Artık Esed Suriye’ye Layık Değil
Sevgili yorumcularımızla hasbihalimiz bitmemişti. Ama araya Suriye acıyla oturunca onu bir yazı ertelemek zorunda kaldık. Şimdi Suriye’ye bir yazıyla selam ve dua göndermenin zamanıdır.
Beşşar Esed bizim gözümüzde biraz kıymetli idi. Bunun haklı sebepleri de vardı. Mesela zalim babası gibi değildi. Daha sempatikti. Batıda tahsil görmüş, halka daha yakın, daha haklar ve hürriyetlerden yanaydı. Zindanlar eskisi gibi dolu değildi. Sürgündeki bazı ihvan liderleri geri dönmüştü vs.
Bunda biraz da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile olan dostluğu da vardı herhalde. Ve bu dostluktan doğan Hatay ve sınır sorununun , gündemden kalkması, vize uygulamasının sona ermesi, rahat gidiş gelişleri de sayabiliriz.
Ama bu arada orada okuyan Türk talebelerinin işinin zorlaşması gibi anlayamadığımız aksaklıklar da vardı.
Yani biz bunlara bakarak Başkan Beşşar Esed’e hoş nazarla bakmaya başladık ve onun yaşam biçimini, mezhebini, devlet kadrosunu görmezlikten geldik.
Belki buraya kadar zararı yoktu bunun. Ama iş halkın sokaklara inmesine gelince iş değişti. Hatta biz orada da Esed’e kendimizce kıyak yaptık. “Tamam” dedik, “Devrim yap, halkın iradesini esas al, onları memnun et, zararı yok başta yine sen kal.”
Bunu da bekledik, umduk doğrusu kendisinden…
Ama olan ne?
Anlaşılıyor ki biz bu adamı gözümüzde haddinden fazla büyütmekle yanlış yapmış, haddimizi aşmışız. Meğer bu adam dost ve kardeş ülke Suriye’ye layık değilmiş…
Halk sokaklarda ve devlet ciddi hiçbir şey yapmıyor. Hatta kan dökülüyor.
Olmaz öyle şey!
Zalimlere destek yok!
Nasıl olsun ki, adamı Cehennem çarpar!
Düne kadar umut vardı, ama artık bitti bu umutlar. Kendimizi kandırmayalım, bu adam bir şey yapacağa benzemiyor. Ortada ne plan var, ne program. Doğru dürüst bir vaat bile yok.
Ama kan dökme var. Halka direnme var. Onları kale almama var.
Benim için şu saatten sonra Eset Bitmiştir. Suriye halkına duacıyım. İnşallah zafer kazanırlar ve arzu ettikleri gibi bir rejim kurarlar. Hama ve Humus katliamının yüreğimize oturan acısı inşallah böylece diner.
Bu saatten sonra Türkiye’ye yakınlığı, iyi ilişkiler gibi bahanelerle Beşşar Esed’e muhabbet besleyemeyiz. Bu tür işler madem iki ülke için de faydalıdır, bundan sonra kim iktidara gelse aynı güzellikler devam eder. “Aklın yolu birdir” demişler.
Beşşar Esed boşuna boşlukta çırpınmasın. Bozulan düzeninde aklı başından iyice gitmemişse, dostu Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ‘a kulak versin. Halkını memnun etsin. Unutmasın ki kendisi de onlar gibi bir insandır. Kimseye özel bir üstünlüğü yoktur.
Evet, yarın halkının arasında çoluk çocuğuyla huzur içinde yaşamak istiyorsa, bunu yapsın.
Değilse, çok yakında kendisi de Kaddafi gibi kaçacak delik arar. Suriye de Libya gibi kan gölüne döner.
Kime ne hayır var bunda?