Ersoy Dede

Ersoy Dede

MHP’nin kasetleri

MHP’nin kasetleri

MHP’nin kasetlerinden 26 Nisan’dan beri kaçıyorum.

İlk gün haber değeri var diyerek görüntülerin deşifre metinlerini okudum. Onun üzerine de zaten Bahçeli gerekeni yaptı ve görüntüdeki iki ismin hem listelerden çıkarılmasını hem de partideki görevlerinden istifalarını istedi.. Ve bana göre de durup dururken partisine, 1,5 – 2 puan birden kazandırdı. Öyle ya, CHP, kasetleri internette dolaşan Deniz Baykal ve Akif Hamzaçebi’yi aday yaptı. MHP ise Recai Yıldırım’ın da Metin Çobanoğlu’nun da üstünü çizdi. Hatta bizim henüz bilmediğimiz başka meseleler varsa eminim o meselelerle ilgili olarak da Bahçeli operasyon yapmıştır.. Yani kamuoyunda şu anda oluşan izlenim bu sürecin Bahçeli’nin iyi yönettiği şeklinde..

Kasetlerle ilgili hukuki inceleme eminim komplonun tertiplenmesi, gerçekleşmesi ve yayılması ekseninde yapılacaktır. Yani kısaca; “Kim çekti, nasıl çekti, kim-niye servis etti?” sorularının cevabı aranacaktır. Bu süreçte ister MHP, ilkeli duruş sergilemeye devam eder ve komplonun arkasındaki isimlerin ortaya çıkması için irade ortaya koyar yahut CHP gibi, üstünü örtmeye çalışır.. İşte şimdiden Bahçeli, görüntüleri yayan internet sitelerinin Amerika’da kurulduğunu söyleyerek kendince bazı imalarda bulunuyor. Fakat atladığı ve hepimize de unutturmak istediği çok daha önemli bir mesele var..

Buraya dikkat sevgili okurlar. Şimdi kaset meselesinin tamamen başka bir tarafına dikkatinizi çekmek istiyorum sizin. MHP’de aktif siyaset yapan iki kişinin, (MHP yöneticisi ve parti politikalarına yön veren ekibin içindeki iki kişinin) hayata bakış açısı ile ilgili birkaç detay. Bakınız yeniden söylüyorum, üzerine basa basa söylüyorum ki, kaset olayının tertiplenmesi de çekilmesi de yayılması, dağıtılması da en hafif tabir ile ahlaksızlık.. Ama kasetin içeriği de bir o kadar ahlaksızca.. Bir defa gayr-ı meşru bir ilişkiden söz ediyoruz. (birden fazla hatta) Üstelik ilişiye girdikleri kişilerin kimisi evli, kimisi ise henüz çocuk denecek yaşta. Dahası ilişki sırasında yalnız değiller.. (iki erkek aynı ortamda) gibi daha anlatılmayacak kadar çok hadise var. Ama benim asıl dikkatimi çeken ise MHP’nin tepe kadrolarındaki bir ismin, çarşaf konusunda; “çarşaflı kadınlar beni tahrik eder” gibi bir söz söylemiş olması. Ya da eşinin 5 vakit namaz kılmasıyla alay ediyor olması. Ya da kendisinin, Cuma namazına gitmemesiyle övünüyor olması.. Milliyetçi muhafazakâr oylara talip olduğunu söyleyen bir partinin tepesinin bu halde olduğunu, parti içindeki bir kavga nedeniyle görmüş olduk. Ya görmeseydik?
MHP NEDEN TBMM’DE OLMALI?
Ben zaman zaman MHP’nin baraj seviyelerinde olduğunu yazıyorum. Bunu bazı okurlarımız “temenni” gibi algılıyorlar. Benimkisi bir “tespit”. Temennime gelince. Kesinlikle ve kesinlikle MHP’nin, hem de 70-80 sandalye ile parlamentoda olmasını istiyorum. Zira 12 Haziran sonrası oluşacak olan parlamento çok seçkin bir parlamento olacak. Bu kadrolar, Türkiye’yi gelecek nesillere taşıyacak olan yasal ve anayasal düzenlemeleri yapmak üzere masaya oturacaklar. 12 Eylül Anayasası’nı kaldırıp çöpe atacaklar. Böyle bir yapı içinde parlamentoya, BDP girerse, partisiz bağımsızlar girerse, statükonun rozeti konumundaki CHP girerse, MHP’nin dışarıda kalması kabul edilemez olur. Bir an evvel Bahçeli’nin bu sorumluluk bilinci içinde partisinin dizginlerini eline alması şart. Kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ersoy Dede Arşivi