Bir yazı döşendim...

Hemen ardından da Beyaz TV’deki “Yüksek Gerilim” adlı programda bu yazıma atıfta bulundum...
Başa gelene bak;
Günlerdir MHP’li kardeşlerimden küfür yiyorum!..
‘Uçkuru çözen’ başkaları, çileyi çeken biz!..
Ne demişim de bunca küfrü hak etmişim?..
Efendim;
Ben niçin “hâlâ” Devlet Bahçeli’yi savunuyor muşum?..
Devlet Bahçeli gibi bir “zât”ın MHP’nin başında kalması bencileyin “AK Parti yalakalarını” memnun ediyormuş!..
Mesela...
Mansur Yavaş gibi bir adam geçseymiş MHP’nin başına, AK Parti de, yalakaları da günlerini görürmüş!..
Devlet Bahçeli, Recep Tayyip Erdoğan’ın ekmek kapısıymış!..
Bir dolu iddia:
Tuğrul Türkeş, zamanında Merhum Alparslan Türkeş’in kendisine gönderdiği mektubu açıklamış!..
O mektupta, Devlet Bahçeli hazretlerinin MHP’nin içine hangi maksatlarla “sokulduğu” anlatılıyormuş!..
Neler neler; Devlet Bahçeli’nin en yakınındaki yöneticilerinin herzelerinden haberdar olmaması mümkün değilmiş!..
Yok efendim; Sayın Meral Akşener, Devlet Bahçeli’yi bu konularda uyarmış!..
Ben de hâlâ, “MHP barajı aşsa iyi olur!” diyormuşum!..
Ve Devlet Bahçeli’nin olan bitenden ders almasını, bembeyaz bir sayfa açmasını bekliyormuşum!..
“Yuuuuh” bana...
“Yuhlar” bana!..
•
Bunca tepki onu gösteriyor ki arkadaşlar, nabzı yanlış tutmuşum...
MHP tabanındaki infial tahmin ettiğimden çok daha fazla imiş...
Bunca “küfür” bunu öğretti bana!..
•
Şimdiiii...
Anlamış bulunuyorum ki;
“Kasetler ters tepecek, bu gelişmeler MHP’nin oylarını daha da artıracak” yollu “temenni” yüklü değerlendirmeler gerçekçi değil...
Kasedi çıkanlardan Genel Başkan Yardımcısı Osman Çakır, bir süre önce...
Yani kasedi çıkmazdan kısa bir süre önce; “MHP’nin en büyük derdi hanımlardan oy alamamak... MHP’lilerin eşleri oy verse iktidara geliriz!” yollu değerlendirmelerde bulunmuştu ya...
Olan bitenden sonra, o eşlerden oy alma ihtimali iyice düştü!..
“Uçkur dâvâsına” aile reisliğinden düşen bu “beyefendi”lerin Meclis’e gelmeleri için gecesini gündüzüne katan, çoluğunun çocuğunun rızkını bu işlere veren gariban MHP’liler ne düşünür?...
İşte “Bahçeli barajı aşsın” temennisini dile getirmesinden dolayı, bu işlerle uzaktan yakından alakası olmayan; iş, güç, geçim derdindeki bu kardeşinizin başına gelenler...
Yediği küfürler!..
Peki ortada bir dolu sıkıntı var; seçim de yakın...
Hadi bu seçimi geçtik...
Sonrasında ne olacak?..
Derkeeeen...
Bir “dâvet” çekti dikkatimi...
Meslektaşım Seda Şimşek’e konuşan BBP Lideri Yalçın Topçu demekte ki:
“Zilletten çıkış yolu BBP’dir!..”
Ve demekte ki:
“Ülkücüler bir partiye sığmayacak kadar büyük bir camianın mensuplarıdır.
Ramiz Ongun, Muharrem Şemsek, Sami Bal, Ali Batman, Selahattin Sarı, Hasan Çağlayan’a... Ve diğer kardeşlerime çağrıda bulunuyorum...
Gelecekler...
Yeni bir gövde, yeni bir baş belirleyeceğiz...”
•
Bakalım...
Bu çağrıya yer verdik...
Ülkücü tabanın tepkisi ne olacak?..
Bu çağrı nasıl yankılanacak?..
Ülkücü hareket için “bir çıkış lâzım” bu durumdan...
Parti, pırtı saplantılarını bir kenara bırakıp, cevap gönderin lütfen:
BBP, çıkış için iyi bir adres olabilir mi?..