Bu yazımda kasetlerden konu açmayacağım, aslına bakılırsa kasetler başımıza geçirilen demokrasi aldatmacasının sonucudur...
Eskiden erkekler kadınları rahatsız ederdi, şimdilerde kadınlar erkekleri resmen taciz ediyor. Ceza Kanunu’na göre taciz suçtur.
Ama kime? Erkek milletine...
Kadın milletine neden değil? Davranışları ile erkeği baştan çıkaran kadınlara bu sistemde neden müeyyide yok? Başı bozuk cinsellik kadın kesiminde yoksa kutsanmış mı?!.
Değişim diyorlar...
Ortadoğu’da diktatörler devrilecek, yerlerine laikçi çağdaş yönetimler gelecekmiş.
O yapılanmaya, bizdeki gibi demokrasi diyeceklermiş.
Bir başka ülkeyi sömürmenin oyunu.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Libya Ulusal Geçiş Konseyi Başkanı Mustafa Abdülcelil’e “Artık Libya’da Kaddafi yönetimine yer yok” demiş.
Demiş de erken demiş.
Derler ya, söyleyene değil söyletene bak...
Kaddafi denilen diktatör elbette ki gitsin, gitsin de onu gönderecek kuvvet dıştan değil içten olmalıydı. Hani bir zamanlar bizde de ittihatçılar vardı ya!
O zamanlar ittihatçı olmayanı hürriyetçi, eşitçi, adaletçi saymıyorlardı.
Akifler, Bediüzzaman gibileri bile ittihatçı olmuştu...
Sonra ne görelim içeriğinden bir acayip kara kuş çıktı.
Her şeyimizi kaybettik...
Temel sağlam olmayınca bina da sakat oluyor.
Cumhuriyetçiliğin banisi CHP değil mi?
Her şey değişir de bu parti ne hikmetse değişmiyor.
Bankası var, hazineden hissesi var.
Tuzu kuru, işi garanti, koltukları paşa dededen numaralı.
Ezilmişlerin diliyle söyleyeyim: Git artık git...
İsterseniz bu sözüme nokta koyun.
CHP gitmeden bu ülkede kameti kıymetine uygun değişim diye bir şey olmaz.
Diktatörlük deyince sadece Kaddafi akla gelmesin, demokrasi dedikleri yapı içerisinde partilerin de ideolojik diktatörlüğü vardır.
Şef dönemi neydi?..
MHP de aynı yapıda küllendi.
Kurulduğundan bu tafra kaç tane parti geldi gitti, o hâlâ MHP.
AK Parti de misyonu sona erdiğinde elbette ki çekip gidecek. Ne var ki bu parti en azından ülkeye birçok yol yaptı, işletme açtı, köprü kurdu, dış politikaya şahsiyet kazandırdı, paramızı adam yerine koydu, IMF’den ülkeyi kurtardı...
Kurnaz kurtlar, Merkez Bankasında biriken paraları görüyorlar. Seçimle olursa oldu, olmazsa bir darbe yaptırıp bu paraların üzerine konacaklar.
Eski hesap, yağmalama...
Bakın bakalım, hangisinin adam gibi bir planı projesi var?
Şu BDP, PKK’yı sokağa salmaktan başka ne biliyor?
Köyleri boşaltılan, terör yüzünden işlerinden aşlarından olan Müslüman Kürt kardeşlerimize bu BDP ne verecek?
Irkçılık, kin ve intikam üzerine kurulan bir bina payidar olur mu?
Diyorum ya, her şeyimiz bozuldu.
İnsanlığımız, kardeşliğimiz, ahlakımız, kültürümüz...
Sokaklar kadın cinselliğini sergilemekte seks manyağına döndü...
Kimseler aynanın karşısına geçip haline bakmıyor... Allah (c.c.) rızası için bakalım, çocuklarımıza, eşlerimize bakalım. Kıyafetlerine, davranışlarına bakalım...
“Bunlar, öyle kimselerdir ki hidayet karşılığında sapıklığı satın almışlardır, ama ticaretleri kâr etmemiştir; kâr yolunda değillerdir.” (Bakara Süresi 16. ayet)
Başka söze hacet var mı?..