıkartmasınlar: Diyor ki: "Uhud dağı kadar altınım olsa, bunların yanımda üç günden fazla kalmasını istemem, borç ödemek için bir kenara koyacağım bir dinar dışında, hepsini sadaka olarak dağıtırım."
Müslüman zenginin üstünlüğü parasıyla ve malıyla mali ibadet etmesi, zekat vermesi, kendisine sevap kazandıracak hayırlı işler yapmasıdır.
Parası bir zengini lüks ve israfa yöneltti ise o kötü bir zengindir.
Dünyanın yüz zengini listesinde adı geçen ve serveti milyarlarca dolar olan IKEA firması sahibi İsveçliye bir gazeteci soruyor: Efendim, otomobiliniz biraz eski değil mi?.. Tebessüm ediyor ve şu cevabı veriyor: Hayır eski sayılmaz, 15 senelik bir Volvo'dur!.. Bizim zenginlerin kulakları çınlasın!..
Müslüman zengin büyük paralar harcayarak bir sanat ve kültür müzesi kurmuş. Ne güzel hizmet ve hayır.
Müslüman zengin, öğrencilerin vakit namazlarını okulun camiinde okul imamının ardında cemaatle kıldıkları gerçek bir İslam Lisesi açmış. Ne ala hizmet.
Müslüman zengin, dünyada şimdiye kadar yayınlanmış İstanbul ile ilgili bütün kitapları, haritaları, gravürleri bir araya getiren bir kütüphane kurmuş. Ne güzel...
Müslüman zengin, bir Kur'an Vakfı kurmuş ve en kaliteli, en sanatlı kağıtlara, en güzel yazılı Mushaf-ı şerifleri bastırıyor, harikalar harikası ciltler içinde maliyetine halka sunuyor. Ne yüksek hizmet.
Müslüman zengin, "Türkiye geleneksel milli Sanat ve Zanaatlar Üniversitesi" kurmuş ve milyonlarca işsiz vatandaşın geçimini sağlayabileceği ve hem de kültüre hizmet edebileceği bir çığır açmış. Fevkalade!..
Müslüman zengin, sahih itikad ve namaz seferberliği konusunda bir vakıf kurmuş. Her yıl on milyonlarca faydalı ve etkili broşür dağıtıyor. Ne yararlı bir hizmet.
Müslüman zengin bir "Güzel Ezan Okuma Entitüsü ve Mektebi" açmış ve sesi müsait öğrencileri eğittirerek Ezan-ı Muhammedi'ye hizmet veriyor. Gerçek hizmet.
Birkaç Müslüman holding birleşmiş, bir "Balık Tutma Seferberliği" başlatmışlar, işsiz vatandaşların iş öğrenmelerine vesile oluyorlar. Güzel ötesinde güzel bir hizmet.
Müslüman zengin, bir "Cami Mimarisi Vakfı" kurmuş ve dünyanın en başarılı ve yüksek mimarlarına nefis cami ve külliye projeleri çizdiriyor. Ne medeni hizmet...
Daha böyle binlerce hizmet yapılabilir parayla.
Parayla büyük camilere bağlı sanat mektepleri açılabilir.
Parayla, namaz kılma memuru değil, gerçek kültürlü ve şehirli imamlar yetiştirilebilir.
Parayla insanların imanını kurtaracak hizmetler yapılabilir.
Şunlar hizmet değildir:
* Camilere ve minarelere hoparlör koymak.
* Camilere kalorifer tesisatı kurmak.
* Camilere klima cihazı...
* Camilere WC...
Parasıyla Nemrud'un sarayı gibi bir köşk yaptırmış ve içinde gurur ve kibirle oturuyor.
Bir milyon yeni lira vererek Zombordino markalı lüks bir otomobil almış ve içine Firavun gibi kurulmuş.
İtalyadan beş bin dolara yakası kürklü bir palto getirtmiş.
Tarabya'da altı kişi yemek yemişler, altı bin lira ödemişler.
İnşa ettireceği gökdelene üç kat daha çıkmak için yüklü rüşvet vermiş. (Alan da veren de cehennemliktir.)
Böyle zenginler hayırlı zengin değildir.
İnsan parayla ilgili hizmetler ve ibadetler yaparak Allah'ın lütuf ve keremiyle Cennet'e girebilir; para yüzünden azıp kudurursa Cehennem'e düşebilir.